BIST9.693,46%1,77
USD32.5355%0.02
EURO34,7190%0.09
ALTIN2.499,53%0.61

ABD, FETÖ ve BAE kumpasını bozan Türk’e ömür boyu hapis!

ArzuErdoğral

Abone OlGoogle News
18 Aralık 2020 07:19

İş adamı Mehmet Ali Öztürk eşi Emine Öztürk ile birlikte 2018 yılında Gulfood Gıda Fuarı'nakatılmak üzere gittikleri Birleşik Arap Emirlikleri'nde gözaltına alındı.

Onları gözaltına alanlar sivil görünümlü kişilerdi. Gözaltına alınma yöntemleri ise normal değildi.

Başlarına torba geçirilip kelepçelendikten sonra zırhlı araçlar ile neresi olduğunu bilmedikleri bir yere götürüldüler.

Emine Öztürk serbest bırakılıp Türkiye'ye gönderildi ama Mehmet Ali Öztürk tutuklanıp ömür boyu hapis cezasına çaptırıldı.

Hukuksuz bir şekilde Birleşik Arap Emirlikleri’nde tutulan Öztürk’ten tüm girişimlere rağmen 3,5 ay sonra haber alınabildi.

Mehmet Ali Öztürk büyük işkenceler gördü.

Öztürk’ün eşine anlattıkları dehşet vericiydi.

Soğuk suda yatırılarak sırtına demir bağlanmış vaziyette ve kollarını gererek rükuya gider şekilde 3 gün uyumasına müsaade edilmeksizin tutulduğunu anlatan Öztürk, düştüğü zaman üzerine soğuk su dökülüp dövüldüğünü, defalarca beyin felci geçirdiğini söylemesine rağmen kafasına tekme ve yumruklarla vurulmak suretiyle düştüğü yerden kaldırıldığını paylaştı.

Kendisine uygulanan işkencelerden biri de kafasına havlu gibi bir şey geçirip ağız hizasından su boşaltarak onu boğmaya çalışmaktı. Nefessiz bırakıldığı için yapılan işkence sırasında birkaç kez bayılan Öztürk, küçük bir hücrede uzun süre aç bir şekilde tutulduğunu, elleri ve ayakları bağlıyken ise kendisine ne olduğunu bilmediği iğneler yapıldığını beyan etti.

İşkence sırasında düşüp çöktüğü zaman isevücuduna buz hissi veren spreyler sıkıldığını ve dua

ederek ayakta kaldığını söyleyen Öztürk bu süreçte 25 kilo kaybetti.

Teröre destek verdiği suçlamasıyla karşı karşıya kalan Mehmet Ali Öztürk’ten istenenler aslında asıl kurgunun mahiyetini ortaya çıkarıyor.

Kendisi ile yapılan telefon görüşmelerinde Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan hakkında gerçek dışı ifadeler vermeye zorlandığını anlatan Öztürk’ten, Suriye’ye yardım amacı ile giden bir Türk vatandaşı olarak kameralar karşısında Türkiye’nin Suriye’ye silah gönderdiğini “Erdoğan İŞİD’i destekliyor” demesini istemişler. “Öztürk bunu nasıl biliyor?” sorusunun cevabını da hazırlayarak, Suriye’ye gittiği için bildiğini söylemesi konusunda baskı yapmışlar.

Tabii hal böyle olunca işin içine MİT tırları meselesini katmasalardı olmazdı!

“MİT tırları bunu ortaya çıkaran bir husustur” şeklinde bir cümle de kullanmaya zorlanan Öztürk, bunun yanlış olduğunu ve kesinlikle böyle bir şeyin söz konusu olmadığı defalarca tekrar ediyor. İstediklerini elde edemeyince de Mehmet Ali Öztürk’e her defasında daha ağır işkenceler yapıyorlar.

ABD, BAE ve FETÖ’nün bu olayı ortaklaşa kurguladığını gösteren olaylar ise açık bir şekilde kendini belli ediyor.

