Hayatımızın belli alanlarında, bilhassa isnatsız suçlamalar – asılsız dedikodular – iftira ve haksızlığa uğranılan durumlarda “bu işin peşini bırakmayacağım!” sözünü mutlaka söylemiş ve gereğini de yapmışızdır.

“Bu işin peşini bırakmayacağım!” gerçeği öyle bir hâl alıyor ki; bazen bir namus, bazen bir itibar, bazen bir kişilik ve bazen de vicdanî – insanî bir mesele haline gelebiliyor. Bu gerçeklikten hareket ederek, ben de “bu işin peşini bırakmayacağım!”. Hangi iş derseniz; bir buçuk yıldır insanlık alemini, dünyayı, ülkemizi ve geleceğimizi kasıp kavuran korona virüs (Kovid – 19) illetinden bahsediyorum!...

Korona virüs, Çin üzerinden yayıldığı iddiasıyla ülke gündemimize girdiği günden beri bu konuyla ilgili olarak sayısız yazı yazdım, uyarılarda bulundum ve bunun bir salgın illeti daha doğrusu mikrobu olmadığı konusunu, tıbbî delil ve uzman görüşleri geldikçe ispatlamaya ve hep gündemde tutmaya çalıştım. Onca kurum – kuruluş – ilgilisi / yetkilisi varken benim bu konuda bir kârım mı var ya da nasıl bir çıkarım olmalı ki, hep meseleyi sıcak tutup birilerinin kafasına dank ettireyim?!.. Hani vicdanî ve insanî bir mesele olarak bu işin peşini bırakmayacağım dedim ya!... İnsanlık adına bu işin arkasında olanları çıkartmak ve neslimizin geleceği adına hayırlara imza atabilmek adına elimize ne tür bilgi – belge ve açıklama gelirse bunları paylaşabilirsek ne mutlu bizlere!...

Korona virüsle ilgili dünya ve ülke gündemimizdeki test, vaka, ölüm, iyileşen sayılarıyla ilgili tabloları paylaşmak, kısıtlama – açılma ve rahatlama senaryolarıyla ilgili yorumları dinlemek – izlemek artık sıradanlaşan neredeyse hayatımızın yeme – içme – gezme gibi “rutinler” i hatta “modalar” ı haline geldi. Bu alışılagelmiş duruma o kadar alıştık ki artık umursamamaya başladık, tâ ki bugün (7 Haziran’da) gündeme düşen – bana göre “bomba” niteliğindeki – habere kadar!...

Bu gün www.haber7.com da yayınlanan habere göre;

“Kovid – 19’un pandemi ilan edilmesinden birkaç hafta sonra Çinli Zhou Yusen isimli bilim insanının aşı için başvuruda bulunması ve bu bilim insanının sır ölümü, virüsün laboratuvar üretimi olduğuna dair kuşkuları iyice artırdı.

Zhou Yusen isimli Çinli bir bilim insanının 24 Şubat 2020’de Çin Halk Kurtuluş Ordusu adına bir Kovid – 19 aşısı için patent başvurusunda bulunduğu ortaya çıktı.

The Weekend Australian’ın ele geçirdiği rapora göre; aşı için patent başvurusu, Çin’in virüsün insanlara bulaştığını ilan etmesinden sadece birkaç hafta sonra gerçekleşti.

Başka bir deyişle Çin ordusunda görev alan bilim adamı, virüs küresel bir pandemi ilan edilmeden önce bir Kovid – 19 aşısı için patent başvurusunda bulundu.

Zhou’nun aşı için bu kadar hızlı bir şekilde patent başvurusu yapması, Çinli yetkililerin virüsü itiraf ettiklerinden çok daha önce bildiğine işaret ediyor.

Bu durum da isimsiz bu aşının Kovid – 19 pandemisi halka açıklanmadan önce test edildiğine dair endişeleri artırıyor. Avustralya’daki Flinders Üniversitesi’nden Prof. Nikolai Petrovsky gazeteye şunları söyledi:

“Bu, daha önce hiç görmediğimiz bir şey ve bu çalışmanın çok daha erken başlayıp başlamadığı sorusunu gündeme getiriyor.”

Zhou’nun akıbeti de bir hayli kuşkulu. Orduda görev alan bilim insanı bu başvurusundan yaklaşık 3 ay sonra hayatını kaybetti.

Zhou’nun Wuhan Viroloji Enstitüsü müdür yardımcısı ile yakın çalıştığı da gelen iddialar arasında.

Haliyle virüsün Çin laboratuvarından çıktığı iddiaları bir kez daha gündeme geldi.

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin ABD istihbaratının bir raporuna dayandırdığı 23 Mayıs’ta çıkan özel haberi, Kovid – 19 salgınının ilk kaynağının Vuhan’daki laboratuvar olabileceğine ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirmişti.

Haberde, ABD istihbaratının ilgil raporuna göre salgının kente yayılmadan kısa süre önce Vuhan Laboratuvarı’nda çalışan3 araştırmacının virüs ve mevsimsel grip belirtilerinebenzer şikayetlerle hastalanıp hastaneye başvurduğu iddia edilmişti.

ABD Başkanı Joe Biden da 26 Mayıs’ta yaptığı yazılı açıklamada Mart ayında istihbarattan Kovid – 19’un kökenini araştırmalarını istediğini ve bu raporu Mayıs ayı başında eline aldığını bildirmişti.

Biden açıklamasında, “İstihbarat Topluluğundan, bizi kesin bir sonuca daha da yakınlaştıracak bilgileri toplama ve analiz etme çabalarını iki katına çıkarmalarını ve bunu bana 90 gün içinde rapor etmelerini istedim” ifadesini kullanmıştı.

Önceki Trump yönetimi, pek çok kez virüsün yayılmasından dolayı Pekin’i suçlamış, ABD istihbaratının geçen yılın sonunda yayınlanan raporunda virüsün Vuhan’daki laboratuvardan çıkmış olabileceğine ilişkin bulgulardan bahsedilmişti.

Çin yönetimi söz konusu iddiaları kesin bir dille yalanlarken, Dünya Sağlık Örgütü’nden konuyu araştıran bir heyet de virüsün söz konusu laboratuvardan yayıldığı iddialarının gerçekçi olmadığı sonucuna ulaştıklarını açıklamıştı. “

Bu işe kim sebep olduysa, kim bu illeti yapay bir virüs olarak “biyolojik silah” haline getirip insanlığın / dünyanın başına musallat ettiyse ve arkasında kim varsa başta – her taşına altından çıkan şaibeli - Vuhan Laboratuvarı’yla ilgili de sahipleri, finansörleri hakkında tüm bildiklerimizi paylaşmaya devam edeceğiz, dediğimiz gibi; “BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM!...”