BIST9.716,77%-0,05
USD32.5424%0.02
EURO34,9251%-0.14
ALTIN2.440,70%0.18

Dünyanın ortak dili , sevgi olmalıydı !

M.Serhat Durmuş

Abone OlGoogle News
28 Ağustos 2021 11:00

Bana göre , Dünya’nın en çok kullandığı ortak dil İngilizce değil , sevgi olmalıydı !

Aslında daha genç zamanlarımda sıklıkla sorguladığım ve birazda kızdığım önem verdiğim bir konudur dil konusu . Sonraları sıklıkla okuduğum filozoflardan biri olan Wittgeinstein’ın konusu olan dil felsefesi ziyadesiyle önemsediğim bir uzmanlık alanıdır.

Ve hep kızmışımdır insanların İngilizce öğrenmek zorunda bırakılmasına ve bu konunun sanki dünya vatandaşlığı ile özdeşleşmesi beni hep rahatsız etmiştir.

İyi de , sırf dünyada en çok sömürgesi olan ülke diye bana dayatılan bu lisan mevzusu aslında hiç masum olmayan ama kimsenin de sorgulamadığı üzerinde bir hayli durulması gereken konulardan biridir .

Yani dünyada milyonlarca dil bilimci var ancak herkesin ortak kullanacağı çok daha kolay öğrenilebilen bir dünya dili icat etmek varken her yıl milyonlarca insana dayatılan bu zorbalık neden hala sorgulanmamaktadır doğrusu aklım almıyor .

İnsanlık bu kadar aciz midir ?

Yoksa dayatılan bu dil evet dünyayı ben idare ediyorum sende bana uymak zorundasın mı demektir ?

Örneğin , Hindistan’ı ele alalım neredeyse 1,5 milyarlık nüfusu ile tüm kaynakları yıllarca İngilizler tarafından sömürülerek gelişmesi engellenmiş ve insan kaynağı , ucuz iş gücü olarak kullanılmış bu zavallı ülkede bulunan hintli vatandaşların büyük kısmı bu dili çok iyi konuşurlar ancak bu onların gelişmesini tamamlamak ve kendi kendine yetebilmekte maalesef hiçbir işe yaramamıştır . Oysa kendi dilleri Sanskritçe çok daha eski ve kadim bir dil olup alfabeleri çok daha spesifik olmasına rağmen ve bu ülke felsefede derinleşmesine rağmen ne İngiliz sömürgesinden kurtulabilmiş nede halkını sefaletten kurtarabilmiştir . Üstelik kendisine lütfedip iş veren İngilizlere sahip diye hitap eden bu itaatkar millet insan haklarının en alt seviyede seyrettiği , makus talihi olan fakirlikten ve uşaklıktan kurtulamamıştır. Evet İngilizler uyanık olabilirler ve dünyada hala ciddi söz sahibi olabilirler ancak bunda dünyanın her yerinde dayattıkları bu dilin bence çok ciddi bir katkısı var .

Bende diyorum ki mesela dünyada 180 ülkede kullanılabilecek çok daha kolay öğrenilebilen bir ortak dil ve alfabe dil bilimciler tarafından geliştirilemez mi ?

Neden İngilizce bilmek zorunda kalsın hala insanlar yada Fransızca yada Çince ?

Her millet kendi dillini kendi aralarında yine konuşsa ancak Dünyada herkesin kullandığı tek bir dil ve alfabe olsa bu durum tüm karışıklığı gidermez mi ?!?!

Şimdi beni eleştirenler olacaktır . Kardeşim ne sorguluyorsun öğren ve kullan boş ver gitsin !

Hayır neden boş vereyim , Dünyada tek bir dil olsun 180 ülkenin okullarında herkes kendi diliyle eğitim görürken bu dünya dilide öğretilsin ancak başka milletten insanlar bir araya geldiklerinde bu dil konuşulsun ?

Aynı dil , bilimde , edebiyatta , felsefede , seyahatlerde kullanılsın .

İngilizler , Amerikalılarda bu dünya dilini öğrenmek ve kullanmak zorunda kalsın !

Why not ?

Neden olmasın ?

Aslında böyle bir dil var , alfabesi olmayan bir dil bu …

Sevgi böyle bir şey aslında , Bu dili becerebilseydi dünya , belki çok daha yaşanabilir olacaktı , ancak maalesef kin , nefret, ayrımcılık , ırkçılık , kötülük her yanı kaplamış durumda !

Kâinatın yaratılışı da, devamı da sevginin ürünüdür, dolayısıyla her insan bu sonsuz sevgiden nasibini almalıdır. Ancak bu sevgi azalmayan, tükenmeyen, hiçbir şekilde zedelenmeyen hakiki sevgi olmalıdır. İşte böyle bir sevgiye sahip olabilmek için bütün mutasavvıflar gibi, Mevlânâ da bize, bugün eğitimde tümdengelim adıyla anılan bir sevgi metodunu öğretir . Yunus Emre’nin; “Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü” sözleriyle formüle ettiği bu anlayışı, Mevlânâ da; “Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız din üzerinde sağlamca durur, öteki ayağımız yetmiş iki milleti dolaşır.” ifadesiyle izah eder. Buna göre insan âdeta merkezî bir enerji santraline bağlanır gibi, tükenmeyen bir sevgi kaynağına ulaşmalı, o kaynaktan alınan ve dağıtmakla bitmeyen türden bu sevgiyi kâinata yaymalı, bütün insanlarla paylaşmalıdır.

M.Serhat Durmuş

Akit TV köşe yazarı