BIST9.716,77%-0,05
USD32.5746%0.12
EURO35,0004%0.08
ALTIN2.446,72%0.43

Dua ve şeytanın maymunları

Latif Erdoğan

Abone OlGoogle News
11 Eylül 2021 09:12

İnsanın yaradılış gayesi, ayette, Allah’a ibadet hikmetine bağlanır. Hadiste, dua ibadetlerin özüdür buyurulur. Bu iki kutsal referans perspektifinden bakıldığında, ibadet ve dua insanın var olduğunun işareti, ibadet ve duadan mahrumiyet onun yoklukla eş değer oluşunun alameti kabul edilmek durumundadır. Nitekim ayette, “ Kulluğunuz ve duanız olmasaydı Rabbim size niçin değer versin ki” (Furkan, 77) denilerek, gerçek varlığa ermenin ya da erememenin kıymet ölçüsüne vurgu yapılmıştır.

Yargıtay’ın yeni binasının açılış töreninde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dua etmesini laikliğin elden gidişi olarak değerlendiren ve bunu vesile yaparak dini duygu ve düşüncelere saldıranların varlık-yokluk çizgisinde insanlığın hangi varyantlarında dolaştıklarını anlamak gerçekten zor. Duaları olmadığına göre Hakk katında kıymetleri de yok.Kendilerinin bir kıymeti yoksa, onlardan sadır olan sözlerin de elbette bir kıymeti olmaması gerekir.Nitekim öyledir…

Nureddin Sözen’in belediye başkanlığı döneminde İstanbul’da ciddi boyutta susuzluk ve kuraklık oldu.Yağmur duasını bilimsel(!) bulmayan mahut çevre bütün ümitlerini “yağmur bombası”na bağladılar. Ne ki başarılı olamadılar.

Recep Tayyip Erdoğan belediyeyi böylesi kurak bir dönemde devir aldı. Hem fiili hem de kavli duaya sarıldı. Bir taraftan gökten bereket yüklü yağmurlar yağdı, diğer taraftan uzak mesafelerden getirilen sularla barajlar doldu taştı. İstanbul, hâlâ o günlerin bereketinden istifade ediyor.

Bugün Yargıtay’ın yeni binasının açılış töreninde dua edilmesini yadırgayan aynı zihniyetin geçmişteki uzantıları da o gün yağmur duasına çıkılmasını dile dolamış, yağmur duasına çıkan insanlarla alay etmişlerdi. Dinin cahili bu güruh bilmiyordu ki, yağmur duası, yağmuru yağdırmak için yapılan bir dua değildir. Yağmurun kesilmesi, yağmaması yağmur duası denilen dua ve ibadetin bir vaktidir. Böylesi vakitlerde Cenab-ı Hakk’ın rahmetine sığınılarak dua edilir. O isterse yağmur vererek duanın vaktini bitirir, isterse kuraklığı sürdürerek duanın vaktini devam ettirir.

Aslında bütün bela ve musibetler için de bu kural geçerlidir. Yani, bela ve musibetler, dua ve yakarışın vaktidir. O bela ve musibetlerin giderilmesi, Cenab-ı Hakk’ın dilemesine bağlıdır. Onun içindir ki, dua edildiği halde bela ve musibetler varlığını sürdürüyorsa, dua kabul olmadı denilmez, duanın vakti henüz bitmedi, denilir.

Hayat dua, dua hayattır. İnsanın acizliği dua ile güce, fakirliği zenginliğe dönüşür. Fiili dua, sebepleri bir araya getirerek sonucu Allah’tan beklemenin adıdır. Bütün çalışma ve gayretler bu bağlamda fiili bir duadır. Bu tür dualar, Cenab-ı Hakk’ın isimlerinden birine yönelik olması sebebiyle çoğunluk itibariyle kabul görür, gerçekleşir.

Dua, bütün varlıktan Allah’a yükselen ortak sestir. Canlı cansız her varlık istidat diliyle Allah’a dua eder. Bu dua sebebiyledir ki her varlık soyut bir fıtrat kanunu olmaktan kurtulur, gözle görünen, elle tutulan, duygularla varlığı hissedilen bir şekle, bir surete bürünür; böylece var oluş gayesine ulaşarak mazhar olduğu ilahi isimleri okur, okutur.

İhtiyaç bir duadır. Kim neye muhtaçsa onun fakiridir. Bütün varlık bu kuralın kuşatıcılığına dahildir. İhtiyaç, var oluşun devamı adına muhtaç olunanların karşılanması için Cenab-ı Hakk’a yapılan fıtri bir dua hükmündedir. Dua fıtri olduğu için de kabulü kesindir.

Dua, Allah’ı anmak ve O’nun yakınlığını hissetmektir. Bu yakınlığın insana verdiği huzur, talep edilenlerin verilmiş olmasından daha önemli, daha kıymetlidir.

Duadan uzaklaşanlara şeytan yakınlaşır. Bu yakınlık bir müddet sonra onları şeytan mukallidi maymunlar haline getirir. Şeytanın sevdiğini onlar da sever, nefret ettiğinden onlar da nefret ederler. Bazılarının duadan nefretlerini de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. İleri sürdükleri başka gerekçeler koca bir yalandan ibarettir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihe geçecek en önemli icraatlarından biri de hiç kuşkusuz,duayı resmi açılış ve törenlere de taşımış olmasıdır. O, Kur’an tilavetiyle nasıl pek çok tabuyu yıkmışsa bu icraatıyla da pek çok tabuyu yıkmış, Allah’ın inayet ve yardımıyla ülkeyi ladini dayatmaların birbiriyle yarıştığı maymunlar agorası olmaktan kurtarmıştır.

Latif Erdoğan

Akit TV köşe yazarı