BIST9.915,62%2,05
USD32.509%-0.09
EURO34,7760%-0.56
ALTIN2.438,67%0.10

Emeklilerin çilesini CHP inşa etti, Erdoğan çözecek!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
28 Mart 2024 09:32

Son ayların gündem maddesi emeklilerin maaşları..

Mahalli seçime gidiyoruz, belediyelerle hiçbir ilgisi olmayan emekli maaşı tartışılıyor..

Bir sene önce EYT’yi tartışıyorduk..

“Yapmayın, etmeyin. Bir yanlış diğer yanlış ile düzeltilmez” desek de, “Seçimi kaybettireceğiz” tehditleri ile, EYT ile ilgili düzenleme yaptırıldı..

Bunun sorumlusu, tabii ki EYT talebinde bulunan, emekli adayları değil.

“Biz iktidara gelirsek, hemen EYT’yi çıkarırız” ucuzculuğunu yapan, aslında iktidara gelme ihtimali sıfır olan CHP ve onun payandalığına soyunan siyasi partilerdi..

AK Parti baktı ki, EYT konusunda büyük bir istismar yapılıyor.

Mecbur kaldı, EYT’yi çıkartmaya..

Yoksa, 24 saat bize örnek gösterilen Almanya’da emeklilik yaşı 65 iken, Türkiye’de emeklilik yaşının 45’lere kadar çekilmesinin hangi mantıki izahı olabilir?

Evet, Almanya’da emekli 1,500 euro alıyor. Ve 65 yaşına kadar da çalışmak zorunda..

Türkiye’de ise, Almanya’daki emeklinin aldığı maaşın dörtte birini bile alamıyor..

Emeklilik yaşının 65 olması iki açıdan devlet için avantaj.

Çalışandan çok uzun süre prim topluyor..

Aralıklarla çalışanlarda dahi, ortalama prim ödeme yıl süresi 30 yılı buluyor..

Emeklilik yaşı düşük olunca..

Haliyle prim toplanma süresi de az oluyor.

Avrupa’da ortalama 30 yıl prim ödeme sözkonusu ise..

Türkiye’de ortalaması 20 yıl civarında kalabiliyor.. (Asgari prim ödeme süresi kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl olsa da.. yaşı doldurduğu için veya daha başka avantajlarla ortalama prim ödeme süresi kısalıyor.)

Emeklilik yaşının yüksek olmasının, devlete bir başka açıdan avantajı ise..

Emekli olunan yaştan sonra, zaten ortalama ömür yaşına gelinmesi çok uzun olmadığından, emeklilik maaşı alma süresi de 10 yıl ya oluyor, ya olmuyor.. Vefat ile birlikte emeklilik maaşı bitiyor, yakınlara verilen ölüm maaşına geçiliyor.. Ki, yakınlarından kasıt büyük oranda eşler olduğu için, onların da yaşı benzer olduğundan, onlar da çok uzun süreli ölüm maaşı alamıyorlar..

Belirtmeden geçemeyeceğim.

Bir de, Türkiye şartlarında çok çok kısa süreli çalışmışlığı olan, ama 65 yaşını doldurarak emekli olan insanlarımız var..

Onların aldıkları emekli maaşı, eski yıllarda komik mi komik, sembolik mi sembolik idi..

Biliyorum, buraya gelen emekli vatandaşlarımız, “Şu an aldığımız da komik” diyecekler ama..

AK Parti iktidarının düzenlemeleri olmasaydı, şu anki değerlerle, asgari emekli maaşını 10 bin TL olarak değil, 2-3 bin TL olarak alanlar bile olacaktı..

Sorun, çok çok cüzi miktarda emekli maaşı alanların durumlarını birazcık iyileştirelim derken, orta seviyede emekli maaşı alanlara zammın çok düşük kalmasından kaynaklanıyor.

