Erbakan hocamızın anısına!
Ali Karahasanoğlu
Erbakan Hocamızın vefat yıldönümündeyiz.. Erbakan hocamız için, Allah’tan rahmet dileklerimle yazıma başlıyorum.
Erbakan hocamızın Başbakan olduğu 28 Şubat sürecindeki, melun dayatmaların sergilendiği MGK toplantısının yıldönümünün bir gün öncesinde, hocamızı ahirete uğurlamıştık.
Kimdi, Erbakan hoca?
Dindar insanların, devlet yönetimine talip olmalarının asla kabul edilmediği dönemde, “Dindar insan, devlet yönetimine talip olmalı” diye yola çıkan, teknik donanımı da dini hassasiyeti kadar yoğun bir bilim adamı..
Erbakan Hocamızın, benim hayatıma dokunduğu ilk olay neydi?
İlkokulu bitirdim..
Rahmetli babam, beni İmam Hatip okuluna göndermek istiyor..
Oysa, 12 Mart muhtırası sonrasında, İmam Hatiplerin orta kısmı kapatılmış..
Daha doğrusu, İmam Hatip okullarının orta kısmı var, ama meslek dersleri yok, klasik ortaokuldan farkı bulunmuyor..
Rahmetli babam, yine de o havayı teneffüs etmem için, İstanbul İmam Hatip Okulu’nun orta birinci sınıfına beni yazdırdı. Yatılı olarak okumaya başladığımda, klasik ortaokuldan hiçbir farkı yok. Sadece İmam hatip lisesi ile aynı binada olduğumuz için, ağabeylerimizden akşam mütalaalarında dini kavramları öğreniyoruz..
Sabahtan ikindi vaktine kadarki okul eğitimimizde ise, hemen yakınımızdaki diğer ortaokullarda hangi ders var ise, bizde de onlar var.
Bu şekli ile başladığımız ortaokulun ikinci döneminde, Necmeddin Erbakan hocamızın Bülent Ecevit ile birlikte kurduğu koalisyon hükümetinin ilk icraatı bize de imkanlar sunuyor..
Ertesi yıl beklenmiyor.
Hemen o yılın ikinci döneminde, İmam hatip ortaokulu, meslek dersleri ile takviye ediliyor..
Bunu niçin uzun uzun anlattım?
Erbakan hocanın kararlılığını göstermek için..
Azmini hatırlatmak için.
Birileri tarafından uçuk gibi görünen hedeflerini gerçekleştirmekte ne kadar başarılı olduğunu ispatlamak için.
İnancındaki samimiyetin bereketini göstermek için..
Düşünebiliyor musunuz..
O dönem için, sol parti ile, koalisyon hükümeti kuruyorsunuz.
Ve o sol partinin Milli Eğitim Bakanı’na, İmam Hatip’in klasik ortaokulla aynı olan ders cizelgesini değiştirtip, gerçek anlamda İmam hatip ortaokuluna dönüştürtüyorsunuz..
Ki; sizin milletvekili sayınız da, CHP’nin dörtte biri kadar ancak..
Laf değil, icraat yapılıyor..
Bugün Saadet Partisi’nin CHP ile ittifak yaparak seçime girmesindeki gibi bir durum asla sözkonusu değil..
Bugün CHP’nin tepesindekiler helallik isterken, CHP’nin milletvekillerinin Saadet partililerin de içinde bulunduğu dindar insanları, tecavüzcülükle suçlamasındaki aşağılanmalar, o günlerde asla sözkonusu değil..
Dik duran, dediğini yaptıran bir Erbakan hoca var..
CHP ile hükümet kuran, ama dediğini de yaptıran bir Erbakan Hoca var.
İşte o Erbakan hoca, “Ağır sanayi” diyerek..
“100 bin tank” diyerek..
“Fabrika yapan fabrikalar kuracağız” diyerek, ülkeyi kalkındırma yolunda hedefleri ilan ederken..
Dini hassasiyetlerimizle bunları gerçekleştireceğimizi hatırlatarak, “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyordu...
