BIST9.645,02%-0,50
USD32.5733%0.16
EURO34,7194%0.23
ALTIN2.415,97%-0.69

“BENİM CUMHURBAŞKANIM, BENİM ONURUMDUR!”

Günay Ertan Akgün

Abone OlGoogle News
21 Haziran 2021 10:14

İşin özüne indiğiniz ve makama saygı gerçekliğiyle yüzleştiğiniz zaman doğru olan bu sözü ben söylemiş olsam; Yağcılık – yalakalık yapmak ya da yandaş olmakla suçlanmış olurdum.

“Karşı Mahalle” ye göre biz hep “yağcı” – yalaka” – “yandaş” - “öteki” – “kara cahil” – “örümcek kafalı” – “göbeğini kaşıyan adam” olduk, varsın olsun. Eğer bir şeyler düzelecekse, ülkemiz / devletimiz / manevi tüm değerlerimiz birileri tarafından baş tacı edilecek ve korunacaksa biz boyun büker kabul ederiz ama bunun böyle olmadığını ve hiçbir zaman da olmayacağını bildiğimiz için bu yakıştırma ve etiketlere karşı eyvallahımız olmaz ve boyun da bükmeyiz, bu da böyle biline!...

“Benim cumhurbaşkanım, benim onurumdur!” sözünü 18 Haziran Cuma gününün gecesinde CNN Türk ekranında emekli büyükelçi Uluç ÖZÜLKER söyledi. Devlet terbiyesi almış, değişik unvanlarla yıllarca ülkemizi dışarıda temsil etmiş bir diplomat olarak ÖZÜLKER, bu sözü söylemekle kime yandaşlık – yalakalık – yağcılık yapmış oldu ya da böyle bir şeye ihtiyacı var mıydı?!.

14 Haziran’da Belçika – Brüksel’de düzenlenen NATO zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın ayak üstü – pandemi sonrasındaki yasaklarla birlikte “moda” haline gelen yumruk tokuşturma şeklindeki – selamlaşmasını, İngiliz Financial Times gazetesi fotomontaj oyunlarıyla algı / manipülasyon oluşturarak dünyaya servis etmiş, daha doğrusu yaptığıyla rezil olmuştu. Bu görüntüde, Cumhurbaşkanımızı; Biden’in önüne “iki büklüm eğilerek el öpmesi” şeklinde montajlayıp manşetine taşıyan bu gazete, aslında içindeki tüm nefret ve çekememezliği kusmuştu. Türk – Türkiye ve Erdoğan karşısındaki bu düşmanlığa şaşırdık mı, tabii ki hayır!...

İngiliz Financial Times gibi gazete ve bağlı oldukları medya trolleri, ABD, Batı’nın tüm devletleri ile ülkemizdeki uzantılarının topyekûn / koro şeklinde başlayan “seçim isteme” bahanesi öyle bir hâl aldı ki, bu; “ERDOĞAN” ve onun üzerinden de “devlet düşmanlığı” na dönüştürüldü. Yaptıkları ve algılarıyla alıştığımız dışarıyı anlayabiliriz ama içerdekilerini anlayabilmek için onların seviyesine inmek pardon “devlet / millet düşmanı” ya da “hain” olmak lazım.

Bizi kimse yanlış anlamasın; Ben demokratik bir hak olarak “seçim” isteniyor diye kimseyi tenkit etmeyeceğim gibi “hain” de ilan etmem. Ancak itirazımız şu ki; “Yenilen pehlivan güreşe doymaz!” gerçekliğini bir tarafa bırakarak “Seçim isteme” yoluyla bir insanın gözleri bu kadar mı kör olur – hiçbir şeyi görmez veya hırs bürür, makam / mevki uğruna bu kadar mı alçalır, “muhalefet yapacak” sınız diye bu kadar mı aşağılık bir hâle gelirsiniz. Devlet makamlarını ve onları temsil edenleri, halkın teveccühüyle seçimle gelip kazananları alçaltmayla, siz yükseleceğinizi mi ya da o makamlara geleceğinizi mi zannediyorsunuz, bu kadar mı “akıl kıtlığı” na tutuldunuz?!...

İşte, bahsettiğimiz bu tespitlere büyükelçi Uluç ÖZÜLKER de dayanamayıp isyan ve itirazla “sevmeseniz de saygı duymak zorundasınız!” deyip ekledi; “BENİM CUMHURBAŞKANIM, BENİM ONURUMDUR!” Hani bazı yerlerdeki levhalarda; “Burada sevgide serbestlik, saygıda mecburiyet vardır!” gerçeği yazar ya, iş te işin özü de budur. İsteseniz / istemeseniz de – kabul etseniz / etmeseniz de “Mecburen” saygı duyacak, duymayı da öğreneceksiniz.

Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL, cumhurbaşkanı olduktan sonra aklıevvelin biri çıkıp “alışamadık” yazılı tişört bastırmış ve kendince protesto etmişti. “Tonton Amca” da “alışırlar, alışırlar” diye karşılık verdiği yılları unutmuş değiliz. Tarihin tekerrür etmesi gibi o yılların aynısını şimdi bizlerde yaşasak da bu gün her türlü benzemez ve çirkefliğin içerisinde olanlar da bu duruma alışacak, hızaya gelecek ve bu devleti temsil eden tüm mevki ve makamlara saygı duymayı öğreneceklerdir.

Netice itibariyle, yurtdışı ve yurtiçindeki uzantıları;

“KABUL ETSENİZ DE, ETMESENİZ DE CUMHURBAŞKANIMIZA SAYGI DUYMAK ZORUNDASINIZ, ER YA DA GEÇ BUNU ÖĞRENECEKSİNİZ!...”

Günay Ertan Akgün

Akit TV köşe yazarı