BIST9.915,62%2,05
USD32.509%-0.09
EURO34,7760%-0.56
ALTIN2.438,67%0.10

Öğrenciye yurt: Peşkeş! Gazeteciye fitness salonu: Hizmet!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
30 Ekim 2020 09:17

Ekrem İmamoğlu seçimlere katılırken, “Her şey çok güzel olacak” diyordu.

Sanki daha evvel ihaleler şeffaf değilmiş de, kendisi seçilirse şeffaf yapacakmış gibi, söz veriyordu: “İhaleler şeffaf olacak.”

Yetinmiyor, kamu imkanları, şu partiliye, bu akrabaya peşkeş çekiliyormuş gibi takdimde bulunup, açıklama yapıyordu: “Artık belediyenin tüm imkanlarını, birlikte karar vererek, tüm İstanbullulara sunacağız.”

Caaart.. Kaba kağaaat..

Ben inanmıyordum ama..

AKParti’ye yanaşmaya çalışıp, hatta yanaşıp, sonrasında menfaatperestlikleri ortaya çıkınca kapının önüne bırakılan bizim mahallenin yan sokağındakiler de dahil, ne kadar avantacı varsa, ne kadar terörist sevdalısı varsa, ne kadar Tayyip Erdoğan’dan beklediği haksız parayı alamayan varsa, hepsi birlik olup..

“Yeter ya yeter.. Duymuyor musunuz? ‘Rüşvete hayır.. Peşkeye hayır.. İsrafa hayır’ diyoruz” dediler..

Ve Ekrem İmamoğlu’nu seçtiler..

Haydar Baş’ın partisinden başlayın..

Süleymancı kardeşlerimizin büyük çoğunluğundan devam edin..

Saadet Partili kardeşlerimizin bir kısmına kadar..

El birliği ile, Ekrem İmamoğlu’na destek verdiler..

Şimdi buyrun..

Birinci yılını devirdi.. İkinci yılının ikinci çeyreğindeki Ekrem İmamoğlu yönetiminde, neler oldu, bir özet verelim..

Bu ekip, üniversite öğrencileri için yurt hizmeti sunan vakıflara belediye arsalarının tahsis edilmesini iptal etti mi?

Belediyenin boş arsasına, şu vakıf bu vakıf, yurt inşa ediyor, o yurtta da öğrenciler büyük oranda burslu olarak kalıyorlar..

“Peşkeş” dedi Ekrem Bey..

“Belediyenin arsalarını bedavaya sayılacak fiyatla vermişler” dedi..

Sanki bir ticari şirkete, alternatif teklif verenler gözardı edilerek, bedava fiyata imkan tanınmış gibi algı oluşturdu..

Hatta hatırlayın..

Türkiye’yi insansız hava uçaklarında çağ atlatan Selçuk Bayraktar, “Şirketimizdeki tecrübeli isimlerle, ortaokul çağındaki öğrencilere teknolojik eğitim vermek üzere, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile yapmış olduğumuz ücretsiz eğitim anlaşması hakkında, ‘peşkeş’ iftirasında bulunan CHP’li milletvekiline, CHP’li belediye başkanının cevap vermesini bekliyorum. Cevap verilmezse, tek kuruş menfaatim olmayan bu hizmeti bundan sonra başka kurumlarla işbirliğine girerek devam ettireceğim” dediğinde..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tek kelime cevap vermedi..

Selçuk Bayraktar da, eğitim alacak öğrencilerin, ders verilen alanlara götürülmesinde harcanan parayı, vakfa çekilen peşkeş gibi gösteren Ekrem İmamoğlu’nu kınayarak, o protokolden çekildi..

Öğrencilere yurt hizmetini engelleyen..

Öğrencilere teknoloji eğitimini engelleyen bu belediye başkanından, İstanbulluya hizmet beklenir mi?

Beklenmez..

O da, bizi şaşırtmadı zaten..

İstanbulluya hizmet yerine..

“Şeffaf ihale” diyerek..

“Peşkeşe son vereceğiz” diyerek oturduğu koltukta..

Ayrıntılarını haberimizde okuyacağınız üzere..