Böylece, bu ülkede dindar insanların da devleti yönetme hakları olduğunu, hatta bir ayağı meyhaneden ayrılmayan solculara göre, dindarların ülkeyi daha iyi yöneteceğini ispatlamış oluyordu..
O tarihlerde muhafazakar insanlarımızın bir kısmı, özellikle bugünlerde Yeni Asya grubunun etrafında toplanmış nurcu kardeşlerimizin bir kısmı (bir kısmı diyorum. Çünkü MSP içinde Erbakan hocamızla birlikte siyaset yapan nurcu ağabeylerimiz vardı. Ama onlar tüm nurcuları temsil etmiyorlardı) o yıllarda şöyle diyorlardı:
“Biz dindar siyasetçilere karşı değiliz. Ama ortam malum. Adnan Menderes’i astıran CHP’nin şirretliğine karşı, ehven-i şer konumundaki Adalet Partisi’ni desteklemeliyiz ki, CHP iktidara gelmesin, dindarlar kazanımlarını kaybetmesin. Dini hassasiyetler konusunda Adalet Partisi’nden daha hassas olan MSP desteklenirse, bu yeni parti seçimi zaten kazanamaz. AP de, bölünen oylar sebebi ile yeterli çoğunluğu elde edemez. Dindarlara zulmeden ve zulmetmeyi kendisine politika olarak belirleyen CHP iktidara gelir.”
Şimdi aynı kardeşlerimiz, AK Parti 22 yıldır iktidarda olduğu halde, AK Parti değil, tam aksine diğer sağ partiler dindarların oylarını böldüğü halde, elleri bu partiye oy vermeye gitmediği gibi, bir de CHP’yi iktidara taşımak için, yayın yapıyorlar.
Hem de nasıl bir süreçte?
CHP’nin yayın organları Sözcü, Cumhuriyet, Birgün gazeteleri, hemen her gün Said-i Nursi düşmanlığı yaptığı halde, maalesef ki maalesef Yeni Asya grubu CHP’yi desteklemeye devam ediyor..
Erbakan hocamızın, sol kesimdeki dindar karşıtlarının aslında ülkeyi kalkındırmada da bir becerileri olmadığını turnusol kağıdı gibi ortaya çıkarma özelliği..
Dini hassasiyetlere sahip olduğunu söyleyen bu kardeşlerimizin de üzerinde turnusol kağıdı özelliği gösteriyor, bize net fotoğrafı veriyordu..
Evet, Erbakan hocamız CHP ile koalisyon hükümeti kurmuştu..
Ama hiçbir seçimde, CHP ile ittifak yapmamıştı..
Muhafazakar seçmenlerin kabul edeceği şekilde, milliyetçi tabanı temsil eden MHP ile seçim ittifakı yapmıştı. Ama Saadet Partisi’nin yaptığı gibi, CHP ile asla seçim ittifakı yapmamıştı..
Hele hele..
Milli Görüşçüler, Erbakan hoca döneminde asla, CHP listesinden seçime girme yanlışına asla düşmemişti..
Bugün artık Yeni Asya grubunun 1970’li yıllardaki Erbakan Hoca’yı eleştirme argümanları, Saadet Partisi üzerinden tam da gerçekleşiyor..
Evet, Saadet Partisi bugün, CHP’yi iktidar yapmak için çabalıyor..
“Mahalli seçimlere giriyoruz, bu mahalli seçimlerde ittifak yok” diyorlar.
Adayları seçimi kazanabilmesi için, birçok büyükşehirde CHP’li isimlerin başkanlık koltuğunda zaten oturduğu gerçeğinden hareketle CHP’yi eleştireceklerine..
AK Parti’yi hedef tahtasına koyuyorlar.
Hem de, “Erdoğan, Erbakan hocamızı cezaevine koymak istemişti” iftiraları ile..
Allah hepimizi iftiradan korusun..
Dini hassasiyeti olan insanlarımıza akıl fikir versin..
Kıskançlık, hasetten beri kılsın..
Amin..