Behlül Dana Hazretleri
Behlül‘ü bilen var, bilmeyen var. Sizlere Harun Reşid’in bu meczub görünüşlü velisinden söz etmek istiyoruz.Bilindiği gibi, geçmiş büyükler yanlarında hep bir nasihatçi taşır, onun ikaz ve irşadından hep istifade etmeyi düşünürlerdi.
Birinin oğlu vefat etmişti. Behlül’e sordu:
-“Mezar taşına ne yazdırayım? ” Şöyle cevap verdi Behlül:
-“Ey yolcu! Bana iyi bak, benden ibret al. Dün altımda olan toprak bugün üstümde. Dün altımda büyüyen otlar bugün de üstümde yeşermekte. Bu toprak beni gizledi ama günahlanmı asla! Ben şimdi günahlarımla beraberim.”
Bir gün sarayın avlusunda rastladığı Behlül Dana’ya Harun Reşid sorar:
-“Nereden geliyorsun ey Behlül?” Beklemeden cevap verir:
-“Cehennemden.”
-“Ne işin vardı cehennemde?”
-“Ateş almaya gitmiştim de.”
-“Hani ateşin yok elinde.”
-“Dediler ki, burada ateş olmaz. Herkes ateşini kendisi getirir dünyadan”
Evet, Behlül’ün tebessüm ve tefekkür ettiren menkıbeleri bitmez. Sizleri daha fazla yormadan bir tane daha arzederek bağlavalım.
Behlül Dana tefekkürü çok sever. Yalnızlık ister. Halife ise hep halkla, insanlarla olmak ister. Buna bir ders vermek isteyen Behlül, bir gün sarayın tuvaletine girer. Söylenmeye başlar. Sesi duyanlar ne yapıyorsun diye sorarlar:
-“Kuburdaki pisliklerle konuşuyorum” der ve ilave eder:
-“Pislikler diyorlar ki, sakın insanların içine girmeyin, sonra bizim gibi olursunuz. Bizim her birimiz ne güzel meyve, sebzeydik. Fakat içine girdiğimiz insanlar bizi bu hale soktular.”
Özel kişilere has olan bayram da vardır. Bu bayramlar daha çok kalpte yaşanır. O kalbe sahip olabilmeyi Allah’tan dilemeliyiz. Bayram Sevinciyle Huzura Ermek Bayram, insan ruhunun dinginliğe ulaşabilmesidir. Bayram, vuslata erebilen insanın sürekli olarak hissedeceği ve yaşayacağı derinlerden gelen bir huzurdur. Hakikatin tecelli ettiği bir bayrama ulaşmadan insanın bu dünyada ve ahirette.
Yorum Yazın