BIST10.208,65%1,62
USD32.3607%-0.39
EURO34,7512%-0.18
ALTIN2.397,98%-1.02

Kentsel Dönüşüm Yeterli Değil, Kırsal Dönüşüm Şart

Prof. Dr. MEHMET FATİH ALTAN

Abone OlGoogle News
10 Eylül 2022 10:05

İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyelerinden İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih ALTAN ve Başkan Yrd. Dr. Öğr. Üyesi Sinan CANSIZ

Ülkemizin nüfus yoğunluğu haritaları ve deprem tehlike haritaları incelendiğinde nüfusun çoğunluğunun şehir merkezlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Yakın zamanda meydana gelen depremlerin ülkemizin ekonomisi üzerinde oluşturdukları etkiler incelendiğinde nüfusun yoğun olduğu bölgelerde ekonomi aşırı derecede olumsuz etkilenmekte ve kentsel dönüşüm alan darlığı sebebiyle zorlaşmaktadır. Özellikle 1999-Gölcük depremi ile birlikte ülke sanayisinin ve nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde meydana gelen can ve mal kayıpları sebebiyle ülke ekonomisinde ciddi yavaşlama meydana gelmiştir. Oysaki bu durum 1994-Kobe depreminin farklı bir çeşidi olarak öne çıkmıştır. Bilindiği gibi 1994 Kobe depreminde Japonya’yı boydan boya etkileyen deprem sebebiyle ilk kez bir gökdelen deprem sebebiyle yıkılmıştır. 1994-Kobe depreminin Japonya ekonomisine 200 milyar $ zarar verdiği uzmanlarca tespit edilmiştir. Japonya gibi Türkiye’de nüfusun kentlerde yoğunlaştığı ve benzer bir büyük depremde ülke ekonomisinin yoğunlaştığı Marmara bölgesinde ciddi can kayıpları ve maddi hasarların oluşması beklenmektedir. Özellikle deprem sonrasında sanayide meydana gelecek duraklama ile birlikte ülke ekonomisinin ciddi şekilde etkileneceği tahmin edilmektedir.

Altan, özellikle büyük şehirlerimizde kentsel dönüşüm projeleri hızla ilerlemektedir. Bu dönüşüm orta vadede çözüm olabilir uzun vadede yetersiz kalacağını ve metropol şehirlerimizdeki göçü tersine dönecek projelere de önem vermek gerektiğini savunmuştur. Kobe-1995 depreminin benzer etkilerini yaşamamak için ülke nüfusunun homojen olarak kırsal bölgelere nüfusun az yoğun olduğu şehirlere kaydırılması önem arz etmektedir.

Türkiye nüfusunun dörtte biri İstanbul’da ve yarısı ise dört-beş şehirde toplanmıştır. Bu nüfus dağılımının gittikçe daha olası çözümsüz bir hale gelmeye devam etmektedir. İnsanlarımızı kasabalarından ayırmayan projelerimiz olmalıdır. Devletimizin bu yönde güzel teşvikleri bulunmakla beraber en önemli nokta, yaşam şartlarını güzelleştiren adımların atılması da gerekmektedir.

Altan, yaşam şartları derken, önce barınma akla geldiği ve nasıl şehirlerde kentsel dönüşüm ile yaşam alanları ve güvenli siteler hedeflenmiş ise aynı şekilde köylerimizde de tatil köyü niteliğinde projelerle yaşam alanları oluşturulmalıdır, dedi.

Daha da genelleştirirsek, kırsal dönüşümü başlatmamız gerekmektedir.

İstanbul Arel Üniversitesi bünyesinde, örnek köy çalışmalarımız devam etmektedir. İnsanların yaşam alanlarını hem metropol şehirden, hem depremlerden hem de sosyolojik ve psikolojik yıpranmalardan uzak tutmalıyız. Konutları yörelerin yapısına göre ahşap, toprak ve taşlardan oluşturulacak, çevre dostu ve sağlıklı, mühendislik hizmeti almış tatil köyler oluşturulmalıdır. Konut projelerinde;yüzme havuzları, çocuk parkları, piknik alanları, spor alanları ile birlikte gençler için şehirlerdeki site imkânlarının hepsini içermelidir. Böylece insanlarımız bu özlediği yaşam tarzına kolayca erişebilmelidir.

Bu kırsal bölgelerde ekonomiyi destekleme amacıyla tarımsal üretimi endüstri ürünlerine dönüştürecek fabrikaların planlanması bölgeleri daha cazibeli kılacaktır. Böylelikle daha nitelikli ürünler elde edilip yurt dışına ihracat imkanı sunabilecektir. Ayrıca ülke ekonomisinin farklı bölgelere dağılması sebebiyle doğal afetlerden daha az etkilenmesi sağlanabilecektir.

Bu projeleri destekleyen planlı ürünler yetiştirilmesi durumunda devlete de yük getirmeyecektir.

İstanbul Arel Üniversitesi olarak ülkemizi %80 ormana kavuşturacak ve ülkemize döviz getirecek ve insanlarımızı sağlıklı ve güvenli konutlara kavuşturacak bir projemiz bulunmaktadır. Bu projemizi devletimiz ile paylaşmak ve hayata geçirmeyi arzu etmekteyiz.

Ülkemizin son zamanlarda yapmış olduğu konut projeleri atağına mutlaka eklemesi gereken bu projelere de geç kalmaması gerekmektedir.

Kırsal dönüşüm, ülkemizin kaçınılmaz sonudur.

Prof. Dr. MEHMET FATİH ALTAN

Akit TV köşe yazarı