İş insanının darbedilmesi davasında karar: Sanıklara ceza yağdı

İş insanı Fehmi Öztürk ile eski ortağı Fırat Muşlu arasında bir anlaşmazlık çıkmış ve ortaklık bozulmuştu. Yaşananların ardından Fehmi Öztürk, Fırat Muşlu tarafından yaklaşık olarak 50 Milyon Dolar iddiası ile mahkemeye başvuruda bulunmuştu. 
Bütün bunların sonrasında Fehmi Öztürk ve oğlu Fırat Muşlu'nun çalışanları Cem Özmüş ve Muhammed Dursun tarafıdan darbedilmişti. 

 
Darp sonrası Öztürk ve oğlu Fırat Muşlu'dan azmettirici olarak diğer saldırganlardan da şikayetçi olmuştu. 
Yaşanan süreçte Cem Özmüş, şüpheli ve organize bir cinayete kurban gitmişti. Öztürk, Fırat Muşlu'nun bu cinayetin de azmettiricisi olduğunu iddia etmiş ancak şüpheli olaylar bununla da son bulmamıştı. 

 
Cem Özmüş’ün davasında, cinayette adı geçen İhsan Boyabat adlı bir kişi de cinayet duruşmasının olduğu sabah Kartal’da silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü.

                    CEM ÖZMÜŞ                                                                                   Muhammed Dursun         

Tüm yaşananların ardından Mahkeme darp davası ile ilgili kararını açıkladı. 
Kararda; saldırganlardan Cem Özmüş'ün öldüğü için dosyasının düşürülmesine, Muhammed Dursun'un 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilirken Fırat Muşlu hakkında da toplanda 3 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedildi. 

                             FIRAT MUŞLU

ÖZTÜRK: ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYORUM
İş insanı Fehmi Öztürk, 50 milyon dolarlık dolandırıcılıkla karşı karşıya kaldığı kişiler tarafından ölümle tehdit edildiğini dile getirmişti. 
Öztürk geçtiğimiz aylarda düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan, vergisini veren ve ülkemin nizam ve kaidelerine uyarak hem kendisine hem de bu memlekete hizmet eden bir iş insanı, bir aile babası Fehmi Öztürk olarak sizlere sesleniyorum. Vatanım topraklarında belirli kişi ya da kişiler, organize suç örgütü tarafından kurulan komplolarla yaklaşık 50 milyon dolarlık dolandırıcılıkla karşı karşıya kaldığım yetmezmiş gibi, yine aynı kişiler tarafından şahsım ve ailem ölümle tehdit edildiği bir sürecin içerisindeyim. Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak canımı, malımı devletime emanet ettim. Benim, ailemin can ve mal güvenliğinin tehlikede olduğunu ilan ettim. "