Offf offf.. Makam aracını da mı Amerika’ya götürmüş?
Murat Alan
Vay be.. 4 uçakla gitmiş he?!
Korumalarını da götürmüş öyle mi?!
Asıl bombayı kaçırdınız.. Türkiye’de kullandığı makam aracını bile yüklemişler..
“Şu israfa bakın” heleee!.. Aynen aktardığım gibi.. Bu ‘kafadan sakatlık’ seviyesindeler.. Tam olarak bu mantıkla eleştirir (!) gibi yapıyorlar.. ‘Eleştirir gibi yapıyorlar’ diyorum çünkü dertleri farklı!
Mesele israf/masraf değil.. Amaçları tasarruf hiç değil.. Kusur bakmayın kolları sıvayıp daldık böyle.. Olay ne, onu anlatalım önce.. Cuma günü Sözcü’nün manşetindeki haber.. Daha doğrusu, öncesinde sosyal medyadaki beslemelerin ortaya attığı “Cumhurbaşkanı 4 uçakla ABD’ye gitti” muhabbeti.
FETÖ’cüler “havalimanındaki kaynakları”dan teyit etmiş..
“Biri askerî olmak üzere 4 uçakla gidildi”..
“Hizmet hareketi” diyorlardı değil mi?
ABD’deki havalimanında “kaynakları” varmış.. Üstelik havalimanı askerî, sivil havalimanı da değil! Nasıl da ifşa ediyorlar kendilerini.. Şu FETÖ yaygarasına balıklama atlayanlardan biri de çıkıp, “yahu her gün Amerika Birleşik Devletleri Başkanın uçağının indiği Andrews Hava Üssünde KGB’nin bile kaynağı yokken, bu FETÖ’cülerin nasıl kaynağı olur? CIA’nın ipiyle kuyuya iniyoruz” demiyor.Dönelim israf iftirasının perde arkasındaki gerçeklere..
Başkan Erdoğan yurt dışına, özellikle Amerika’ya nasıl gitmeli?
Tarifeli uçakla mı? Almanya, İngiltere, Rusya, ABD nasıl gidiyor? Nasıl korunuyor, hangi araçlarla hareket ediyorlar? Bu kafadan sakatların oluşturmak istediği algı gibi.. Bahsi geçen ülkelerin liderleri bisikletle gidip, iki tane şortlu polis tarafından mı korunuyor?
Hadi başlayalım.. Eski ABD Başkanı Barack Obama.. 2009 yılında Kanada’ya yaptığı ziyaret sayılmaz ise ilk yurtdışı programında Türkiye’ye gelmişti.Obama geldiğinde yakın ve orta yakınlıktaki korumalarının tamamı ABD’den kendisi ile geldi.
İçtikleri kolaya kadar, her şeyi kendi ülkelerinden getirdiler. Obama’nın kullandığı zırhlı araç da askerî uçakla Amerika’dan getirildi..
Türkiye’ye niye güvensinler?!
Koruma ekibini yöneten CIA yetkilileri haftalar önce gelip, muhataplarıyla geçilecek güzergah üzerinde çalıştılar.
Kimlerin nerede duracağını onayladılar.
Obama’nın ziyaret edeceği Ayasofya bahçesindeki kediyi gören protokol ekibi, “bu hayvan hep burada mı?” diye sordu.
Bizimkiler “evet zararsız burada geziniyor” deyince, Amerikalı yetkili, “olsun başkan sevmek isteyebilir, tırmalar ya da ısırırsa bulaşıcı hastalığa karşı hemen aşılamamız lazım” cevabını verdi.
Amerika’da bir ‘kafadan sakat’ da çıkıp, ‘Amerikan ulusunun parasını Türkiye’deki kedileri aşılamak için harcıyorlar’ demedi..
Yukarıda saydığım diğer büyük ülkeler için de durum aynı.
FETÖ, PKK ve onların tasmasını elinde tutan Siyonist çetenin karargâhı nerede?
ABD’de değil mi? Dünyada en fazla ölüm tehdidi alan ve terörün tasmasını elinde tutan iradenin hüküm sürdüğü sahaya giderken Başkan Erdoğan ne yapmalı? Tarifeli uçakla gidip, kendisini CIA tarafından tahsis edilen korumalara mı teslim etmeli?
Ben Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü Muhsin Köse ağabey ve ekibinden başkasına güvenmiyorum.
Kendi ülkesinde, kendi devlet başkanını (John Kennedy) öldüren bir yapıya ne için güvenelim? Geçmiş yıllarda ABD’nin tahsis ettiği araçla ülke içinde gezen devlet başkanları, önemli temaslar öncesinde ve sonrasında araç içerisine konulan dinleme cihazlarıyla kaydedildi. Eski Türkiye bu tür faaliyetleri önleme kabiliyetine ve iradesine sahip değildi! Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı bile Kenya’dan bir işadamının uçağıyla ancak getirebildik. O Türkiye’den bu Türkiye’ye…ABD, İngiltere ve Rusya ile benzeri bir kapasiteye sahibiz artık.
Bir dönem ada vapuruyla Kıbrıs’a asker çıkaran Türkiye’nin geldiği nokta bu!
Bu gerçeği bizim kafadan sakatlar bilmiyor mu? Biliyorlar tabii.. Ama işlerine gelmiyor..
NATO toplantısında, Siyonizm tarafından esir alınmış bir ülkede çıkıp aslanlar gibi “Filistin davası adaletli bir şekilde çözüme kavuşmadıkça NATO’nun İsrail ile olan her türlü temasına engel oluruz. Veto hakkımızı kullanırız…” diyen bir Erdoğan var.
Amerika ve İngiltere devlet başkanlarının gözünün içine bakıp, “PKK’ya bir terör devleti kurdurmak isteyenlere engel olacağız” ifadesiyle rest çeken bir lider var.. Türkiye’nin tehditleri ve olasılıkları minimize etme becerisini israf yaygarasıyla bypass etmek isteyen kiralık fikir katilleri, israf/masraf denklemine çok önem veriyorlarsa İBB’ye dönüp baksınlar.
Yönetir gibi yaptığı belediye borç batağında yüzdüğü için “Cumhurbaşkanlığı bize kefil olsun metro yapamıyoruz” diyen başkan, Boeing-737 kiralayıp Roma’ya gidiyor.
Giderken de yanına “Karadaki konvoydan sonra şimdi de havadaki konvoy tepki çekti. Zırhlı aracını bile uçakla götürdüler” laklağını yapan yandaşlarını alıyor.
Yetmedi otel paralarını da ödüyor.Onlar da taytlarını giyip, Roma’da sabah koşusu yapıyor. Öğlenden sonra şampanya patlatıp hatıra fotoğrafı çektiriyor.Kusura bakmayacaksınız beyler.. Bu ülkenin seçilmiş ilk ve (şu an için) tek cumhurbaşkanı, her türlü olasılık hesap edilerek korunacak.
Gerekirse, o bir yere gitmeden önce donanmaya bağlı savaş gemilerimiz önlem alacak.
Lüzum görülür ise savaş uçaklarımız da onu taşıyan uçağa eşlik edecek.
Kuklalar da ipi tutan kuklacı da çatlamaya devam edecek. Selametle..