BIST10.083,03%0,00
USD32.381%-0.48
EURO34,7478%-0.48
ALTIN2.407,75%-1.12

Dünya yeniden şekillenmenin eşiğinde

Latif Erdoğan

Abone OlGoogle News
11 Nisan 2020 14:06

Dünya sistemi, acil durumlarda insanların sağlık ve güvenlik başta olmak üzere birçok konuda ihtiyaçlarını karşılama kapasitesine sahip olmadığı gerçeği bu salgınla bir kere daha görülmüştür.

Dünya milletler camiası organize olmayı başaramadığı için bu krizde bazı ülkeler, komşularının yardım taleplerine bile karşılık vermedi veya veremedi.

İhtiyaç duyulan o koordinasyon ve işbirliği oluşturulmadığı için koronavirüs krizi ile karşılaşıldığında ülkeler, kendi içine kapandı, kendisini korumak ve kendi özel tedbirlerini almak için sınırlarını kapatmak gibi tedbirler almaya mecbur kaldı.

Eğer Uluslararası Toplumu temsil eden sistem, dünyayı kasıp savuran geçmişteki salgınlardan gereken dersleri çıkarmış olsaydı, salgınlarla ilgili bilimsel ve tıbbi araştırmalara yeterli kaynak ayırır ve hazırlık için gereken tedbirleri alırdı.

Daha doğrusu, birçok alanda olduğu gibi koronavirüs karşısında da çaresiz kalmaz ve kaos yaşanmazdı.

Bu gerçekler gösteriyor ki; artan bir biçimde insanlığı tehdit eden bu tehlikeler ile yüzleşmeden önce dünya ülkelerinin kolektif hareket etmesini sağlayacak yeni bir sisteme ihtiyaç vardır.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Siyaset bilimciler, ekonomistler ve stratejistler, insanların günlük rutin alışkanlıklarından ekonomiye, siyaset, çevre sorunlarına kadar, hemen her alanda değişiklikler olacağı yönünde görüşlerini seslendiriyorlar.

“Virüs sonrası nasıl bir dünya olacak?” sorusu ise “eski dünya olmayacak” şeklinde cevaplandırılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ulusa sesleniş konuşmalarında, “Salgından sonra dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyerek bu görüşün doğruluğuna destek vermiş oldu.

Koronavirüs salgınının sebep olduğu büyük krizler ve tehditler Uluslararası Toplumun öncülüğündeki küresel sitemin omurgasını oluşturan kuruluşları da değişime zorluyor.

Bu kuruluşlar, insanlık vicdanında itibar ve güvenirliklerini kaybettiği için yeniden yapılandırılmaları şart.

Bu konuda çok yönlü hazırlıkların başlatıldığı bilgisi dünya başkentlerinde dolaşıyor.

Çünkü, bu kuruluşlar miadını doldurmuştur.

Kısacası; “dünya bir değişimin eşiğinde” olduğu görüşü genel kabul görmektedir.

DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENECEK

Elbette sadece sağlık alanında değil, dünyanın barışı, huzur ve güvenliği için de Uluslararası Toplum yeniden şekillenmeli ve yeni kuruluşlar oluşturmaya yönlenmelidir.

Çünkü BM-Güvenlik Konseyi, yapısı nedeniyle bu ihtiyaçlara cevap veremediği açıkça görülmüştür.

Demek ki, geç olmadan adalet ve hakkaniyet temelinde dünya milletler camiası adına BM- GK yeniden yapılanmalıdır.

Özlenen ve beklenen bu yapı gerçekleşir ise işte o zaman tüm dünyayı tehdit eden bir krize karşı gereken uluslararası seferberlik gerçekleşebilir.

Küresel boyutta biyolojik silahlanma yarışı durdurulur ve savaşlar, işgaller ile haksız saldırılar son bulur.

‘Uluslararası Toplum’ adına temsil konumundaki bu kuruluşlar, yaşanacak değişimle egemen güçlere değil, tüm insanlığın hizmetinde olması insanlığın ortak arzusu ve beklentisidir.

Dileğimiz bu uluslararası kuruluşların değişimiyle oluşacak yeni vizyon ve misyonu, hakkaniyet ve adalet temelinde şekillensin.

HAK ETTİĞİMİZ YERDE OLMALIYIZ

Eski dostluklar yer değiştireceği gibi milletler camiası içinde ülkeler, yeni düzenin şartlarına göre kendi aralarında siyasi ve ekonomik yeni ilişkiler kurmaya yönelecekler.

Ayrıca, stratejik ve askeri konseptler gelinen şartlara göre yeniden şekillendirilecek.

Dünya genelinde olacağı gibi ülkemizde de ekonominin yanı sıra siyasi alanda da bazı köklü değişimlerin yaşanacağı ihtimal dahilindedir.

Bu gerçekten hareketle ülke olarak daha avantajlı pozisyonlar elde etmek yolunda doğru yerde ve zamanda hamleler başlatmak için mutlaka hazırlıklı olmalıyız.

Yeni dünya düzeninde, sözüne itibar edilen, bölgesel olduğu kadar küresel düzeyde de güçlü ve etkili yeni politikalar geliştirmek zorundayız.

Aksi halde gelecek yüzyılda ülke olarak hak ettiğimiz yerde olamayız…

Latif Erdoğan

Akit TV köşe yazarı