Bakın herifler algıyı nasıl yönetiyorlar..

Tank, top, uçak kullanmadan darbe deniyorlar.

Türk halkının psikolojisini yerle bir etmek istiyorlar..

Toplumun sinir uçlarıyla oynuyorlar..

Karşı komşum koyu AK Partili. Adı Ahmet, Sinoplu mütedeyyin bir ağabeyimiz.

Torunları gelmiş, bahçede onlara göz kulak oluyor.

Ayaküstü sohbet ettik, “Devir kötü bir dakika gözümüzü ayırmıyoruz torunlardan, yargının durumuna bak minnacık çocuklara tecavüz eden sapıkları bile salıyor. Çocuklar çizmiş derdini anlatmış ama sapıkları salıyor o mahkeme” dedi.

Elmalı davasından bahsediyor.

Başka ne var Ahmet ağabey anlat diyince, “Afganistan” dedi..

“Katar’da, Afganistan’da ne işimiz var, bize ne, oraya niye asker gönderiyoruz gitmesinler kardeşim” diye konuştu.

Daha bir sürü şey söyledi..

İşte algıyı böyle yönetiyorlar..

Ciddiye dahi alınmayacak yalanlarla toplumun zihnini böyle zehirliyorlar.

Biz, “Sözcü yine yalan yazmış, Birgün rezilliği devam ettiriyor, Cumhuriyet’in bu yalanlarına inanan var mı, CHP her gün yeni bir iftira atıyor” derken…

Rahmetli Muhsin Başkanın sözleri geldi aklıma, “Biri bizim tarlayı sürmüşler haberimiz olmadan.”

Birileri bizim tarlayı sürüyoruz haberimiz yok.

İşin doğrusu ne?

Mesela Afganistan’a yeni mi asker gönderiyoruz?

Türkiye, 2002 senesinden beri Afganistan’da değil mi?

Afganistan Türk Görev Kuvveti (ATGK) Komutanlığı; güvenliğin sağlanmasında Afgan Geçici Yönetimi’ne destek sağlamak maksadıyla 2002 tarihinde göreve başladı.

CHP’li vekiller sordu mu “niye 19 senedir Afganistan’dayız?”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afganistan’daki görev süresinin uzatılmasıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen tezkerelerin tamamına “evet” dediler..

Hadi daha yakın tarihe bakalım..

2020’de meclise Türk askerinin yurt dışında görevlendirmesiyle ilgili iki tezkere geldi.

Biri Libya teskeresi, diğeri Afganistan olarak kayda geçti.

Bugün “Afganistan’da ne işimiz var” diyen CHP, o gün “evet” dedi..

Libya tezkeresine ise “hayır”

O gün neden “evet” dediklerini anlatmalıyız Ahmet ağabeylere..

Çünkü 1 yıl önce Türk askerinin Afganistan’daki görev süresini uzatan tezkere NATO’ya yarıyordu. ABD’nin çıkarlarıyla uyumluydu.

Ha şunu da not düşelim, bu iş NATO’ya yarasa da Türkiye, Afganistan’da batılı askerlerin tecavüzlerine engel oluyordu. Kabil’de Haçlı’nın katliamlarını durduruyordu elinden geldiği ölçüde. Bugün niye CHP karşı çıkıyor?

Çünkü ordumuz bu defa, Türki Cumhuriyetler ve diğer kardeş milletler için orada. Orta Asya’daki stratejik hinterlandımızı genişletiyoruz. Nükleer güç, kardeş ülke Pakistan’a komşu oluyoruz. Çin ile aramızda bir adımlık mesafe kalıyor.

İşte CHP bu sebeple karşı çıkıyor.

Bakın neye karşı çıkmıyorlar anlatayım..

Türk Silahlı Kuvvetleri, Eylül ayının ortasına kadar Polonya semalarını koruyacak..

Bize hiçbir hayrı olmayan, aksine darbelerdeki rolü ve darbecilere yönelik teşvikleri sebebiyle nefret ettiğimiz NATO kapsamında 4 F16, 80 asker gönderdik.

Eylül sonuna kadar Polonya semalarında devriye görevi icra edilecek. Rusya’nın olası tehdidine karşı uçacaklar. İyi de biz ne AB’ın güvenliğinden?

Var mı CHP ve medyasından bir ses? Yok..

Çünkü bu görevdeki sihirli kelime NATO!

“Katar’a gitmeyelim ama Polonya olur”, “Afganistan’a ABD isterse gidelim ama Türkiye isterse hayır.” İşte kafa bu..

Hadi Elmalı davasına bakalım.

Türkiye’nin gündemine oturan Elmalı davasındaki sosyal medyada paylaşılan çizimleri hepimiz gördük.

İçimiz acıdı.

Minik yavrularımız şiddet ve tacizi çizimlerle anlatmış, ses kayıtlarıyla izah etmiş ama gelin görün ki yargı buna rağmen cani anne ve üvey babayı serbest bırakmış dedik..

Günlerce konuşuldu, başsavcılık “biz itiraz ettik serbest bırakılmasınlar dedik ama dinleyen kim” tadında bir açıklama yaptı.

Ne başsavcılık, ne de dosyanın avukatları, “yahu o çizimler ve ses kayıtları uydurma, dosyada böyle bir şey yok” demedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık TRT Haber’de satır arasında söyledi.

“Böyle bir çizim yok dava dosyasında dezenformasyona dikkat edelim” dedi.

FETÖ ve yalan medyası üzerinde doya doya tepindi..

Gerçek ise satır arasında kayboldu gitti..

Ve Ahmet ağabey hâlâ o çizimleri gerçek zannediyor.

Milyonlarca kişi, AK Parti Hükümetini ve Başkan Erdoğan’ı bu yalanlarla suçluyor.

İşte bu yalanlara karşılık, doğrunun sesini yükseltemezsek eğer, yazık olur büyük Türkiye’ye ve hayallerimize.

Selametle..