BIST9.645,02%-0,50
USD32.5955%0.23
EURO34,7879%0.42
ALTIN2.408,19%-1.01

Dolar, faiz ve helallik ekseninde dönen dolaplar..

Murat Alan

Abone OlGoogle News
19 Kasım 2021 09:03

“Dolar uçtu, avro fırladı, altın rekor kırıyor, artık TL öldü bitti, Başkanlık sistemi ülkeyi bu hale getirdi” diyenlere kulak asmayın..

Tüm zamanların ihracat rekorunu kıran Türkiye’de dolar neden artar?

Aylık 500 milyon dolardan fazla cari fazla veren ülkede avro niye zıplar?

Bir ülkenin (Türkiye) ithalatının ana omurgasını son kullanıcı ürün değil de, yarı işlenmiş ya da işlenmemiş ham madde oluşturuyorsa bu neyin göstergesidir?

Rusya ile örtülü bir savaş halindeki Gürcistan ya da ülkesinin yarısını kaybetmiş Ukrayna neyi bizden daha iyi yapıyor olabilir?

Faiz lobisiyle savaş, en kanlı çatışma biçimidir ve biz bu savaşın tam merkezindeyiz..

“Az sabredin bu savaşı da kazanacağız” diyor Başkan Erdoğan..

2023 yılı bu savaşın dönüm noktası olacak. Biz bunu biliyoruz; bizim yerli ahmaklarımızın tasmasını elinde tutan efendiler bilmiyor mu sanıyorsunuz?

2023 Haziran ayına kadar var güçleriyle bastıracaklar.

Çünkü çok aşamalı planları bunu gerektiriyor..

Nasıl bir plan anlatalım..

Başkanlık sistemine göre, Başkanın ilk turda seçilebilmesi için salt çoğunluğu, yani yüzde 50 artı 1’i alması gerekiyor.

Zilleti kurgulayan güç, zor bir adım atıp 6-7 benzemezi bir araya getirse de olmuyor..

Birbirleriyle kanlı bıçaklı olan ideolojileri dahi kardeş haline getirdiler ama tutmuyor.

HDP’yi ve hatta Kandil’i İP’e dizip, Temel Amcayı da koroya kattılar, hepi topu yüzde 48.5’e zorla ulaştılar.

Vaka bu!..

Planda bir sonraki aşamaya geçtiler..

Okyanus ötesi, “Hım, şey, yani demek ki işin püf noktası AK Parti’den oy çalmakta gizli. AK Parti’yi küçültebilirsek, kitlesiyle arasını açarsak, yüzde 52 bandından aşağıya çekersek bu iş olur” dedi.

AK Parti Hükümetini destekleyen kitle, orta sınıf ve alt gelir grubu..

AK Parti kaymak tabakanın kümelendiği Acar Kent’ten, Beykoz Konaklarından, Nispetiye’den ya da Nişantaşı’ndan oy almıyor.

Oralar CHP’nin kalesi.

AK Parti’nin damarlarında işçi, emekçi, ev hanımlarının, hacı amcaların, hacı annelerin kanı dolaşıyor.

Üretip çalışan, alın teri dökenlerin desteklediği bir oluşum.

Dövize gece operasyonları bu sebeple çekiliyor..

Faiz ve sonucu olan enflasyon bu sebeple körükleniyor.

AK Parti’yle, oy veren orta ve alt gelir grubunun arasını açacak, doğrudan tepkiye neden olacak, hızlı sonuç almalarını sağlayacak bir operasyon çekiliyor.

Yeter mi?

Yetmez elbette..

Tamam, memnuniyetsiz bir kitle elde ettiler diyelim..

İyi de bu kitle, CHP’nin içinde olacağı, 28 Şubat kafalı bir oluşuma neden destek versin ki? İşte o anda bir başka aşamaya geçiliyor..

“Tek dayanak noktamız tencere tava olmamalı, bu CHP o sizin bildiğiniz yasakçı zorbaların halen egemen olduğu parti değil” algısını oturturlarsa, hem Saadet’in tabanını, hem de ekonomik operasyonla memnuniyetsiz hale getirilen AK Parti kitlesini saflarına çekeceklerini düşünüyorlar.

Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çağrısıyla ne kadar uyumlu değil mi?

Kemal bey ‘CHP’nin geçmişte yanlış yaptığı şeyler’ olduğunu söyledi..

Baktı ki kimse samimi bulmuyor, biraz daha detaylandırıp somutlaştırma ihtiyacı hissetti.

Öyle ya..

“Kimden helallik istiyorsun başkan, hele bi anlat” dediler..

“Başörtülülerden” diyerek çok net bir tespitte bulundu.

Yanında çanta gibi gezdirdiği Fox, Sözcü, kerata mı karete mi neyse işte, o kanalların muhabirleri de sormadılar..

“Yahu sen başörtüsü serbestisi kaldırılsın, 28 Şubat dayatması aynen devam etsin, başörtülüler okula gidemesin kimse hatta kamuda çalışamasın diye AYM’ye dilekçe veren adam değil misin? Önce senin helallik istemen gerekmez mi” diyemediler.

Diyemezler de zaten, CHP’li belediyelerden nasıl beslendiklerini görüyoruz..

Peki Kemal bey helallik isterken, partisi ne düşünüyor?

Kitlesi olaya nasıl bakıyor?

Cumhuriyet ve Sözcü bataklığından beslenip, nefret yüklenen bir kesim var, her gün sağa sola tehditler yağdırıyorlar..

Belediyelerinde de durum farksız, çarşafı zincire vurmak için fırsat kolluyorlar..

Yazarı-çizeri “ulan ne helalliği, asıl başörtülüler özür dilesin” diyor..

28 Şubat’ın mağduru, başörtüsünün yılmaz savunucusu, faiz belasının ezeli düşmanı Saadet Partisi nasıl değerlendiriyor?

Umarım “Biz samimi bulduk” demiyorlardır..

İşte zilletin de, zilleti domine eden gücün de planı bu..

İnanır, boyun eğer, samimi bulursak geçmiş olsun..

İstanbul’daki gibi, asıl o vakit “her şey çok güzel” olur!..

Selâmetle..

Murat Alan

Akit TV köşe yazarı