BIST9.806,11%0,86
USD32.5315%-0.11
EURO34,9605%0.31
ALTIN2.431,43%0.34

Asıltürk, Saadet Partisine darbe mi yapıyor?

ArzuErdoğral

Abone OlGoogle News
29 Ocak 2021 10:43

Milli görüş çizgisinde siyaset yaptığını söyleyen Saadet Partisi ile ilgili birçok vatandaş gibi benim de anlamdıramadığım, içime sinmeyen bir konu var.

Muhalefet yapmak bambaşka bir şey tek vaatleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek olan ve gitmesi için canını bile vermeyi göze alanların yanında yer almak başka bir şey!

Askerini, polisini, hakimini, valisini militan görüp, Esenyurt ilçe binasını hücre evine çeviren HDP’ye laf söylemeyenlerin safında durmak başka bir şey!

HDP tarafından kandırılıp terör örgütü PKK’ya katılması sağlanan çocuklarına kavuşmak için evlat nöbeti tutan annelerden desteğini esirgeyip, PKK'yı terör örgütü olarak görmeyen "terör örgütü yöneticiliği", "terör örgütü propagandası yapmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "halkı kanunlara uymamaya tahrik", "suç işlemeye tahrik", "suçu ve suçluyu övme" suçlarından yargılanan ve halen cezaevinde olan HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a destek verenler ile aynı oluşumda olmak başka bir şey!

Terör örgütü MLKP'nin kuruculularından Hasan Ocak'a "Komutan" diyerek 'selam' duran CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile aynı çizgide siyaset yapmak da başka bir şey!

Daha birçok ‘başka bir şey’ sayabilirim…

Hal böyle olunca millet ittifakı ile Saadet Partisi’nin bir arada olmasının sebebi algı alanım dışında kalıyor.

Böylesine bir garipliği kimse de anlamamı beklemesin.

Bu durumu bir yere koyamayanlar Saadet Partisi içinde de var.

Daha önce AK Parti ile seçim işbirliğini için Saadet Partisi’nin listelerde talep ettiği 20 milletvekili adaylığını kabul etmemesinden dolayı görüşmeleri sonlandırdığı söylenen bir isim olmasına rağmen SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk de gelinen noktada millet ittifakı ortaklığını sorguluyor.

Asıltürk’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini ziyaret etmesinin ardından ittifak konusunun gündeme gelmesiyle de “SP, gerçek kodlarına mı dönüyor?” sorusu akıllara geldi.

O kodlara anlamdıramadıklarımla ilgili sadece tek bir cümle ekleyeceğim.

Milli görüş zihniyetinden gelen hiç kimse Çamlıca Camii’sinin yapılmasından rahatsızlık duymaz.

Gelelim bundan sonra SP’nin AK Parti ile ittifak yapıp yapmayacağı konusuna…

Saadet Partisi içerisinde böyle bir ittifakın olmasını istemeyenlerin açıklamaları üzerinden ilerleyelim.

Partinin Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Temel Karamollaoğlu, ziyaret ile ilgili "Bir diyalog kurulmuş, bunu ne çok küçümsemeye ne de abartmaya gerek var." diyerek ittifakı şarta bağladı.

Genel Sekreter Mesut Doğan "50 yıllık siyasi geçmişimize bakan görür ve anlar. Nerde yanlış yapılıyorsa söyleriz, nerde doğru varsa onu ortaya koyarız. Değişmeyiz. Kimse de değişeceğimizi beklemesin." ifadelerini kullandı.

SP'nin eski Genel Başkanı, YİK Üyesi Mustafa Kamalak “Vebali büyük olanla ittifak olmaz” açıklaması yaptı.

Saadet Partili Ali Aktaş, Asiltürk’ün, kongreyi olağanüstü toplayarak Karamollaoğlu’nu devirmek istediğini belirtip, “Oğuzhan Asiltürk darbe yapmaya hazırlanıyor” iddiasında bulundu.

Bu açıklamalara ilave olarak bir süre önce Saadet Partisi’nin Asiltürk’ün Abdullah Sevim'i desteklemesine rağmen İstanbul İl Başkanlığına, partinin Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Yazıcı'yı getirmesini ekleyelim.

Tüm bunları yan yana koyduğumuzda ittifakın zor gözüktüğü sonucu çıkarılabilir.

Ama bu sonucu çıkarırken Asıltürk’ün de partide rahmetli Erbakan’dan sonra gelen isim olduğunu da bir kenara yazalım.

Denilebilir ki oy oranı yüzde 1 bandında olan SP ile ittifak yapmak çok mu gerekli?

Bu durum da başka bir şey!

Olay, ne gönlünün ne de gözünün Saadet Partisi’nin millet ittifakının yanında yer almasına rıza göstermemesinden ibaret…

ArzuErdoğral

Akit TV köşe yazarı