Emre Uslu, Abdullah Bozkurt gibi FETÖ’cü isimler Mehmet Ali Öztürk’ün üzerinden ciddi bir propaganda gerçekleştiriyorlar. Türkiye’nin Suriye’ye silah taşıdığını ve MİT tırları meselesi ile bağlantı kurup “Öztürk’te bu nedenle tutuklandı” diyorlar ve bu şekilde tweetler atıyorlar.

Olayın ikinci bir boyutu ise Öztürk’ün sorgusunda bizzat bulunan ve çok iyi Türkçe konuşan bir şahsın, sorgulamalar sırasında Türkiye’de bulunduğu ve Türkçe’yi FETÖ’cüler ile birlikte çalıştığı dönemde onlardan öğrendiği ve Mehmet Ali Öztürk’ün Türkiye aleyhine konuşmak için telkinlerde bulunduğuna dair de bilgi var. Bu şahıs sözde tercüman olarak bulunuyor ama aslında sorgucular gibi davranıyor.

Bu ortaklığı ortaya çıkaran diğer bir olaysa Mehmet Ali Öztürk'ün bu süreçte burslu olarak gittiği Amerika'da yazılım mühendisliği okuyan oğlunun, Amerika'nın ilgili emniyet kuruluşları FBI ve diğer kuruluşlar tarafından 1 hafta boyunca sorgulanması, sorgu görüntülerinin ise BAE'ye gönderilmesi. Dahası bu görüntüler ile Öztürk’e 'Oğlun elimizde, bırakmayacağız, dediklerimizi söyle.' şeklinde yaptıkları baskı.

Ailenin avukatlarının girişimi ile işkence başta olmak üzere işlenen suçlardan dolayı Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki sorumlular, tutma ve işkence emrini verenler ve işkence yapanlar hakkında tutuklama kararı ile beraber yargılama talep edildi. Özellikle Tahnoun bin Zayed Al Nahyan ve Halid bin Muhammed bin Zayed Al Nahyan başta olmak üzere bazı isimler Türkiye vatandaşı Mehmet Ali Öztürk’e yapılan işkenceden sorumlu tutuluyor. Ayrıca avukatlar tarafından Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele ve Ulusal Önleme Mekanizması’na da başvuru yapıldı.

FETÖ yapılanmasının olaydaki rolü, ABD’nin Mehmet Ali Öztürk’ün işkence altındaki sorgulanmasındaki dahli ve ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türkiye’de Mehmet Ali Öztürk ile ilgili dosya hazırlayıp BAE’ye sunduğu iddiaları da hazırlanan dosyada yer alıyor.

Bakliyat üzerine çalışan bir iş insanı aynı zamanda da bir sivil toplum kuruluşu görevlisi olarak kurucusu ve başkanı olduğu Türkmen-Der vasıtasıyla Afrika, Irak ve Suriye'de pek çok mazluma yardım eden Mehmet Ali Öztürk, Suriye’ye yardım faaliyetleri için giden biri olarak seçilmiş bir kurban!

Öztürk’ün serbest kalması ile ilgili hukuki girişimlerde bulunan Avukat Gülden Sönmez’den edindiğim bilgilerden elde ettiğim sonuç ABD, FETÖ ve BAE’nin Türkiye’ye yönelik kurduğu kumpas, gördüğü tüm işkencelere rağmen vatansever Mehmet Ali Öztürk'ün dirayeti ile başarıya ulaşamamış.

Büyükelçiliğimiz süreci başından beri takip ediyor ama Öztürk henüz özgürlüğüne kavuşup ülkesine dönmedi.

Öztürk için kamuoyu oluşturmamız ve bu konuyu gerektiği gibi gündeme taşımamız gerekiyor.

İstediklerini söyletebilselerdi süreç çok farklı bir noktaya evrilecekti.

Mehmet Ali Öztürk’e yapılanların ve ülkemize yönelik gerçekleştirilmek istenen kumpasın bir bedeli olmalı.

NOT: Konuyla ilgili gelişmeler oldukça bu köşeden sizler ile paylaşacağım.

ArzuErdoğral

Akit TV köşe yazarı