İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi ve AFAM Müdürü Prof.Dr. Mehmet Fatih ALTAN ve İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden araştırmacı Mehmet Çağrı KIZILTAŞ son yıllarda yapılan büyük ulaştırma projeleri ve bunların kentleşme üzerine etkileri ile ilgili görüşlerini paylaştılar.

Prof.Dr. Mehmet Fatih ALTAN ‘son 10 yılda büyük ulaştırma projeleri gerçekleştirildi. Yüksek hızlı demiryollarından havalimanlarına, otoyollardan kent içi raylı sistemlere, köprülerden uzun tünellere kadar bir dizi yatırım. Bunların birçoğunun niceliksel büyüklüğünün yanı sıra niteliksel açıdan da stratejik olduğunu görüyoruz. Bu inşaat sektörü ve ulaştırma sektörü açısından devasa hacimler anlamına gelmekte. Tabi ki kentleşme ile de doğrudan ilişkisi var' dedi.

Araştırmacı Mehmet Çağrı KIZILTAŞ 'Hâlihazırda bu yatırımların zaten bir kısmı kent içi bir kısmı kentler arası ölçekte. Ve de artık birçoğu çok ölçekli bir ulaşım ağının önemli mihenk taşları. Türkiye'nin ulaşım haritası yenilenmiş ve tahkim edilmiş hâliyle kendini bütüncül olarak göstermeye başladı. Devasa yatırımlar sürecinin önemli bir kısmı tamamlandı. Orta vadede de bu sürecin meyveleri daha görünür bir şekilde toplanmaya başlanacak. Bu, kentlerimizin doğrudan ve etkin olarak içinde bulunması gerektiği uzun soluklu bir süreç' dedi.

Prof.Dr. ALTAN 'Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin suyun, petrolün, doğalgazın, diğer enerji türlerinin, ürünlerin ve elbette ki insanların taşınmasını çok iyi planlaması gerekir. Bunu yaptığımız takdirde küresel ölçekte, coğrafyamızın da avantajıyla önemli bir yer edineceğimizi söyleyebiliriz' ifadelerini kullandı.

Araştırmacı KIZILTAŞ ise 'Ulaştırma planlaması her zaman kentsel planlama ile iç içe bir süreci gerektirir. Hepsinin entegre yürümesi gerektir ki bu da idari koordinasyon iyi sağlanmasıyla da bağlantılı olmaktadır' şeklinde konuştu.

Prof. ALTAN 'Havayolu ulaşımında yapılan havalimanı kentin önemli bir ögesidir. Demiryollarında yüksek hızlı tren garları günümüz gündelik kentsel yaşamında kayda değer bir donatı hâlini almaya başlayacaktır. Kent içi raylı sistemlerde aktarma merkezlerinin yeri hakeza bilinmekte ve görülmekte. Bu çerçevede yeşil alanların, afet bölgelerinin ve bir dizi çevresel etkinlik alanının nasıl konumlandırılacağı da önem kazanmakta' dedi.

Çağrı KIZILTAŞ 'Farklı kentsel yeşil alan uygulamalarının küresel ölçekte muhtelif ülkelerde yaygın olarak uygulandığını görüyoruz. Kentsel yol kenarı peyzajlarının bile kent için önemini tekrar tecrübe ediyoruz. Daha birçok uygulamadan söz edilebilir. Bunlardan birisi ve son zamanlarda en önemlisi millet bahçesi uygulaması. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte hızlı bir dönüştürme ve yapılandırma ile tesis edildiklerini gördük. Bunların çok boyutlu bir tasarımla gerçekleştirilmesi fırsatlar sunabilir' dedi.

Prof. Dr. ALTAN ise 'Millet bahçeleri, tarihi doğal alanlar, parklar bahçeler, yol civarı yeşil alanlar, milli ormanlar ve benzerleri, kentin yaşanabilir alanları olarak ulaşılabilir, erişilebilir, merkezi ve entegre bur mantıkla ulaştırma ve kentleşme dâhilinde ele alınmalı' ifadesini kullandı.

Araştırmacı KIZILTAŞ ise 'Millet bahçeleri ülkenin yeşil alan stokunun etkili ve stratejik unsurlarıdır. Bunlar, bisiklet yolları, ring seferler, kültürel etkinlikler, spor alanları ve benzeri unsurlarla zenginleştirilebilir. Acil durum toplanmalarına da imkân vermelidir. Milli ve yöresel, organik gıda, giyecek ve tarım ürünlerinin sergilendiği ve hatta lokal pilot uygulamalarının bahse konu olduğu alanlara da dönüştürülebilir. Bu yerlere de çok türlü ulaştırma ile erişimin temini önemlidir. Millet bahçeleri yerli üretimin teşvikinde rol alabilir ve belli bölümleri düzenli ve sürekli yöresel organik ürünlerin satıldığı etkinliklere ayrılabilir. Bu da AVM ve mahalle pazarları arası, daha doğal, daha güvenli, daha ekonomik ve daha nezih bir alışveriş ortamı sunabilir' ifadelerini kullandı.