Milletten gizleyerek..

Aradığımızda telefona çıkmayarak..

Peşkeş çektiği kurumun da, “Bedel hakkında açıklama yapamıyoruz” diyerek üstünü örtmeye çalıştığı bir gizlilik içinde..

İstanbul’un en lüks semti olan Levent’te, trilyonluk bir taşınmazdaki yüzme havuzundan başlayın, cafelere, fitness salonlarına kadar birçok alanı olan tesisi, yöneticilerinin çoğu CHP’ye yakın isimlerden oluşan Spor Yazarları Derneği’ne teslim etti..

İstanbulluları “Her şey şeffaf olacak” diye kandıran dini bütün kardeşler, buyursun öğrensinler, o taşınmaz, İBB tarafından, TSYD’ye kaça kiralandı?

Öğrensinler, kamuoyuna açıklasınlar..

TÜRGEV’e gelince, üniversite öğrencilerine yurt yapılacak ise, “peşkeş”..

Ama; bir avuç spor yazarına yüzme, fitness, aerobik hizmeti vererek, onların ideolojik çalışmalarına ve propagandalarına kaynak aktarılması “hizmet”.

Riyakarlık işte bu.. Çelişki işte bu..

Sorulduğunda telefona bile çıkmıyorlar.

“Kaça kiraladınız” diyoruz..

Devlet sırrı gibi gizliyorlar..

Kafayı görüyor musunuz?

Bu ülkede, istihbarat teşkilatı MİT’in TIR’larındaki malzemelerin bile, üstü açılıp, dünya aleme ifşa edilmeye kalkışılıyor. Hatta çarpıtılmış bilgilerle, “İlaç değil, silah var” deniliyor. Daha ötesi, “Silahlar DAEŞ’e gidiyor” iftirası atılıyor..

Ama, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın trilyonluk arsasının, TSYD’ye kaç liraya 16 yıllığına kiralandığı, açıklanmıyor..

Bu işin faturası, sadece CHP’ye çıkacak olysa.

Emin olun, “Yazmaya değmez” der, geçerim.

“CHP’den ne bekliyoruz ki?” der geçerim..

Ama Ahmet Davutoğlu, bu adam seçildiğinde anında tebrik edebiliyorsa.

Şimdi ittifak kurmak üzere bunun partisi ile görüşmeleri sürdürüyorsa.

Gelecek Partisi içindeki dindar arkadaşlar, karşımıza geçip, “Şeffaflık, dürüstlük edebiyatı” yapıyorlarsa..

Ali Babacan’ın partisindeki isimler, benzer söylemle karşımıza geçiyorlarsa.

Ekrem İmamoğlu’ndan aldığı ilan karşılığında, bu peşkeşlere gözünü kapatan MilliGazete, sessiz kalıyorsa..

Esas fecaat, işte buradadır..

Dünkü Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile, PKK’ya yandaşlık yapan Evrensel ve Birgün’den başladım.. PKK yandaşlığını biraz utanarak sergileyen Cumhuriyet’le devam ettim.

Nerede ise “AK Partili belediyelerin hemen her gazeteye 18 yılda verdiği ilanları, CHP’li belediyeler, bir yıl içinde kendi yandaşlarına toptan vermiş” desem, yalan değil..

Sorun, şu gazeteye bu gazeteye reklam vermeleri değil..

Verdikleri sözün tam tersini yapmaları..

Halkı aldatmaları..

İBB AK Parti’de iken Sözcü’ye, Cumhuriyet gazetesine reklam verirken..

İBB CHP’nin eline geçtikten sonra, yandaşları olmadığı için, Akit’e bir defa bile reklam vermeyecek kadar bağnaz olmaları..

Reklam yine vermesinler..

Sorun değil..

Ama üniversite gençliği için tahsis edilen arsaları geri alıp, sonra da spor yazarlarına trilyonluk arsaları bedava fiyatla, ihalesiz tahsis etmesinler..

Bu kirli işte, dindar insanları kullanmasınlar..

Dindar insanlara, kendilerinin propagandalarını yaptırmasınlar..

İtirazımız, buna..

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı