Kısa süre önce Bülent Arınç dillendirmişti: “Kral çıplak”.

Şimdi ise, DYP’den transfer ile AK Parti’de Milli Eğitim Bakanlığı gibi çok önemli görevlere gelen Hüseyin Çelik, Bülent Arınç’a destek vermek üzere tekrarlamış:

“Kral çıplak”

Bu gerçeği şöyle izah etmiş:

“Kral çıplaktır demek Ahmet’i Mehmet’i hedef almak anlamına gelmez!”

Yani diyor ki..

Bülent Arınç, Tayyip Erdoğan’ı hedef almamıştır..

Eyvallah..

Ben de kabul ettim.

Hüseyin Çelik devam ediyor:

“Efendim kral çıplaktır ifadesi şudur, diyelim ki Türkiye yüksek enflasyon var bugün. Bunu gör arkadaş.”

Dakika bir, gol bir..

“Ahmet, Mehmet hedef değil” diyor..

Anında hedefe Tayyip Erdoğan’ı koyuyor..

Hani kralın gerçekten çıplak olduğu bir yanı yakalamıştır, ordan söylüyordur diyeceğim..

O da değil..

“Yani ben iktidar mensubuysam, enflasyon yoktur demenin manası var mı, var enflasyon” diyerek, sanki bu ülkede bir tane AK Partili yönetici, “Enflasyon yok. Uyduruyorlar” demiş gibi..

Algı yapıyor..

“Ben aslında çırılçıplak sizin karşınıza çıktım ama.. Size canbaza bak oyunu oynuyorum” diyor..

Devam ediyor, Hüseyin Çelik:

“Dolayısıyla ‘Kral çıplaktır’ demek Ahmet’i Mehmet’i hedef almak anlamına gelmez. Türkiye’de karşı karşıya bulunduğumuz gerçekleri görmek anlamına gelir.”

O zaman buyrun..

Türkiye’de karşı karşıya bulunduğumuz gerçekleri görelim..

Bülent Arınç gibi.. Hüseyin Çelik gibi..

Yediği kaba pisleyen bir mantıkla değil..

Dürüstçe..

Namusluca..

Vefalı bir insan olarak..

“Kral çıplak” diye haykıralım..

“2019 yılında ölen Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan için hemen sosyal medya hesaplarından taziye mesajı yayınlayan İP Genel Başkanı Meral Akşener ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi dinlerinden bir hocaefendi olan Mahmud Ustaosmanoğlu vefat ettiğinde, iki satırlık bir taziyeyi çok gördüler.”

Haydi söyle Hüseyin bey..

Kral sadece çıplak mı, yoksa tamamen çırılçıplak mı?

Ben haykırayım, bakalım Hüseyin Çelik peşimden gelecek mi?

“İstanbul Sözleşmesi üzerinden AK Parti’yi yerden yere vuran Saadet Partisi, bu sözleşmeyi yırtıp atan Tayyip Erdoğan’a karşı, sözleşmeyi geri getireceğini söyleyen ve bu yönde dava açan CHP ile İyi Parti’yi tercih edip, ittifak kurdu!”

Haydi Hüseyin bey..

Söyle, utanma..

Kral sadece çıplak mı, yoksa çok daha ötesi; çırılçıplak mı?

Bülent Arınç’a soralım, bize iştirak eder mi..

İşte dört dörtlük “kral çıplak” haykırışı:

“İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerini, ‘Kimseyi işinden etmeyeceğiz. Kadrolaşmayacağız. İşi liyakat sahiplerine vereceğiz’ sözü vererek kazanan Ekrem İmamoğlu, daha ilk yılında 14 bin işçiyi kapının önüne koydu. CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, ‘Çoğu arkadaşımız, ilçe başkanlarımızı her şeyi biliyor ama sizler bilmiyorsunuz. 100 kişi alınıyorsa işe, 35 CHP, 15 İYİ Parti, 15 diğerleri, 20-25 de İBB kariyer üzerinden gidiyor. Süreç bu şekilde’ itirafında bulunmasına rağmen, ne CHP’den, ne ortaklarından, ne dışardan destekleyen Saadet Partisi’nden, ne Ali Babacan’dan, ne Ahmet Davutoğlu’ndan tek kelime ile, ‘böyle rezillik olmaz’ açıklaması yapılmadı. Bütün muhalefetin varıyoğu, Tayyip Erdoğan kötü. Tayyip Erdoğan yanlış. Tayyip Erdoğan hatalı!”

