BIST9.915,62%2,05
USD32.509%-0.09
EURO34,7760%-0.56
ALTIN2.438,67%0.10

Muhalefetin yıkacaklarını öğrendik; bir de yapacaklarını anlatsalar

Yaşar Değirmenci

Abone OlGoogle News
03 Kasım 2021 09:03

Utanmazlara, hâyâsızlara ne anlatabilirsiniz? İşleri güçleri ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek’ olanlara neyi anlatabilirsiniz? Darbelerle olmayınca uşaklığını yaptıkları devletlerin başında gelen ABD’nin başındaki Biden’in ‘darbeyle değil de demokratik yollarla devireceğiz. Bunun için de Türkiye’de muhalefete destek vereceğiz’ dediği için de gözleri, kulakları hep emir bekler hale geldiler. Ölçüleri olmadıkları için de hedefe ulaşmak için her şeyi de mübah, meşru görür hale geldiler/getirildiler. Memleket, millet için ne bir çalışma, ne plan, ne program ne de kullandıkları ‘millet ittifakı’ ile alakaları var. Millet ne demek, onun değerleri, kültürü, inancı, millî ve manevi değerleri neyi gerektiriyor? Bütün bunlar dünyalarına kapalı. Muhalefet olarak yaptıkları; demokratik rekabet yerine nefret ve düşmanlık, yalan üzerine bina edilen siyaset. Milli meselelerde, Türkiye düşmanlarıyla aynı safta buluşması başlı başına bir felaket. Kendi ülkesini suçlayan bir siyasi parti konumunda ana muhalefet. Yaptıklarının ifadesini de şu beyit ifade ediyor:

‘Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.’

PKK/YPG/PYD/DEAŞ gibi terör örgütleriyle direkt veya dolaylı destek vermeleri de cabası. Sınırlarımızın dışına kapalı ‘oralarda ne işimiz var?’ diyerek hep zalimlerin yanında mazlumların karşısında olan bir yapının adı ‘muhalefet’ olmuş. Yanlışın, çirkinin, zulmün ve yapanlarla mücadele etmeyi göze almış, mazlumlara kim olursa olsun sahip çıkanlarla ‘şer ittifakı’ olarak karşı çıkmış olanlar iradelerini kaybetmiş, dış güçlerin emrine âmâde olmuşlardır. Dışarıdan gelen emir, talimat ve tavsiyelerle hareket eden milletvekillerine varıncaya kadar. Attıkları yalan ve iftiraları ispat edilmelerine rağmen yüzleri kızarmayanlara ne anlatabilirsiniz ki. Muhalefet; hiç hak ve hakikatin yanında durmuş mudur? Gönül bağından, ruh ikliminden, kalbî/hissi birlikteliklerden nasipsizlere ne söyleseniz hiçbir faydası olmaz. Gündemlerinde olmayan bir seçim (erken seçim) teraneleriyle muhalefet yapmaktan başka. CHP’nin yıkacaklarını öğrendik; bir de yapacaklarını anlatsalar da öğrensek. Yaptıkları/yapacakları bir şey olmayınca hep yıkmak!

Bütünplanları olumsuz algı operasyonları yapmak. Yapılan açılan tesisler, verdikleri sözü gerçekleştirdikleri hizmetler, kendi silahlarımızı üreterek, İMF’ye borçlarımızı bitirmeler dışarıya bağımlılıktan kurtulmalar, lider devlet Türkiye olmanın vakarını taşımalar, milletin/ümmetin/insanlığın ümidi bir devletimizin olduğu duygusunu yaşayan ve yaşatanlara sahip çıkılmaz mı? Milletin değerlerine bağlılık ve taleplerini gerçekleştirmede gayret gösterenlere, milletin taleplerini güçleri nispetinde gerçekleştirenlere yardımcı olunmaz mı? Hatalarını söylersin, ikaz edersin, tavsiyede bulunursun. Hepsine Eyvallah! Ama samimiyeti olmayanlar, bu milletin ümmetin, insanlığın derdini dert edinmeyen, üzüntüsünü de sevincini de paylaşmayan, yavrularını terör örgütlerinden kurtarma mücadelesini veren annelerin semtine bile uğraman ama ‘siyasi menfaat’ için çalmadıkları kapı bırakmayanlara bu millet her şeye rağmen özünü-sözünü kaybetmediği için gereken cevabı vereceklerdir.

İçerden ve dışardan maruz bırakıldığı müdahaleler, dünyayı kasıp kavuran salgın hastalık pandemi belası, yaşadığımız maddi manevi sıkıntıların sonuçlarını hep yaşadık yaşıyoruz. Çare için yapılan hiçbir şey olmamış gibi yapılanlar, siyasi çıkar uğruna kullananlara yine millet cevabını verecektir. Tabi ki iktidar da nefs muhasebesi yapacak, yanlış ve hatalardan döneceklerdir. Terör örgütünün liderine serbestlik istenmesini, on büyükelçinin istekleri doğrultusunda hareket edilerek bir diğer suçlunun ve bütün olayların (Gezi ve diğer) içindekinin de bırakılma talepleri ‘muhafazakâr muhalefet’in rezillikleri.

Her millî meselede dış güçlerin ağzıyla konuşmalarını da görünce onların hükümet sözcüsü zannedersiniz. Bilge lider dedikleri köşesine çekilmesi gerekenden, Başbakanlık ve Bakanlık yapmış olup parti kuranlardan, Batı’nın uşaklığına soyunan muhalefet partisinin başına kadar. (Lider diyemiyorum. Uşaklık yapana lider denmez.)

Terör örgütlerine fiilen savaş açan yegâne devlet Türkiye’dir. ABD, Batı dünyası, İsrail, Türkiye’yi sömürmeye, kullanmaya emir vermeye alıştıkları için karşı çıkan, tavır koyan (10 Büyükelçinin yaptıklarından dönmesini sağlama dirayetini gösteren) bir iktidarı indirmek hep gündemlerinde. Muhalefet de; plan, proje, program adına ortaya hiçbir şey koymayıp emir beklemekten ne zaman kurtulacaklar. Bunlara dindar, liberal, muhafazakâr olarak bilinenlerin de bu muhalefetle ortak hareket etmelerini de düşünürseniz ülkemizin ne zorluklardan geçtiğini de görürsünüz. Muhafazakâr muhalefetle din düşmanı muhalefetin ‘Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı’nın ortak payda olması affedilemez. ‘Erdoğan’ı devirmek Türkiye’yi durdurmak’ üzerine kurulan planların projelerin uygulanması için çalışanlar iç ve dış iki cephedir. Bu millet; tarihi cevap ve tavırlara hasret, bekliyor. Zaman zaman ortaya iktidarın koyduğu dirayetli vakarlı duruş milletin hasretini umuda dönüştürüyor. Bizim kendi medeniyet bakışımız, insanlığın ümidi oluşumuz, diriliş ve direniş gerçekleştirip Türkiye’siz insanlığın kurtuluşunun olmayacağını göstermemiz iftihar vesilemiz. Bizim iftiharımız, onların intiharı.

Muhalefet kesimi şunu da iyi bilmelidir ki milletin değerlerine karşı bu muhalefetlerini sürdürdükleri müddetçe bu millet, onları iktidar kapısına yaklaştırmayacaktır!

Yaşar Değirmenci

Akit TV köşe yazarı