Allah kimsenin başına vermesin..

Yazar Eylem Tok ve oğlunun hadisesinden bahsediyorum.

İstanbul Eyüpsultan’da yaşanan olayda, arızalanan ATV aracını emniyet şeridine çekerek tamir eden 4 kişiye Timur Cihantimur isimli şahıs ehliyetsiz şekilde kullandığı lüks arazi aracıyla çarpmıştı.

Bir çocuk babası Oğuz Murat Acı’nın hayatını kaybettiği kazadan sonra ise kazaya karışan şahsın yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu olduğu ortaya çıkmıştı.

Arkadaşlarıyla birlikte ailesinin lüks aracını alarak dışarı çıkan ve emniyet şeridine girerek bir kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 17 yaşındaki genç ve annesi Eylem Tok Mısır’a kaçmıştı.

Hayatını kaybeden kardeşimiz ve ailesinin fotoğrafına odaklandım..

Gözleri umutla bakan ufacık bir bebek, huzurlu bir şekilde yavrusunu büyüten anne..

Ve ailesi için iyi bir gelecek inşa etmek isteyen genç baba..

Kendini bilmez, haylaz, sorumsuz bir züppenin budalaca davranışı 3 kişilik bu güzel yuvayı yıktı.

17 yaşındaki sorumsuz genç kendi hayatını da mahvetti.

Eylem hanımın “annelik içgüdüsüyle” bir başka annenin hayatını karartan evladını Mısır’a kaçırmasına, birçoklarına göre timsah gözyaşları olarak adlandırılan özür açıklamasına girmek istemiyorum.

Başta da dedim ya, insan kendisi yapamadıysa dışarıdan ahkâm kesmesi kolaydır.

Hemen hepimiz “Ben evladımı hemen kolundan tutup karakola götürür adalete teslim ederdim” deriz.

Deriz de..

Ya imtihan sırası bize gelirse!?

Kanunlar yazılırken de bu durum öngörülmüş olacak ki, suçlu evladını saklayan anne, baba ya da kardeşler ise “yardım yataklık” cezası verilmiyor.

Eylem hanım ve cinayet işleyen oğlunun Mısır’a uzanan kaçış hikâyesi malum zihniyetin maskesini düşürdü.

Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım.

Trafik canavarı Timur Cihantimur’un en büyük şansı, adının Muhammed Hasan Şeyh Mahmud olmaması mı yoksa?!

Veya Eylem hanımın en büyük avantajı Somali Devlet Başkanı olmaması mı?

Hatırlayın İstanbul’da motokurye Yunus Emre Göçer’e çarparak hayatını kaybetmesine sebep olan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılınca yurt dışına kaçmıştı.

Bu kaçış üzerinden öyle kirli bir algı operasyonu oluşturulmuştu ki, AK Parti iktidarının suçluları kolladığı, Somali Cumhurbaşkanının oğlunun firar etmesine göz yumulduğu iftirası atılmıştı.

Sözcü, Cumhuriyet, Karar ve diğer CHP payandaları “AKP araya girdi, Somali Cumhurbaşkanının oğlu göz göre göre yurt dışına kaçırıldı” yaygarası yapmıştı.

“Manyak mısınız kardeşim siz, Başkan Erdoğan ‘adliyeyi arayıp tutuklayın bu adamı’ mı deseydi?”

Hani diyorsunuz ya “hukuk devletinde hakimler ve savcılar hürdür” diye..

Savcıyı arayıp kimin tutuklanacağını kimin serbest bırakılacağını mı telkin etsin AK Parti Hükümeti?!

Amaçları neydi?

Malum zihniyetin ipini elinde tutan güç, aylar öncesinde içerideki ve dışarıdaki ajanları vasıtasıyla istihbarat almıştı!

Türkiye ve Somali’nin nasıl bir işbirliği içinde olduğunu biliyordu.

İki ülke arasında imzalanan ve Türkiye’ye milyarlarca dolarlık bir enerji kaynağı sağlayacak güvenlik anlaşmasını daha imzalanmadan sabote etmek istiyorlardı.

Tıpkı Suudi Arabistan’ı tuzağa düşürüp, Cemal Kaşıkçı cinayetini Londra yerine İstanbul’da planlamaya sevk ettikleri gibi.

Katili de, katledileni de İstanbul’daki Suud konsolosluğunda buluşturacak kadar organize bir çeteden bahsediyoruz.

Somali Cumhurbaşkanının oğlunun karıştığı kaza da fırsat olarak kullanıldı.

Kaza sonrasında yaşananlarla Türkiye/Somali ilişkisi sıfırlanmak istendi.

Bizim şebelekler de katilin üzerine gittiklerini zannettiler ya da daha da kötüsü bilerek bu olayı belli bir istikamete sürüklediler.

Şimdi aynı kesimler, iki kaza, iki cinayet, iki sorumsuzluk hadisesinde iki farklı tavır takınıyorlar.

Sözcü, Cumhuriyet, Karar ve diğerleri, Somali Cumhurbaşkanının oğluna ilişkin kaza haberini olmadık imalarla süslerken, Eylem Tok ve oğluna ilişkin haberleri görmedi bile.

Gören de Eylem Tok’un özür yazısı üzerinden gördü.

“Ey Sisi, katili ülkende tutma. Ey Amerika senin ülkene kaçmak isteyen bu zengin züppesi ve annesine asla kucak açma” başlığını atsanıza..

Şöyle bir manşet yazsanıza, “Yargı bu katili niye 5 saat bulamadı, kimler kaçmasına neden oldu?”

Yazamazlar çünkü o bir Beyaz Türk!..

O bir CHP’li..

O siyah derili değil!..

Amerikan çıkarlarıyla ters düşen bir durum yok ortada.

Bu vaka Türkiye’nin Afrika’daki stratejisine etki etmiyor.

Dedim ya, Eylem Tok talihsiz bir talihli!.

Çünkü Somali Cumhurbaşkanı değil ve muhteşem bir ahlaksızlık içinde debelenen medyayı arkasına almış.

Selametle...