BIST9.716,77%-0,05
USD32.4801%-0.27
EURO34,9165%0.18
ALTIN2.436,29%0.54

ABD’nin Soylu husumetinin altında yatan gerçek!

ArzuErdoğral

Abone OlGoogle News
05 Haziran 2021 09:26

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik olarak mafyacı şahsın hezeyanları ile ilgili BAE’nin rolü üzerinde duruldu. Ama BAE’nin tasmasını elinde tutan ABD’den yeterince söz edilmedi.

Aslına bakıldığında Bakan Soylu’nun çıktığı TV programlarında 15 Temmuz'un arkasında sadece FETÖ’nün değil ABD’nin olduğunu tekrarlamasının bir sebebi vardı.

Soylu kendisinin açıklamalarından rahatsız olan ABD’ye karşı söylemlerini ve tavrını değiştirmeyeceğini ilan etti.

Peki, ABD Soylu’nun sadece 15 Temmuz açıklamalarından mı rahatsızdı? Elbette değildi!

ABD, Türkiye’nin güvenlikçi politikalarından ve anti kabine içindeki sözde değil özde anti Amerikancı kadrolarından rahatsızdı.

Soylu hakkında sürdürülen itibarsızlaştırma ve dezenformasyon sürecinin ana sebebi de buydu.

Christopher True adlı bir gazeteci bir süre önce Middle East Eye’de yer alan bir haber paylaştı.

Middle East Eye’de yazanları araştırdığımda bazı kısımlarının doğru olduğunu öğrendim.

Soylu'nun 2016'da göreve başlamasından bu yana Türk güvenlik güçleri ile ABD hükümeti arasındaki tüm pratik işbirliğini kademeli olarak sonlandırdığını yazan Middle East Eye, bir Türk yetkilinin kendilerine verdiği demeçten de söz etmiş.

Bu isime dayandırılan haberde, Soylu ve Washington arasında uzun süredir devam eden bir husumet olduğu vurgulanıyordu.

Haberde,2018'de ise Trump yönetiminin, ABD vatandaşı Pastör Andrew Brunson'ın tutuklanması ve gözaltına alınması nedeniyle Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e geçici yaptırım uygulandığı da hatırlatılmış…

“Ertesi yıl ABD, Soylu ve diğer Türk yetkililere, Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'deki ABD destekli Kürtlere yönelik saldırısı nedeniyle yeniden yaptırım uygulandı” denilen habere baktığımızda Türkiye’nin terörle mücadeleden oldukça rahatsız olduklarını bir kez daha görmüş olduk.

( Tabi haberde bu şekilde söz edilse de bahse konu olanlar PKK/ PYD terör örgütüydü.)

Haberde Soylu’nun ABD hakkında her zaman şüphe duyduğunu ve kendisine uygulanan yaptırımların yalnızca Amerikan güvenlik güçleriyle işbirliğini askıya alma adımlarını hızlandırdığını belirtiliyordu.

Soylu’nun “15 Temmuz'un failleri BAE ve ABD'dir. BAE, ABD'nin en önemli operasyonel ortağıdır.” sözlerine de yer verilen haberde, Bakan’ın ABD'nin Türkiye Büyükelçisi David Satterfield ile büyükelçiliğin ısrar etmesine rağmen görüşmeye izin vermediğini söylediği, “Ona herhangi bir randevu vermeyeceğim. Bunu ancak bu ülkeye saygı göstermeye başlarlarsa yapardım'' demesi de haberin içeriğinde yer alıyordu.

Bu arada 2020 RAND raporuna baktığımızda da ABD'nin Jandarmanın İçişleri Bakanlığına ve Bakan Soylu’nun idaresine bağlı olmasından duyduğu rahatsızlığı da hatırlatmakta fayda var.

14 Haziran Erdoğan Biden-görüşmesinde bu konunun masaya yatırılacağı öne sürülüyor. Şayet böyle bir durum olursa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya destek veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın"Suç örgütleriyle mücadelede İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedef İçişleri Bakanımız değil, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası" ifadeleri üzerinden Biden’e verilecek cevabı da tahmin etmek zor değil…

Erdoğan-Biden görüşmesi öncesi mafyacı şahıs aracılığı ile yürütülen dezenformasyonun nedenini bir kez daha düşünmeye ne dersiniz!

ArzuErdoğral

Akit TV köşe yazarı