Asırlık ağaçlar köklerinden yeniden doğuyor!
Zeytin işliğiyle tarihte dünya ve Türkiye’de ilklerin adresi olan Urla’da yaşları 300 ile bin 500 arasında değişen aralarında tescilli anıt ağaçların da yer aldığı çok sayıdaki asırlık ağaç bulundukları alanları şenlendirirken, pandemi sürecini yürüyüş ve sporla geçirenlerin keyifli rotası oldular.

Antikçağ'da özellikle zeytinyağı üretimiyle önemli bir ticaret merkezi olan Urla’da ve şirin balıkçı kasabası ve sahil beldesi Çeşmealtı’nda tarihe tanıklık eden asırlık zeytin ağaçları yıllara meydan okumaya devam ediyor.
Urla sınırları içinde yer alan 12 İyon kentinden biri olan Klazomenai, tarihteki ilk zeytinyağı üretim tesislerinin bulunduğu antik kent aynı zamanda. Bu nedenle bölgede birçok tarihi ve yaşlı zeytin ağacı bulunuyor. Bunların arasında Çeşmealtı’ndaki Okul Yolu Caddesi üzerindeki yaklaşık 600 yaşındaki tescilli zeytin ağacı ise Çeşmealtı’nın sembolü durumunda.
Tabiatın sessiz tanıkları asırlık ağaçların şenlendirdiği yollar pandemi döneminde yürüyüş yapanların keyifli birer rotası haline geldi. Salgın sonrası kalabalık şehirlerden ve ortamlardan kaçarak kışı da yazlıklarında geçirmeye başlayan vatandaşlardan kimisi havanın da güzel olmasını fırsat bilerek zamanlarını doğaya yönelik yürüyüşlerle, kimisi de deniz kenarında balık avlayarak geçiriyor.
BAZISI TESCİLLİ BAZISI ÇÖP KONTEYNERLERİNİN DURAĞI
Meyvesiyle bereketi, dalıyla barışı simgeleyen asırlık zeytin ağaçlarının bir kısmı İzmir Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararı ile “Anıt Ağaç” olarak tescil edilip koruma altına alınırken, bir kısmı ise yıllar içinde içleri oyulmuş, kabukları çatlamış ve yamru yumru olmuş, kıvrımlı ve geniş, gövdeleri, heybetli ve estetik görünümleriyle kah yol kenarlarını şenlendiriyor, kah sitelerin veya villaların bahçelerini süslüyor, kah bir tarlada gövdeleriyle keçilerin korunağı, dallarıyla kuşların sığınağı olmuş. Bazıları da ne yazık ki yıllar içinde yapılan inşaat çalışmalarında yerlerinden söküldüğü, köklerinden kesildikleri için günümüze dek ulaşamadı. Aralarında şanslı olanlar ise inşaat alanlarında hiçbir zarar verilmeden yeni yerlerine taşındı. En son geçtiğimiz 7 Ocak’ta Urla’da bir sitenin inşaatından sökülen yaşı 550-600 arası olduğu düşünülen zeytin ağacı İzmit Belediyesi tarafından alınarak ildeki Sabri Yalım Parkı’na yaklaşık 12 saatlik uğraşlar sonucu dikildi. Yıllara meydan okuyan çoğu zeytin ağacı çevre sakinleri tarafından manevi olarak korunurken, bazılarının durumu ise içler acısı. Ya çöp konteynerlerinin durağı ya da dallarıyla araçların garajı olmuş durumda. Doğal şeklini ve sağlığını koruyarak yüzyıldan fazla bir zamandır hayatta kalabilmiş bu asırlık ağaçlardan bazısının ise zamanla oyulmuş kovuğu adeta çöplük olmuş veya hemen yakınındaki iş yerinin ürününün teşhir alanı olmuş durumda.
