BIST9.753,24%0,38
USD32.5794%0.13
EURO34,9951%0.06
ALTIN2.448,78%0.52

Dik durmazsak sürekli çelme yeriz

Hüseyin Öztürk

Abone OlGoogle News
18 Ekim 2019 01:36

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin dümenine geçmesine kadar neredeyse 70-80 yıl sürekli Batı’nın ayak oyunları arasında bocalayıp durduk.

Yakın tarihe yolculuk edip baş ağrıtmayalım ama kısaca şunu söyleyelim.

Siyasi, askeri ve ekonomik darbelerin, ihanetlerin, alçaklıkların bütününde içeriden verilen tavizlerle Batı’nın sürekli dövdüğü devlet olmaktan yıllarca kurtulamadık.

Şöyle okkalı bir şekilde yani Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan gibi Batı’ya kafa tutan bir lidere sahip olamadığımız için “Siz lanetlikler kimsiniz” diyemedik.

Devletler ekonomik ve askeri açıdan ne kadar güçlü olursa olsun, esas güç sahibi o ülkenin lideri ve yönetim kadrosudur.

Avrupa ve Amerika yıllar sonra karşılarında ilk defa güçlü bir devlet ve lider gördü. Erdoğan onlara dünyanın beşten büyük olduğunu söyledi.

Ak Parti iktidarına kadar iş başına gelen hükümetlerin ekseri kısmı, bırakın kafa tutmayı, “emriniz efendim” buyruğu aldıkları için boyun eğerek memleketimizin, milletimizin yıllarını heba ettiler.

Hamdolsun şimdi artık bağımsızlığımıza karşı yapılan ihanet plan ve eylemlerine karşı müsamaha göstermeyecek bir iradeye sahibiz.

Her ne kadar muhalefet, dış güçlerden aldıkları desteklerle bu iradeye karşı açık veya gizli mukavemet gösterseler de devlet-millet bütünlüğü karşısında yalnız kalmaktalar.

¥

Her zaman söylüyoruz, devamlı da söylemeliyiz. Memleketimizin ve milletimizin kurtuluşunu Batı’dan bekleyenler-isteyenler ile bunları destekleyenlere şu gerçeği, Erol Güngör’ün ifadeleriyle hatırlatalım.

-“Batılılar Türkleri iki bakımdan kendi varlıkları için ciddi tehdit olarak tanırlar.

Türkler her şeyden önce Hıristiyan inancı ve medeniyeti için en büyük rakip olan İslam medeniyetini temsil ediyorlar.

İkincisi, Türkler bu medeniyetin temsilcisi olarak Hıristiyan dünyası nazarında diğer Müslümanlardan çok farklı bir mevkide bulunuyorlar”.

¥

Evet, Batı dünyasının bu korkusu hâlâ devam etmekte ve devam edecektir de. Biz dinimizi ve değerlerimizi terk etmediğimiz sürece Batılılar için bir tehdit unsuruyuz.

Bu sebeple bize karşı bütün terör örgütlerini desteklemekte, beslemekte, silah ve para ile donatmaktalar.

Haçlı seferlerini hatırlayalım. İlk haçlı seferinden başlamak üzere Hıristiyan dünyası Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar hep bizimle mücadele etmiştir.

Şimdi haçlı seferlerinin vazifesini terör örgütlerine ihale etmişler, ellerini soğuk sudan sıcak suya sokmadan terör cephesinin arkasında durmaktalar.

Devletimizin, askerimizin ve milletimizin Barış Pınar Harekâtı karşısındaki kararlılığımızı gören Batılılar her türlü çirkinliği sergilemekteler.

¥

Ezcümle:

Selçuklu-Osmanlı ve Cumhuriyet tarihini yakından bilen ve takip eden Batılı ülkeler, Cumhuriyet tarihi içerisinde mazlumların yanında durup, zalimlere karşı ilk defa “dik duran, hayır diyebilen, boyun eğmeyen” bir iktidarla karşılaştılar.

Esas hazmedemedikleri durum budur. Millet-Devlet-Ordu bütünleşmemiz, beş asırlık bir mayanın yeniden yoğrulmasıdır. Elbet bunun hazmı da imkânsızdır.

Akit TV köşe yazarı