Kızmayın Bülent bey. Sinirlenmeyin Hüseyin bey..

“Kral çıplak” sözü, aslında kendi kralınızın çıplak olduğunu söylemeyi kapsar..

Ben de size, sizin krallarınızın çıplaklığını söyleyebilip-söyleyemediğinizin testini yapıyorum..

Haydi söyleyin, “Kral çıplak!”

Çekinmeyin, “Kral çırılçıplak” deyin..

Bir ay önce Ahmet Davutoğlu, iki gün önce de Ali Babacan ile Sadullah Ergin gezi isyanı davasında “mağdur sıfatı” ile yer almalarından rahatsızlıklarını ifade ederek, “Biz mağdur değiliz, dilekçemiz gereği işlem yapılsın” demişler..

yeniakit.com.tr, başarılı bir gazetecilik ile Ali Babacan’ın gezi isyanı sırasında sarfettiği sözleri bulup haberleştirdi.

Ali Babacan, gezi isyanında sadece ilk hafta, borsadan çıkan para miktarının 1.250 milyon dolar olduğunu söylüyordu..

Devam ediyor, “Olaylar, buradan yürüyerek gidebileceğiniz çok küçük bir parkta başladı. Küçük bir gruptu ve bu insanların çevre kaygıları vardı. Kaygıları gayet haklıydı ve gelişmeleri protesto ediyorlardı. Sonra bazı illegal örgütler ki bunların arasında Ankara’daki ABD Büyükelçiliğine bombayla saldıran örgüt de vardı. Bu protestoyu sömürmeye, istismar etmeye başladılar” diyor.

Devam ediyor:

“Arabaları, dükkanları yakıyorlar, otobüsleri deviriyorlar, molotof kokteyli atıyorlar, polise atmak için demir bilyeler kullanıyorlar. Bu konuda hiçbir hoşgörü olamaz. Şiddet varsa hükümet gayet kararlı duracaktır. Hiçbir geri adım atmayacaktır.”

Bu sözlerin sahibi Ali Babacan..

Şimdi geri adım atıyor..

“Polise, molotof atıyorlar” dediği terör örgütlerinden şikayetçi değilim” diyor..

Ben de bağırıyorum, sesim çıktığı kadar: “Kral çırılçıplak!”

Gezi isyanında mağduriyetim yok diyen, o tarihte de Adalet Bakanlığı koltuğunda oturan Babacan’ın partisindeki Sadullah Ergin, 2011 yılında, Yargıtay’a 160, Danıştay’a 51 yeni üye seçilirken, hemen hemen tüm isimlerin FETÖ’cülerden belirlenmesine seyirci kalışını ve şimdi CHP ile yol yürüyüşünü, CHP genel başkanının da o tarihte, “Adalet Bakanı Yargıtay’a 160 militan seçti” sözünü unuttuğunu hatırlatıp, tekrar haykırıyorum:

“Görmeyenler görsün. Duymayanlar duysun.. Bilmeyenler bilsin: Kral çıplak!. hem de çırılçıplak!”

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun eski eşi, bir ses kaydı yayınlayarak, eski kocasının ‘50 kişi ile birlikte oldu’ dediği kadınla evlenmesini, onu CHP’den milletvekili seçtirmek için çalıştığını ifşa etti..

Affedersiniz, Battal İlgezdi de, yeni evlendiği eşini milletvekili seçtirmişti değil mi?

Affedersiniz, Deniz Baykal da, metresini milletvekili yapmıştı değil mi?

Affedersiniz...

Offf sıkıldım..

Affetmeyin..

CHP’de işler böyle yürüyor..

“Kral çıplak.. Hem de çırılçıplak!”

Ama gördükleri halde kralın çıplak olduğunu söyleyemeyen vefasızlar, nankörler etrafmızı sarmış..

Ne yaparsınız?