URLA CİVARINDA BİRÇOK ASIRLIK AĞAÇ VAR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, geçtiğimiz yıl nisan ayında Türkiye’de bugüne kadar tescil edilmiş anıt ağaç sayısının 9 bin 363 olduğunu açıkladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü şehrin yaşlı bekçileri anıt ağaçların tescili, bakımı, envanter çalışmaları ve restorasyonları için 2020 yılı içerisinde yaklaşık 1 milyon TL harcama yaptı. Genel Müdürlük İzmir’de 400 adet anıt ağacın, 6 adet ağaç topluluğunda 809 ağaç ve tescil edilmesi talep edilen 138 adet potansiyel anıt ağacın bakım ve restorasyonlarına esas mevcut durumlarını belirleyip, koordinatları alarak envanter çalışmalarını tamamladı. Bu ağaçlardan bir kısmı da Urla’da bulunuyor. Urla ve köylerinde yaşları 300 ile bin 500 arasında değişen aralarında tescilli anıt ağaçların da yer aldığı çok sayıdaki asırlık ağaçlardan bazıları: Çeşmealtı’nda Okul Yolu Caddesi üzerindeki gövdesinin toprakla birleştiği bölüm 2,5 metre civarındaki yaklaşık 750 yaşındaki beldenin simgesi durumundaki zeytin ağacı, Özbek Köyü’ndeki 950 yaşındaki Servi, Çeşmealtı’nda Urla’nın efsane belediye başkanlarından ve aynı zamanda CHP’de uzun yıllar İzmir Milletvekilliği yapmış Av. Bülent Baratalı’nın atalarından kalma ve ilk defa 32 yıl önce tescil ettirdiği 812 yaşındaki zeytin ağacı, Urla merkezdeki Mermer Çeşme’nin yanındaki yaşlı Çınar Ağacı, 12 Eylül Parkı’nın karşısındaki asırlık Servi Ağacı, Atik Camii (Eski Cami) avlusundaki Çınar Ağacı, Urla Belediye Fidanlığı’nın hemen altındaki bir çiftlik arazisinde bulunan 25 m. boyunda ve gövdesinin çevresi 360 cm olan Fıstık Çamı, Akpınar Köyü Camii yakınındaki tarihi Çınar Ağaçları, Fatih İbrahim Bey Camii bahçesindeki Çınar Ağacı, Sungurlu mevkiindeki asırlık zeytin ağaçları, Çeşmealtı yolunun üst kısmında doğal şeklini ve sağlığını koruyarak yüzyıldan fazla bir zamandır hayatta kalabilmiş palamut ağacı, Zeytinler Köyü’ndeki geniş gövdeli zeytin ağaçları, Kuşçular Köyü merkezindeki boyu yaklaşık 13 m, çevresi ise 750 cm’lik Çınar Ağacı ve aynı köydeki Sakız Ağaçları. Urla’da halen birçok bahçenin, arsanın, arazinin, evin ve sitenin içinde, yolun kenarında zeytin, çınar, servi gibi birçok asırlık ağaç tescil edilmeyi ve koruma altına alınmayı bekliyor.
GÖVDESİ KURUSA DA KÖKLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR
Akdeniz’e özgü bir ağaç olan ve 27 kadar cinsi, 600’e yakın türü bulunan zeytin ağacı, tarihte bilinen ilk ağaç. Anadolu halkının geçim kaynağı ve binlerce yıla ulaşabilen ömrü ile insanlığın en eski, en köklü ve en şifalı dostu. Asırlarca gölgesinde insanları misafir eden, umut dolu çocukların oyunlarına, coşkulu sevgililerin aşklarına, filozofların fısıltılarına, haykırışlarına sırdaş olan, eski medeniyetlerin yok olup gidişine, yeni medeniyetlerin doğuşuna ve değişik uygarlıklara tanıklık eden zeytin ağacı, asırlarca süren uzun ve verimli bir ömrün sonunda kuruyan gövdesi ve boşalan içinin köklerinden yeniden doğması nedeniyle mitolojide ve botanikte “Ölümsüz Ağaç” olarak geçiyor. Eski Romalılar ise zeytin ağacına Vivax Oliva yani Yedi Canlı Zeytin adını vermişler.
- Yeniden eskiye
- Eskiden yeniye
- Öne Çıkanlar






