BIST9.019,57 %-1.65
USD39.198%0,23
EURO44,5456 %-0.07
ALTIN4.148,96 %-0.55

Beyoğlu,büyük İstanbul depremine hazır mı ?

M.Serhat Durmuş

Abone OlGoogle News
30 Aralık 2020 11:10

45 mahallesiyle 233,323 nüfusa sahip olan Beyoğlu.Sanat ve kültürün merkezi olan stratejik bir ilçedir.

Yapı stoğunu incelediğimde;

*1980 öncesi yapılmış,17,052 binası,toplam yapı stoğunun %62’sini

*1980-2000arasında yapılmış 7940 binası,toplam yapı stoğunun %29’unu

*2000 yılı sonrası yapılmış 2343 binası,toplam yapı stoğunun %9’unu oluşturur.

Yapı stoğunun %59’si 1 ve 4 katlı binalardan oluşurken , %33’lük kısmı ise eski tip yığma binalardan oluşur.

Bölgenin zeminini incelediğimde ise Vs30 kayma dalgası hızlarının;

Bölgenin toplam yüzölçümünün,

%75’inde Vs30=800-1000 m/sn.arasında

%15’inde Vs30=150-200 m/sn.arasında

%10’unda ise Vs30=300-400 m/sn.arasında ölçüldüğünü söyleyebiliriz.

Bu tabloyu yorumladığımda ise Beyoğlunun %75’inde zeminin deprem açısından iyi bir performans göstereceği sonucu çıkıyor.

PGA(En yüksek yer ivmesi ) aralığı,0,15-0,28 g

PGV(En yüksek yer hızı ) aralığı,10,1-35 cm/sn.

Bütün bu sonuçların tamamını birleştirdiğimizde ise;

Yıkılabilecek bina sayısı,410

Çok ağır hasarlı bina sayısının,840 olduğunu,bunlara bağlı olarakda

Can kaybı sayısının,217 kişi

Ağır yaralı sayısının,150 kişi olacağı öngörülüyor.

Geçici olarak barınma ihtiyacı oluşacak hane sayısı ise 10,295 hanedir.

Nispeten can kaybının daha fazla olabileceği mahalleler ise;

-Piripaşa

-Sütlüce

-Örnektepe

-Camiikebir

-Halıcıoğlu

-Kaptanpaşa

-Kulaksız mahalleleri olduğu söyleyebiliriz.

Beyoğlu’nun zemininin %75’i iyi olabilir ancak yapı stoğunun %91’i deprem öncesi yapılan eski tip,yapı denetim hizmeti almamış,hazır beton kullanılmamış,zemin etüdü olmayan,donatısı korozyona uğramış ağırlıklı olarak kar amacıyla mütahitler tarafından yapılmış binalardan oluşuyor.Ayrıca yapı stoğunun %33 yığma binalardan oluşurken,tarihi binalarında bu kapsamda ağırlıklı olarak bulunduğunu söyleyebiliriz.Bu durum özellikle Kasımpaşa dediğimiz bölgede ağırlıklı olarak görülürken.Bu tarz binaların deprem anındaki performanslarının pekte iyi olmayacağını düşünüyorum.

Bana göre malzeme ömrünü tamamlamış ve tarihi niteliği olmayan binaların yıkılması,tarihi önemi olan yapıların ise yapının mimari özellikleri bozulmadan güçlendirilmesi uygun olacaktır.

Böylesine ciddi bir depremi beklerken binalara olan bakış açımızıda değiştirmemiz gerekiyor.

Bir daire alırken yada kiralarken manzarası,şehir merkezine yakınlığı,metrobüse,okula,hastahaneye ve hatta avm’ye yakın olmasına göre tercih etmekten daha fazla,ne zaman yapılmış,zemin etüdü varmı,yapı denetim hizmeti almışmı,deprem sonrasında hala oturabilirmiyimi sormalıyız.

Eğer zemini kötüyse,herhangi bir zemin iyileştirmesi yapılmışmı gibi konuları daha fazla merak etmeliyiz bence.

İnsanlarımızdan gelen talep,binaların sağlamlığı noktasında artarsa , belki o zaman bu binaları yapacak mütahitlerde binanın dış cephesine verdikleri önemi zeminin iyileştirmesi içinde gösterirler diye düşünüyorum.

M.Serhat Durmuş

Akit TV köşe yazarı