BIST9.693,46%1,77
USD32.5355%0.02
EURO34,7190%0.09
ALTIN2.499,53%0.61

Orman yangınlarımızın , sebepleri ve sonuçları ?

M.Serhat Durmuş

Abone OlGoogle News
31 Temmuz 2021 10:27

Öncelikle ülkemizin başı sağolsun son dönemde çıkan tüm yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet , ailelerine sabır diliyorum . Ayrıca bu felakette yanarak kül olan binlerce ağaç ve hayvan olduğunu da hatırlatmak isterim …

Son yıllarda artan orman yangınları ağaçlara, bitki örtüsüne ve ormanda yaşayan birçok canlıya ciddi zararlar vermektedir . Büyük orman yangınlarıyla ilgili yapılan birçok araştırma, iklim değişikliğinin ve artan sıcaklıkların etkisine dikkat çekerek yangın ve iklim arasındaki ilişkiyi ele almıştır. Araştırmalar, iklim değişikliğiyle birlikte artan atmosferik kararsızlık, sıcaklığın yükselmesi, kuraklığın artması, sürekli olan sıcaklık dalgaları gibi meteorolojik ve iklimsel koşulların yangınların sayısında ciddi artışlara neden olduğu göstermiştir, ancak yangının başlaması için iklim koşulları yeterli değildir. Yangın havadaki oksijen, sıcaklık ve yakıt olarak adlandırılan orman tabanında bulunan otsu veya ince yanıcı materyallerin belli bir oranda bir araya gelerek yanma reaksiyonu vermesi ile başlamaktadır. Literatürde bu üç unsur yangın üçgeni olarak adlandırılır. Yüksek sıcaklık, düşük bağıl nem, şiddetli rüzgarlar ve kısa süreli şiddetli yağış ile oluşan ani fırtınalar bir yangının bu şekilde başlaması için gerekli olan ve giderek sıklaşmaya başlayan sert hava koşullarıdır .

2019 yılında çıkan yangınlarda 11,000 hektar alanın zarar gördüğünü ancak bu yangınların 2020 yılında daha da artarak neredeyse 2 katına çıkıp 20,938 hektarlık ormanlık alanı yok ettiğini görüyoruz .

Bu yangınların aynı anda 17 ilde çıkması elbette ki kundaklama olasılığını güçlendirirken terör örgütlerinin kasıtlı olarak yapma ihtimalini ciddi anlamda yükseltiyor . Bu ihtimal bize daha önceki yıllarda aynı anda çıkan ve farklı illerde etkisini gösteren yangınları hatırlatıyor .

Diğer ihtimale değinecek olursak yani orman alanlarının yakılarak bir süre sonra imara açılma ihtimaline ?

Anayasa'nın 169. Maddesine göre, yanan orman alanları hiçbir koşulda imara açılamaz ve bu alanların yeniden ormanlaştırılması gerekir .

Bu konuyla ilgili olarak BBC Türkçe'ye konuşan Orman Genel Müdürlüğü (OGM) Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü İsmail Hakkı Güney, ormanların yangından sonra çeşitli sebeplerle rant için imara açıldığı tartışmalarının 'şehir efsanesi' olduğunu söylüyor:

"Yanan alanlar hemen yıl içerisinde temizlenir, toprak işlenir ve ağaçlandırma faaliyetleri başlar. Her yıl o saha özenle takip edilir. Yanan alanların imara açılması tartışması bile bizim için çok ütopik bir şey.

"Orman yandıktan sonra otel olacak iddiaları bir şehir efsanesi olarak sosyal medyada dolanıyor. Biz de diyoruz ki, bu şekilde imara açılan bir örnek gösterin. Fakat tek bir örnek göremiyoruz."

Yangına karşı en önemli ve etkili müdahale, yangının ilk 20 ila 30 dakikası arasında gerçekleştirilebiliyor.

Kamuoyunda günlerdir sıkça tartışılanın aksine uzmanlar, ilk yarım saatteki müdahalelerin etkisiz olması halinde yangının sönmesinde en yararlı olacak şeyin uçak ya da helikopter değil, karadan yapılan müdahaleler olduğunu vurguluyor.

Ormanlarda, yangın sırasında kullanılmak üzere kurulan su depolama alanları bulunuyor. Yangın esnasında ormanın çeşitli yerlerine kurulan bu göletlerden su çekiliyor ve yangın bölgesine taşınıyor.

Uzmanlar Türkiye'deki yangınların mevsimsel, iklim değişikliği, yaygın bitki örtüsü ve kızılçam ormanlarının tutuşmaya elverişliliği gibi pek çok sebeple çıkabileceğini ancak bunların yüzde 90'ın üzerinde insan kaynaklı sebeplerle meydana geldiğini söylüyor.

Dolayısıyla yangınlarda mücadelede en önemli hususun, yangın esnasında gerçekleştirilen müdahalelerden çok yangın öncesinde alınacak tedbirler olduğu ifade ediliyor.

"Gelişmiş ülkelerde kaynakların yüzde 80'i yangını önlemek için verilen eğitimlere ayrılır, bütün masraflar yangını söndürmeye değil, yangın oluşmasını engellemeye yönelik olarak yapılır. Fakat Türkiye'de henüz böyle değil."

"Bizde piknik kültürü var, ateşi ortada bırakıp gidenler var. Çok sıcak mevsimlerde anız yakma hatası yapılıyor. Ormanlar şehir merkezlerine çok yakın olduğu için insan kaynaklı türlü sebepler ortaya çıkıyor. Sadece personelin değil, vatandaşın da eğitilmesi gerekiyor."

"İkincisi ve en önemli konu, bizim yangına müdahalede personel yetersizliğimiz var. Örneğin yangın söndürmede kullanılan arazöz aracını kullanabilen personel sayımız az, ciddi bir kadro sorunu var. Personelden tasarruf yapamayız."

Sonuç olarak bu yangınlar neticesinde ;

Biyolojik çeşitlilik büyük zarar görür.

Ormanlarda yaşayan canlıların yaşam alanları yok olur.

Canlı ve cansız örtünün yok olmasıyla erezyon, sel-taşkın ve hava kirliliği gibi doğal afetlerin sayısında ve hızında artma görülür.

İklim sisteminde (sıcaklık, rüzgâr, nem ve yağışa doğrudan etki ederek) bozulmalar görülür.

Orman ve orman ürünlerine dayalı turizm, sağlık, spor, avcılık gibi sektörler olumsuz yönde etkilenir.

Dünyada tüm insanlara 6 ay yetecek oksijen için 38 trilyon dolar gerekiyor.

Oysa ağaçlar bunu bedava yapıyor.

Son tahlilde , ‘ Kendi ellerinle yaktığın ormanı , gözyaşlarınla söndüremezsin …’

M.Serhat Durmuş

Akit TV köşe yazarı