ABD’li medya devi Century Fox, bünyesinde bulundurduğu kanal, dergi, yapım şirketleriyle birlikte The Walt Disney Company bünyesine dahil oldu.

Yani ilk şirketi, ikincisi yuttu..

Kim bunlar diye biraz daha detaylı bakmak isterseniz, karşınıza çıkan ilk şey “6 Siyonist şirket dünya medyasının yüzde 96’sını yönetiyor” başlıklı bir haber.

Buraya çok takılmayıp asıl meseleye odaklanalım.

Amerikalılar arasında el değiştiren o medya devinin bünyesinde bizi de ilgilendiren, yerli (!) bir kanalımız var.

Malum FOX TV...

Sahipleri her ne kadar Amerikalılar olsa da, her ne kadar Siyonist sermayesine ait denilse de, aslında CHP’nin yayın organıdır.

Tıpkı Sözcü ve Cumhuriyet gibi..

Bu kısa künyeden sonra esas meseleye gelelim..

Malum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk ziyareti dönüşü gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplamıştı.

FOX TV Ana Haber Sunucusu Selçuk Tepeli de bu konuya ilişkin haberden sonra açmış ağzını yummuş gözünü..

Bu ülkede her iki kişinden birinin oyunu alan seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili ileri geri konuşuyor.

Hadi bunu görmezden gelelim, bu ülkenin savcıları var bir hakaret varsa resen soruşturma başlatırlar diyelim..

Yorumlarındaki seviyesizliği es geçip içeriğine odaklanalım..

“Cumhuriyet 100 yıldır üretmiş, özel şirketler, kamu şirketleri satmışsın, yabancılara 3 kuruşa 5 kuruşa” diyor.

Üstelik bu sadece Selçuk Tepeli’nin söylemi de değil..

CHP, ortağı İyi Parti, bu partilerin vekilleri, il başkanları, belediye başkanları, medyadaki yazarı çizeri, Sözcü’sü ve Cumhuriyet’i de aynı kafada..

Guguk kuşu gibi, “Cumhuriyet’in fabrikalarını AKP kapattı”, “para basan kamu iktisadi teşebbüslerini bir bir yabancılara sattılar” diyorlar.

Cidden söyledikleri gibi müthiş gelir getiren şirketler vardı da, Başkan Erdoğan mı sattı?

Harıl harıl çalıştığı için bacasından dumanlar yükselen, makine sesleri çevre sakinlerini dahi canından bezdiren fabrikalar vardı da, yabancılara mı peşkeş çekildi?

Bu fabrikalar kapatılınca sanayi hamlesi mi kaçırıldı?

Bu şirketler vergi rekortmeni oluyor da biz mi bilmiyoruz?

CHP, SHP, DSP ve türevlerinin egemen olduğu dönemdeki vergi rekortmenlerine bakalım..

90’lı yılların en popüler vergi rekortmeni kimmiş mesela?

1993 tarihli Milliyet Gazetesi, “Matild Manukyan, 19 Nisan 1993 günü üçüncü kez vergi rekortmeni oldu.”

Nasıl yani?

Bu kadın fabrikatör müydü?

Genelev patroniçesi değil miydi?

Haberin devamı, “Toplam 6 kez vergi şampiyonu olan Manukyan yöneltilen eleştirilere ‘Çalmıyorum, çırpmıyorum, sattığım kadınların vergisini son kuruşuna kadar ödüyorum. Demek ki namuslu vatandaşım. Polisler sık sık beni yakalıyor. Böyle giderse memleket vergi kaybına uğrayacak’ cevabını verdi.”

Yuhhh..

Başkan Erdoğan tarafından satıldığı iddia edilen cumhuriyetin fabrikaları, devasa işletmeler orada dururken, Manukyan vergi rekortmeni mi olmuş?

Hem de 1 değil, iki değil, üç hiç değil, tamı tamına 6 defa vergi rekortmeni olmuş..

Yine aynı gazetenin haberinde, Manukyan’ın serveti ile ilgili, “kendisi bile servetinin parasal değerini tam olarak bilmiyor. 500’ün üzerinde dairesi, 4 hanı, 50 dükkanı, 220 ticari taksi plakası, 37 genelevi, 40 binası, özel yapım Rolls-Royce, 4 Mercedes, 4 tane de BMW olmak üzere 9 arabası bulunuyor” ifadelerine yer veriliyor.

Sıkı durun, aynı dönemde Marmara Bölgesinin ikinci vergi rekortmeni de 127 milyon lira yıllık vergi ödeyerek rekor kıran Sümbül Yaşar Akarsu.

Ve ne acı ki, o da genelev patroniçesi..

Selçuk Tepeli ya da sık sık bu haberleri yapan Sözcü güruhuna bir sorum var..

Vallahi gülmeden yazıyorum..

Başkan Erdoğan tarafından kapatıldığını ya da satıldığını iddia ettiğiniz o fabrikalar, sizin bahsettiğiniz dönemde harıl harıl çalışıyor ise, af buyurun ama niye kerhaneciler vergi rekortmeni oluyordu?

AK Parti iktidarında vergi rekortmenleri belli..

Her yılbaşı maliye açıklıyor listeyi..

Sizin dönemin vergi rekortmenleri de belli..

Ve bir dönem vergi rekortmeni çıkaran o bacasız fabrikalarınız kapatıldı.

Selâmetle..