Bir de bunun üzerine, 1992’de CHP+DYP koalisyonunun çıkardığı erken yaşta emeklilik düzenlemesinden kaynaklı erken yaşta emekli olma imkanına kavuştuklarını belirten kesimin, daha sonraki yıllarda “35 yaşında emeklilik mi olur” denilerek tekrar yaşların yükseltilmesinden doğan kayıplarını revize etmek istendiği için..

Yani CHP ile DYP’nin, Erdal İnönü ile Süleyman Demirel’in bol keseden dağıttıkları emekliliğin faturası, AK Parti iktidarı tarafından düzeltilmek istendiğinden.

Hepten sıkıntılı bir tablo ile karşı karşıya kalmış olduk..

Şu oldu, bu oldu..

Öyle oldu, böyle oldu..

Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin.

Bu sorunu çözebilecek iktidar kimdir diye sorulduğunda.

CHP’ller dahil, AK Parti’den başkasını işaret eden kaç kişi çıkabilir?

Bu sorunu, en adilane şekilde çözebilecek kişi kimdir denildiğinde, ister Ekremci olun, ister Kemalci, ister Özgürcü, ister Temel’ci..

Hemen herkesin ittifakla, “bu sorunu en adilane şekilde, yine Tayyip Erdoğan çözer” diyeceğinden kimin kuşkusu var?

Hemen soracaksanız..

“O zaman niye çözmüyor..”

Sorun çözülürken, görüldü ki bir başka sorun daha çıkıyor..

Bir kesimi memnun eden çözüm bulunduğunda, eğer iş aceleye getirildi ise, mutlaka bir başka kesim, “Bizi niye unuttunuz” itirazı ile siyasi iktidarın karşısına dikiliyor..

Bu sebeple, emeklilerin asgari maaşlarının 10 bin TL’de kalması sorunu çözülemedi..

Ama şöyle de bakabilirsiniz.

Tayyip Erdoğan, ülkesini seven bir insan olmasa.

Sorunu çözerken, başka sorunların ortaya çıkmasını dert edinmeyen, “Ben bunu çözeyim, oyları toplayayım. Diğer sorunları da sonra bakarız. Benden sonraki iktidar baksın” mantığında bir insan olsa.

Bir çırpıda, emekli maaşlarının asgarisinin, asgari ücretle eşitlendiğini açıklaması gerekmez mi?

Hatta, göz göre göre SGK’yı iflasa götürecek kararı 1992’de alanlar düşünmemişler, ben niye düşüneyim ki” modunda bir kararla..

“5-10 yıl sonraki neticeleri şimdiden düşünmeye gerek yok” diyerek, maaşları 20 bin TL’ye çıkartmasının önünde ne engel olabilir ki..

Tek engel, “Ben bugünü düşünüyorum. Ben 31 Mart’taki seçimi kazanmayı planlıyorum. 5 yıl sonrasını, 5 yıl sonrasının yöneticileri düşünsün” demekten geçiyor..

Bunu yapmadığı için, bir siyasetçiyi suçlamak ne kadar haklı olabilir?

Tribünlere oynamak kolaydır..

Zor olan, imkanları oluşturarak, kalıcı adımlar atmaktır..

Hatırlayın, milletvekili seçimi öncesinde, Tayyip Erdoğan eliyle birçok kesim için bazı iyileştirmeler yapıldığında, “Tayyip Erdoğan’ın şu an aldığı kararlar, ilerde Türkiye’yi zor duruma düşürür” eleştirileri yapılmaya başlanmıştı..

O gün, üzerinde uzun uzun çalışmalar yapılarak hayata geçirilen iyileştirmeler için bu eleştiriyi yapanlar, emeklilerin bugünkü zor durumlarını istismar ederek, “niye bir çırpıda emekli maaşlarını yükseltmiyorsun” diyerek, ucuz siyaset yapmaya kalkıyorlar..

Emeklilerin maaşları düşüktür..

Nokta..

Emeklilik maaşlarındaki düşüklük sorununu çözerse, yine Tayyip Erdoğan çözer, üç nokta..

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı