BIST10.366,16%-0.04
USD40.3784%0,16
EURO46,9953 %0.43
ALTIN4.350,44 %0.55

Şeyh İmran Hazretleri Mudurnu (2)

Hüseyin Öztürk

Abone OlGoogle News
10 Temmuz 2019 08:33

“Yer ve gök dua ile durur” der bilgelerimiz. Hakikaten de öyle!

Cenab-ı Allah dua etmek için öyle çok vesileler yaratmış ki, işte bu sebeplerden birisi de insanları rızayı ilahi adına inşa etmek için yeryüzüne yayılan Allah dostlarıdır.

Bizim coğrafyamızdaki gönül erlerinin önemli bir kısmı, Ahmet Yesevi Hz.lerinin ocağından Anadolu’ya gelmiş ve birbirleriyle irtibatlı olarak cami-mektep-tekke ve zaviyelerle yurdumuzu bir baştan bir başa ilahi bir haritayla sarıp sarmalamışlardır.

Anadolu’muzun hangi yöresine gidersek gidelim, çeşitli yerleşim yerlerinde, dağ eteklerinde yahut tepelerinde bir veya birkaç velimizin kabri şerifini bulabiliriz.

Yine inancımızın öğretisi ve sahiplenilmesi gereği bir belge niteliği taşıyan önemli bir geleneğimiz daha yaşamaktadır.

Şehitliklerimize, şehitlerimizin mezarlarına, türbelerimize ve benzeri mekânlara, bayrağımıza bekçilik etmektir. Bunun iki manası vardır.

Birincisi, bayrağımız milletimizi ve devletimizi temsil eder. Bayrağımız yurtiçinde ve dışında dalgalandığı her yerde bu gaye ile dalgalanır.

İkincisi, Kelime-i Tevhid sancağına vekâlet eder.

¥

Şeyh İmran Hz.lerinin nerede bulunduğundan dün söz etmiştik. Hakkındaki bilgilere gelince net olarak nereden geldiği ve ebedi yurda dönüş tarihi belli değildir.

Ahmet Yesevi ocağından Balkanlar’a (Bulgaristan’a) sonra Anadolu’ya (Mudurnu’ya) gelen alperenlerden olsa gerektir.

Kabrinin hemen yanı başında bulunan İslam bilgini Filibeli Hacı Tevfik Efendi, onun orada olduğunu bilmektedir.

Filibeli Hacı Tevfik Efendi, 1796 yılında Filibe’de doğmuş, 1929 yılında Mudurnu’da vefat etmiştir.

Milli Mücadele yıllarında halkımıza ve askerimize büyük manevi destek sağlamış ve Mudurnu Yıldırım Bayezid Camii’nde 50 yıl imamlık yapmıştır.

133 yıllık ömrünü hayırlarla geçiren Tevfik Efendi, Şeyh İmran Hz.lerinin yanına defnedilmesini istemiştir.

¥

Selçuklular ve Osmanlılar döneminde Anadolu’ya gelen alperenlerin büyük kısmı, Ahmet Yesevî ocağından, Allah ve Rasulullah sevgisini mayalamak üzere topraklarımıza gelen alperenlerden oluşmaktadır. Şeyh İmran Hz.leri de bunlardan biridir.

Vatan toprağı olmadan millet ve devlet olmaz. Ahmet Yesevi Hz.leri talebeleriyle Orta Asya’dan başlattığı maddi ve manevi göçü, Balkanlar’a ve Anadolu’ya yolcu ederken, Alperenlerin gittikleri yerlerdeki halkı İslam’a davet etmeyi, topraklarını vatan edinmeyi, Kelime Tevhid sancağının yayılmasını, yaşarken de vefatlarından sonra da hizmetlerinin devam etmesi gerektiğini öğreterek uğurlamıştır.

Bugün sadece 780 bin km2’lik vatanımızda değil, Selçuklu ve Osmanlı devrimizdeki 24 milyon km2’lik geniş coğrafyamızın her yerinde nice Allah dostu alperenlerimiz mukimdir.

¥

Ezcümle:

Fetihlerin bir görünen bir de görünmeyen büyük ruhları vardır. İşte Ahmet Yesevi ve onun gibiler büyük ruhlardır.

Büyük ruhlar, insanları dini ve milli değerlerle yoğurur, birbirlerine kardeş eder. Bu anlamda Ahmet Yesevi ve alperenleri bir medeniyet inşacısıdır.

Bütün mesele bu inançla kendimizi inşa edebilmektir. 

Akit TV köşe yazarı