BIST9.915,62%2,05
USD32.4569%-0.25
EURO34,7518%-0.63
ALTIN2.434,81%-0.06
Seyahat

Anadolu’nun kalbinde bir sanat vahası... Sonsuz Şükran Köyü

Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesi’ndeki Sonsuz Şükran Köyü, ‘köy’ algısını altüst edecek cinsten. Anadolu medeniyetlerine ‘teşekkür’ mahiyetinde 10 yıl önce kurulan bu köyde, heykelden resme, müzikten edebiyata sanatın her türü icra ediliyor. Üstelik kapısı sadece sanatçılara değil, herkese açık.

Abone OlGoogle News
20 Şubat 2021 12:57

Başta adı içinizi ısıtıyor; ‘Sonsuz Şükran Köyü’. Sonra merak ediyor, araştırmaya koyuluyorsunuz. Konya merkeze yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki bu köye, uçak, otobüs, tren gibi pek çok farklı şekilde ulaşmak mümkün. Ben kışın tam da ortasında, Anadolu’yu trenle gezme fantezisine sahip olanlardanım. Tabii tren derken yüksek hızlı trenden (YHT) bahsediyoruz. 5 saatlik tren yolculuğundan sonra Konya’da, oradan da arabayla yaklaşık 50 dakikada Hüyük’teyim. 10 dakika sonra da Sonsuz Şükran Köyü’nde...

Geçmiş mi, gelecek mi?

Köye yaklaşırken burayı çevredeki diğer yerleşimlerden farklılaştıran atmosfer hemen hissediliyor. Kimi iki, kimi tek katlı kerpiç evlerin araziye olan uyumu, uzaktan bile göze çarpıyor. Köye varıp arabadan inince de bir solucan deliğinden geçerek paralel evrene ışınlandığınızı zannediyorsunuz. Ancak bindiğiniz zaman makinesiyle geçmişe mi yoksa geleceğe mi gittiğinizi anlamanız pek mümkün değil. Zira köydeki kerpiç evler Selçuklu mimarisinin izlerini taşırken köy meydanına, sokaklara ve evlerin bahçelerine yerleştirilen modern sanat çalışmaları kafanızı karıştıyor.

Köyün meydanında ziyaretçileri ‘Dört Uygarlık Çeşmesi’ karşılıyor. Etkileyici görüntüsüyle hemen dikkati çeken çeşmede, farklı dört sembol ve dört de çeşme var. Heykeltıraş Serap Gümüşoğlu imzalı eserde, bu topraklarda yaşamış Hitit, Roma, Selçuklu ve Osmanlı’nın sonsuzluk sembolleri mevcut. Köyün kurucusu yazar, yapımcı ve yönetmen Mehmet Taşdiken “Aslında çeşmeler farklı olsa da su aynı su” diyerek kadim coğrafyadaki kültürel çeşitliliğe ve hafızaya dikkat çekiyor.

Köyün girişinde göze çarpan bir diğer şey de ‘Büyük Ustalar Çınarlığı’. Türkiye’nin hayatını kaybetmiş, kültür-sanat alanındaki simge isimleri için oluşturulan bu çınarlıkta, Yıldız Kenter’den Ara Güler’e, Neşet Ertaş’tan Yaşar Kemal’e, Cengiz Aytmatov’dan Halil İnalcık’a kadar yüze yakın duayen adına dikilmiş bir çınarlık var. Köyün mimarı Taşdiken, ustalar adına mezar taşını andıran bir de anıt diktiklerini belirterek “Hepsinin isimlerini burada yaşatmak istiyoruz” diye konuşuyor. Köyün neredeyse tüm sakinleri, aralarında müzisyenler, ressamlar, heykeltıraşlar ve oyuncuların da olduğu sanatçılardan oluşuyor. Hatta civar sakinleri köyü ‘Sanatçı Köyü’ diye de biliyor. Köyde, besteci Ali Osman Erbaşı, oyuncu Nilüfer Açıkalın, yönetmen Orhan Oğuz, modacı Cemil İpekçi, senarist Necati Şahin ve İtalyan yönetmen Roberta Ferrari gibi pek çok ünlü ismin evi var. Köyde şu an yaklaşık 40 kadar hane bulunurken, yeni inşa edilenlerle birlikte bu sayının 50’ye çıkması planlanıyor.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar