BIST9.722,09%0,80
USD32.572%0.01
EURO34,9081%0.16
ALTIN2.426,59%0.14

Vererek Var Olmak: İnfak

Muhammed Şevket Gökşan

Abone OlGoogle News
25 Kasım 2021 06:51

Yaşadığımız modern çağın en temel, en büyük açmazlarından biri de, ferdiyetçiliğin pohpohlanması ve bireyselliğin kutsanmasıdır. Bu sebeple toplumda oluşan bencil, nemelazımcı yaklaşımın sonucu olarak, toplumun katmanları arasında oluşan derin ekonomik uçurum söz konusu oluyor. Halbuki medeniyetimizde (aslında İslam medeniyetinde) infakımız, insafımızın ölçüsü idi. Yaptığımız infak, mülkün asıl sahibinin Allah teala olduğunu ikrar olarak addedilirdi.Bilirdik, çamurdan yer sofralarımızı insankardeşlerimizle paylaşmadıkça nurdan gök sofralarında nasibimiz olamayacağını. Gelin görün ki kendi değer dünyamızdan, bizi biz eden hakikatlerden uzaklaşınca sadece kendimiz olmaktan uzaklaşmadık, bununla beraber bizi ayrıcalıklı kılan meziyetlerimiz/hasletlerimiz de bizden bir bir sıyrılıverdi. Sonuç olarak birbirimizin yurdu olmamız gerekirken, ne hazindir ki birbirimize karşı kurtlara dönüşüverdik.

Aidiyet duyduğumuz medeniyetimizin temel bazı karakteristik hasletleri vardır. Bunları kısaca hakkaniyet, adalet, insaf, infak diye özetlemek mümkün. Bu meziyetlerden sadece İnfak ve bir nevi eşanlamlısı sayılan cûd ve isar kavramlarını bu yazıda kısaca ele almak istiyoruz.

İnfak

Lügatteinfak; nafaka verme, bir şeyin elden gitmesi manasındadır.Istılahta ise infak,herhangi dünyevi bir karşılık beklemeksizin pak olan bir malı, meşru ve mubah olan bir yolla ihtiyaç sahibine vermeye denir. Efendimiz (s.a.s.) “Bir kul Müslüman kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah (c.c.) o kişinin yardımcısıdır.” buyurmuştur.Ayrıca infak Kur’an-ı Kerim’de karz-ı hasen(iyi bir borç) diyede tanımlanır. Bu meyanda Bakara suresi 245.ayet-i kerimede “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek olan kimse? Ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin.” buyurulmuştur. İnfak hakkında birçok ayet-i celile ve hadis-i şerifler vardır. Bunlardan diğer bir ayet-i celile de “Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.” (Bakara, 254).Bu ayet-i celileden anlaşıldığı üzere mevlateala biz kullarına yer sofrasını paylaşmadığımız müddetçe gök sofrasından nasibimizin olamayacağıhakikatini haber vermekte. Bütün bu naslar ışığında diyebiliriz ki infak, bir Müslüman açısından tercih değil, bilakis bir vecibedir.

Cûd

Lügatte cömertlik, malını esirgemeyen, eli açık, verimli ve çok vermek, sevketmek. vb manalara gelmektedir. Cömert ayrıca kerem demektir. İmam Tirmizi,Saad(r.a.)’dan ‘Allah (c.c.) cömerttir (kerem sahibidir), cömertleri sever.’ hadisini;yine Hz.Enes tarikiyle “Ben ademoğullarının en cömerdiyim. Benden sonra insanların en cömert olanı bir adamdır ki ilim öğrenir ve öğrendiği ilmi başkalarına öğretir, peşine ilmini yayan kişi, birde kendi nefsinden Allah yolunda cömert olabilen kişidir.” buyurdular. Yine Efendimiz (s.a.s.) insanların en cömerti idi. Özellikle Ramazan ayında Cebrail (a.s.) ile karşılaştığı zaman cömertlikte en zirvede olduğu zamanlar olurdu.Şer’i ıstılahtaCûd, gerekli olan kişiye, gerekeni vermek demektir. Dolayısı ile sadakadan daha umumidir.[1]Yine Ahmed bin Hanbel, bu hadis-i şerifin sonunda‘Efendimiz (s.a.s.) kendisinden her ne istendi ise isteyene onu veriyordu.’ kaydını ilave etmektedir. Istılahi manası noktasındaİmam Tehavuni,‘hiçbir gaye veya karşılık olmadan gerekeni yerine getirene cömert denir’, demektedir.Zübeydi ise ‘cömert o kişidir ki, isteyenin rencidesi olmaması için istenmeden gerekeni veren kişidir.’[2]İmamı Gazali de Hasan-i Basri’den(r.a.) “Elde var olanı vermek için bütün gücü sarf etmek cömertliğin doruğudur” buyurmuştur.[3]

İsar

İsarlügatte, birini önde tutmak, öne geçirmek manalarına gelir. Istılahta ise,İmam Kurtubi’ye göre “Dini olan hazlarda, ahiret payına talip olduğundan dolayı başkalarını kendi nefsin üzerine tercih etmektir.” İbn-i Kayyımise ‘isar birkaç çeşittir’ der. Bunlar;i- Dinine zarar vermeyen hususlarda başkalarını kendi nefsine tercih etmendir; ii- Allah’ın rızasını başkalarının rızasının üzerinde tutmandır. İii-İsar amelini Allah’tan bilmendir. Kendinden bilmemektir. Buda isarın bir başka çeşididir. Öyleyse bir kişinin muris olmasında etkili olması muhtemel etkenleri şöyle özetlemek mümkün:Kişinin üzerindeki hakların ehemmiyetinin farkında olması. Cimriliğin bir hastalık ve tuzak olduğunun farkında olması ve kişinin güzel ahlaka olan düşkün olması.

Malum olduğu üzere eşref-i mahluk olarak yaratılan insan,bir çok zaaflar ve ihtiyaçlarla iç içe yaratılmıştır. Bu zaafları ve ihtiyaçlarına binaen de,amel edip etmeyeceği hususlarda genelde neyi veya neleri elde edeceğine bakar. Bu bağlamda İnfak etmenin faydalarınabakacak olursak,bu üç haslete sahip olmanın faydalarını şöyle özetlemek mümkün;

  1. Bu hasletlere sahip olmak, o kişinin Müslümanlığının güzelliğine ve imanının kemalatına işarettir.
  2. Kendisine verilenin bir nimet olduğunu ve verilen bu nimetin şükrünü eda etmesinin delilidir.
  3. Kişiye Allah’ın(c.c.) diğer kullarının muhabbetlerini celb etmesine sebeptir.
  4. Ümmetin fertleri arasındaki sosyal ilişkileri kuvvetlendirir.
  5. Toplumsal hayatta da muhabbetin iyiliklerin yayılmasına vesile olur.
  6. Toplumda bulunan zayıf ve düşkün kimselerin ihtiyaçları görülmüş olur.
  7. Kişinin nefsinin tezkiyesine sebeptir. Zira yaratılışta dünya malına tamah hali üzere var edilen insan, tamah ettiğinden vermekle nefsindeki bu tamah duygusunu dengelemek sureti ile infak o kişinin nefsinin mutedil, pak olmasına katkı sunar.
  8. Malın bereketlenmesine sebep olur. Adeta fındık kozaları gibi çok görünen maldan gerektiği kadarını gerektiği şekilde verdiğinde, nasıl ki bahçenin sahibi fındık kozalarını yontup dalların etrafındaki fazlalıkları kestiğinde fındığın rekoltesi ve verimi artıyorsa, infak eden kişini malıda aynen bereketlendiği mücerreb bir hakikattir.
  9. Cennete götüren bir yoldur. Zira infakı ile kişi cennetlerin sahibi olan zatın kullarına, O zat adına verdiği için, cennetlerden hissedar olma imkan ve hakkına sahip olur.
  10. Allah’ın(c.c.) koruması altına girmeye vesiledir. Zira infak edilen mal adeta sigorta edilen mal gibidir. Sigortalar zahiri hasarlar için sadece malın kendisine dönük yapılırken, bu infak bilmediğimiz ve gücümüzün yetmediği mala, cana yönelik manevi her türlü musibet, bereketsizlik ve sıkıntılardan koruma gücüne sahip olan Allah’a(c.c.) sigortalatmak mesabesindedir.
  11. Cömert olan kişinin Düşman ve hasetçileri az olur.
  12. Hüsn-ü hatimeye işarettir.

Bu üç kavram (infak, cûd ve isar) aralarında ince farklar bulunmaktadır. Bu farkları da şöyle özetleyebiliriz:Cömertlik, kişinin vermekten ağırlanmaması:Cud,kişinin gönül hoşnutluğu ile var olanın çoğunu veya yarısını vermesi;İsar, kendisinin ihtiyacı olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etmesi.

Çağlar boyu insanlığa rehber olmuş kutlu medeniyetimiz ile, hasta ruhlu modern çağımıza yeniden ruh olmak ve yol göstermek için, lazım olan medeniyetimizin bu eşsiz değerlerini içselleştirdiğimiz günlere erişebilmek umudu ile…

Selam ve dua ile…

[1]İbniHacer Askalani,Fethu’l-Bari, c.2, s.29

[2]Zübeydi,Tacu’l-Arus, s. 84

[3]İhya-i Ulumu’d-Din, c. 3 s. 257

Muhammed Şevket Gökşan

Akit TV köşe yazarı