Doğu bana hep daha samimi gelmiştir .
Yalanın çok daha az olduğu , herkesin herkesi tanıdığı bir yerdeyim bugün .
İşim gereği Erzurum’da Narmandayım . TOKİ’nin 31 blokluk inşaatı için zemin etüdü yapmak üzere ekibimle birlikte karargah kurduğumuz bölge , aslında Kuzey Anadolu Fay hattının kuzeyinde kalıyor.
Bu nedenle büyük bir hassasiyetle Jeofizik sismik çalışmaları yaparken aynı zamanda sondaj çalışmalarımızıda kararlılıkla sürdürüyoruz.
Tabii ki çalışmalarımız devam ederken yanıma gelip biraz çekinerek ancak büyük birmeraklasorular soruyor amcalar , dayılar . Hatta çay tepsisini alıp gelenler bile var. Yer bilimci olduğumu anladıkları an yüzleri düşüyor çoğunun ve bir sigara yakarak 1983 yılındaki Erzurum (Horosan – Narman) depremini anlatıyorlar.
Her birinin bir yakını akrabası ölmüş belli ki. Dinliyorum düşünceli bir şekildeüzülerek , o an bir sigara istiyorum artık dayanamıyorum.
Bölgeye gelmeden önce araştırdığım 1983 depremi , 6,9 magnitüdünde , odak derinliği 16 km. kuzey doğu , güney batı yönlü bir faylanma var bölgede .
1.155 kişi ölmüş, 537 kişi yaralanmış, 3.241 konut ağır, 3 bin konut orta ve 4 bin konut hafif hasar görmüş, 30 bini aşkın hayvan telef olmuş.
Narman’da bulunan bazı mahalleler tamamen yıkılmış . 1985 yılında nüfusu 5254 kişi olan bu samimi güzel ilçe için depremdeki can kaybı çok fazla .

Bölgenin büyük bir kısmında alüvyon zemin hakim . Bu nedenle bölge çok katlı yapılaşmaya açılmamış , genelde 3-4 katlı binalar hakim .
1275 km ² yüzölçümüne , 1650 m. rakıma sahip olan Narman temiz havası şifalı suyu ile çok özel bir yer bana göre.
Bölge halkı genel olarak hayvancılık ve tarımla geçimini sağlarken insanları inanılmaz pozitif.
Depremin karanlık ve kötü yanı onları sarsmış ama yıkamamış . Acı ise her yerde aynı.
Ateş düştüğü yeri yakmış evlatlar , analar , babalar ölmüş , aileler yok olmuş .
Sonra ki sohbetlerimizde benim Trabzonlu olduğumu ancak babaannemin Erzurum merkezden , Sultan Melik mahallesinden olduğunu söyleyince anlamıştık zaten diyorlar.
Bölge insanı kaygılı değil ne korona nede son zamanlardaki ekonomik problemler onları çok etkilememiş .
Tarım ve hayvancılıkla uğraşıp kendi kendilerine yetebilmek böyle bir şey sanırım. Su temiz , hava temiz , yiyecekler organik insanlar sağlıklı en azından kaygılı değiller.
Şimdi düşünüyorum . İstanbul’da yaşamaya çalışan , geçinmeye çalışan insanlar mı şanslı yoksa Narman’dakiler mi ?
Cevap çok net …
Depremin karanlık yüzü , acılara bakan insanları üzen yanı ancak mühendislik ile zararsız hale getirilebilirdi ve bizde bu nedenle oradaydık.
Sonraki günlerde beni çok duygulandıran bir an yaşadım.
Elimi tutan ve bütün ailesini depremde kaybettiğini söyleyen amcanın yanına oturdum ve üzülme dedim .

-Devlet bizi , yeni yapılacak binalar yıkılmasın diye gönderdi…
Sonra gülümsedi ve diğer elini , elimin üzerine koyup sıktı.