BIST9.693,46%1,77
USD32.5882%0.18
EURO34,7750%0.26
ALTIN2.507,77%0.94

Sen karşısın da biz hastalığından mı kalktık?

Halil Kışlacık

Abone OlGoogle News
13 Ekim 2019 01:21

Eskiden canı sıkılan kadınlar toplanır dedikodu yapardı, erkekler de mahalle kahvesinde ülke kurtarırdı...

Bunu bugün yapana “Lümpen” deniliyor... 

Ama aynı işi sosyal medyada yaparsan muasır medeniyet seviyesine bir tık yaklaşmış oluyorsun...

Açık açık söylüyoruz, bu sosyal medya denilen ortam, toplumun hangi kesiminden olursa olsun, ortalama zeka seviyesinin altındaki insanlar için bir oyalanma aracıdır. 

Bazen soruyorlar, “Neden sosyal medyada bir şeyler yazmıyorsun” diye. Gerçek ismini bile söyleyecek cesareti olmadığı halde en uç fikirleri ileri sürebilecek cesarette olduğunu sananların toplandığı, tepki çeken fikirlerin “Kuzenim yazmış” diye silinip inkar edilebildiği, her gün yüz defa “Yanlış anlaşıldım” denilerek insanlara salak muamelesinin yapıldığı bir ortamda niye olayım?..

İşte bu sosyal medyada malum bir ekip var, ara ara kafayı çıkarıp “Karşıyız” diyorlar...

Neye karşı oldukları hep değişiyor, bazen bir yatırıma, bazen bir mahkeme kararına, bazen bir güvenlik uygulamasına...

Malumunuz, Barış Pınarı harekatı Çarşamba günü başladı... Hazretler buna da karşılar...

Meseleyi strateji ya da yöntem açısından değerlendirerek karşı çıkanlara bir lafım yok. Onlarla ilgili her gün onlarca köşe yazısı yazılıyor zaten. 

Ama bu “Karşıyız” ekibinin sahip olduğu ve yaymaya çalıştığı ruh haline pek dikkat çeken yok.

Hemen bazı fikirlerin arkasına yapışıveriyorlar. Bunu bilen manipülatörler de, fırsatı gördü mü başlıyor bunları gıdıklamaya...

İlk yaptıkları, meseleyi bir “Savaş” olarak lanse etmek. 

Eh, “Savaşa hayır” denildiğinde buna karşı çıkacak kimse var mı?..

Bu yöntemi daha önce de kullandılar... Güneydoğu’da PKK’lı teröristler hendekler kazdı, yolları patlayıcılarla doldurdu, hiç sesleri çıkmadı. Ama ne zaman ki devlet bu hainleri süpürmek için operasyona başladı, “Savaşa karşıyız” demeye başladılar.

Şimdi yine aynısını yapıyorlar. 

Bunlar “Savaşa hayır” yazdığında, siz “Teröristlere anladığı dilden cevap vermeyin” diye okuyun...

Sanki millet savaşın hastalığından kalktı... Meraklısı olsak, fırsat çok çıktı, sınırımızda kaşıntısı olan bir bunlar değil ki?

Adamların manipülatörleri de salak... 

Bakın Eskişehir’de ne oluyor... Usul usul “Savaşa hayır” edebiyatı yapsa, kimsenin bir şey diyeceği yok ama, bir tanesi hızını alamayıp askere, şehitlere hakaret ediyor, polisi kapısına dayandırıyor. Evde bir arama yapıyorlar ki, bu barış meraklısı arkadaş meğer evinde ruhsatsız silah, birden fazla şarjör ve onlarca mermi bulunduruyormuş...

Bizim saflar da ellerinde tuzluk, bunların peşine düşüyor...

Adamlar, başkalarının operasyonlarında zarar gören sivillerin ne kadar fotoğrafı varsa arşivden çıkardılar, sanki bizim askerimiz yapmış gibi ortalığa saçıyor... 

Bu oltaya bile takılan adamlar ise operasyonu destekleyenleri zeka geriliğiyle itham ediyor...

Siz söyleyin, böyle bir ortamda sizin ne işiniz var?

Akit TV köşe yazarı