İtilaf geçici birlikteliktir. İç siyasette muhalefetin Erdoğan düşmanlığında birleşerek bir araya gelmesine de bu bağlamda ittifak değil itilaf denir. İtilaflarda, devamlılık olmadığı gibi faslı müşterek gerekçeleri de çok önemli değildir.

İtilaflarda, gerçek bir dostluk ve dayanışma ruhundan da bahsedilemez. Düşmanımın düşmanı, düşman kaldığı sürece benim dostumdur anlayışı yeterlidir. Böylesi birliktelikler açken yutulur, tokken kusulur cinstendir. Hedefe varıncaya kadar devam etse de sonrasında birbirlerini yer dururlar.

Bütün umutlarını böylesi geçici bir hevese bağlamış siyasi yapılanmanın rüzgâr önünde sürüklenen kuru yapraktan farkı yoktur. İtimat, güven, özgüven sürgündedir. Ahde vefanın esamisi bile okunmaz. Herkes içten pazarlıklıdır. Kabullenmeler geçici, karşılıklı saygı gösterileri yapay ve yapmacıktır. Gören onları tek bir topluluk sanır; hâlbuki kalpleri kalıpları sayısınca farklı farklıdır. Onlar asla yapıcı olamazlar. Çünkü daha işin başında kuruluş kurguları tahrip üzerine bina edilmiştir.

Mevcut muhalefet parti liderlerinden hiçbirinin 2023 seçimlerinde Erdoğan’a rekabet etme şansı yoktur. Üzerinde ittifak edecekleri bir adayları da olmayacaktır. Bu durum Erdoğan’ındaha ilk turda seçimleri kazanacağı anlamına gelir. Türkiye için hayırlı olan sonuç da budur. Ülkemiz istikrara muhtaçtır. Ülkemiz, senelerin verdiği siyasi tecrübelerin olumlu meyvelerini bir bir hasat etmeye muhtaçtır. Siyaset heves işi değildir. Siyaset akıl ve tecrübenin şekillenmiş yankısıdır. Hiç kimse, bu milleti geçici heveslerinin oyuncağı haline getirme hakkına sahip değildir. Ve ebediyen de olmayacaktır.

İtilaf partilerinin yerel seçimde kazandıkları yerlerde icraya gelince nasıl hezimete uğradıklarını görüyoruz. Allah muhafaza bir de bunlara ülke yönetimi verilse ne hallere düşeceğimiz gün gibi aşikar. Denenmiş denenmez. Biz de denemeyeceğiz. Denemeyi aklımızdan bile geçirmeyeceğiz.

Ülkemizde yabancı düşmanlığını körüklemek emelinde olanların hüsnü niyetli olduklarını kabul etmek için aklıselimden istifa etmek gerekir. Böylesi akıl tutulması bir davranışı yapanlar akılsız dost da olamazlar. Bunlar dış mihrakların devşirmeleridir. Ve bizim necip milletimiz onlara da asla pirim vermeyecektir.

Türkiye’nin Suriye politikası ve bu politikanın bir parçası olarak gelişen sığınmacılar konusundaki pozitif net tavrı kimlerin, hangi ülkelerin işine gelmiyorsa içimizdeki kuklalarını oynatanlar da onlardır. Yapılan yanlışların milli görüntüyle perdelenmek istenmesi basireti müsellem bu aziz milleti asla yanıltamayacaktır. Söz sözün sahibiyle kıymet kazanır. Bu güne kadar hiçbir kıymeti harbiyesi olmamış mahutların sözleri de ancak kendileri gibidir ve ancak kendilerini bağlar. Asla bu milletin kahir ekseriyetine referans olamaz.

İtilaf güçlerinin omurgası FETÖ elebaşı, beddua seanslarını ve bu millete yaptığı haksızlıkları unutturmak için kendisine yeniden masum roller biçmiş, durmadan dua ediyor ve bunları yayınlatıyormuş…

Tövbe herkesin hakkı ve kabulü de sadece Rabbimizin kabulüne bağlı. Ne ki kul hakkının söz konusu olduğu durumlarda, Rabbimiz, kul hakkına riayeti de kabulüne şart koşmuş. Bu millet ona hakkını helal etmediği sürece yaptığı tövbeler askıda demektir. Ve bu millet hiçbir ihaneti affetmediği gibi onun ihanetini de affetmeyecektir.

İtilaf güçleri, içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıları yokuşa sürmek için şeytanın bile aklına gelmeyecek oyunları devreye sokuyorlar. Milletçe uyanık olalım ve bu oyunlara gelmeyelim. Gereksiz harcamalardan ve özellikle lüks tüketimlerden geri duralım. Ve asla unutmayalım: İsraf sebep, pahalılık neticedir. İsrafa dur demeye biz de öncelik verelim.