Fethiye'de gezilmesi gereken yerler

  3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin yarım ada konumunda olması, bizler için çok kıymetli bir durum olduğu söylenebilir. 81 şehrimizden 27'sinin denize kıyısı olup en güzel sahil ve koylarına ev sahipliği yapanlardan bir tanesinin Muğla'nın Fethiye ilçesi olduğunu belirtmeliyiz. 

Fethiye; ülkemizin en uzun yürüyüş rotası ve son yıllarda çok fazla  gözde olan Likya Yolu’nun yanı sıra dünyaca bilinen Ölüdeniz lagününe, her yıl on binlerce turist çeken Kelebekler Vadisi ile Kabak Koyu’na ev sahipliği yapıyor. Fethiye’nin bir diğer artısı da; en gezilesi Yunan adalarından biri olan Rodos’a Marmaris gibi komşu olması. Eğer tatil için Fethiye'ye çok uzun bir vakit ayıramadıysanız ve farklı rotalara doğru devam edecekseniz bir kez daha düşünmenizi tavsiye ederiz, sonrasında defalarca gelmek isteyeceğiniz birçok gezilecek noktası bulunan Fethiye için seyahat rehberini sizler için hazırlıyoruz.

 

Ölüdeniz 

Fethiye'nin adı ne zaman geçerse geçsin ilk akla gelenlerden birinin her zaman Ölüdeniz olduğu söylenebilir.  Elinize aldığınız Türkiye'deki her seyahat rehberinin kapağında yer edinmiş, Türkiye’nin turizm konusunda medarı iftaharı Ölüdeniz Lagünü Fethiye’de gezilecek yerlerin başında geliyor. Varış saatinizin erken olması halinde, ilk gün planını buraya yapabilirsiniz. Ölüdeniz’e coğrafi oluşum olarak lagün adı veriliyor. Ölüdeniz’e gitmek için aracınızı merkezde buraya yakın bir noktaya bırakıp yürüyebilirsiniz. Bir diğer seçenek ise özel otopark alanına girip günlük 25 TL karşılığında işletmenin olanaklarını değerlendirmek. Eğer aracınız yoksa ise toplu ulaşım veya taksi kullanabilirsiniz. Eğer Fethiye merkezden Ölüdenize gitmek istiyorsanız dolmuş fiyatları 7 TL olup taksi fiyatlarının 2020 yılında 70 TL karşılığında sizi Ölüdeniz'e ulaşımınızı sağlamaya yardımcı olacağını söyleyebiliriz.

Kumburnu, Belcekız

Ölüdeniz’de denize girebileceğiniz iki farklı nokta  bulunmaktadır. Açık denize bakan ve halk plajı olarak hizmet verene noktaya Belcekız, lagünün içinde kalan alanın oluşturduğu noktaya ise Kumburnu adı verilmektedir. Belcekız; zaman zaman dalgalı olmakla birlikte geniş plajı ve temiz suyu ile tatilcilerin favori yeri olarak bilinmektedir. Kumsal olarak adlandırdığımız alan küçüklü büyülü taşların birleşmesinden oluşmaktadır. Ölüdeniz’in tadını çıkarmak mümkün ama denizinin aniden derinleşebildiğini söylemeliyiz. Kumburnu ise havuz tipindeki koyu ve yumuşacık kum dolu plajı ile daha orijinal bir deneyim arayanların adresi. Kumburnu’nda renk aniden koyulaşıyor ve lacivert bir görüntüyle baş başa kalıyorsunuz. Kulak içinde kalan kısım özel bir şirket tarafından işletildiği için güneş tepedeyken burada şezlong ve şemsiye kiralamanızı öneriyorum. Her biri için 15’er TL ödüyorsunuz. Burada deniz ilerledikçe derinleşiyor, oldukça durgun bir suya sahip. Rahatlıkla yüzülebiliyor ve bence buranın keyfini en çok çocuklar çıkarıyor. Yetişkinler için deniz bisikleti ve kano gibi sportif aktiviteler de mümkün.

 

Ölüdeniz’de deniz bisikleti

Kumburnu yeme içme ihtiyaçlarını karşılayabileceğiniz işletmelere sahiptir. Tatil beldesine göre fiyatlar orta düzeyin biraz üstünde olup bunun çok fazla turist çekmesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Çoğu işletmede dövizle hesap ödeme imkanınız bulunuyor. İsterseniz eğer gıda ve içecek alışverişinizi tesis dışarısında yapıp daha sonra bulunduğunuz noktaya geri dönebilirsiniz. Eğer başta aracınızı işletmenin otoparkına bıraktıysanız, giriş çıkış yaptığınız için otopark ücretiniz yanmıyor. Vakti olanların , iki tarafı da görmesini öneriyoruz. Ölüdeniz’in en güzel tarafı, deniz sefanızı sürerken en yakın arkadaşınızın doğa olması. İki plaj da Fethiye’nin dik yamaçları ile çevrili.

Babadağ’dan Yamaç Paraşütü ve Gün Batımı:

Babadağ'dan yamaç paraşütü yapmak etkinlikler arasında ilk sırada bulunduğunu söyleyebiliriz. Aşırı adrenalin dolu bu atlayış sayesinde Fethiye'nin neredeyse tamamını seyretmek mümkün. Eğer yamaç paraşütü yapacaksanız gideceğiniz dönemdeki hava şartlarını iyice kontrol etmelisiniz. Aşırı rüzgarlı bir günde yamaç paraşütü yapılması neredeyse imkansız ve tercih edilmiyor. Aktivitenin merkezi olan Babadağ’ın sisle kaplı olması halinde atlayış gerçekleştirilemiyor. Ölüdeniz programı ardına koyabileceğiniz bu deneyimin ücreti yüksek sezonda 500 TL civarında, GoPro çekimli isterseniz 2019 fiyatı ile o da 750 TL’yi buluyor. Tabii düşük sezonda çok daha düşük bir rakama yapma fırsatı yakalayabilirsiniz. Cesareti olanların Fethiye’nin en iyi ve en görkemli manzarasıyla buluşacağı kesin. Toroslar’ın bir parçası olan Babadağ; aynı zamanda bir trekking rotası. Yürüyüş yolunu takip eden güzergahta farklı türlerde birçok bitki bulunuyor, yürüyüş esnasında onları keşfetmek de oldukça eğlenceli. Her ihtimale karşı yanınızda kalın bir şeyler olması sizin için faydalı olacaktır.

 

Fethiye turu için ne kadar vakit ayırmışsanız ayırın mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz yerlerden birisi de Kelebekler Vadisi. Burayı şöyle tarif edeyim; Ölüdeniz beldesi sınırları içinde ve Babadağ eteklerinden oluşan bir vadi. Kelebekler Vadisi'nde herhangi bir beşeri unsur bulunmamakla birlikte sadece konaklama yapabileceğiniz özel bir tesis bulunmaktadır. Vadi'de inşaası yapılmış herhangi bir yer doğayı rahatsız etmeyecek cinsten olduğunu söyleyebiliriz. Burada yeme-içme ve tuvalet ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz. Bu özelliği, turkuaz tonlarında şov yapan denizi ve çevresini saran doğası ile de gezginler için en favori durak noktalarından bir tanesi. Vadi'de kendi çadırınız ile gecelik 120 TL, eğer çadırınız yoksa 150 TL,  bungolavlarda konaklamak isterseniz eğer gecelik 200 TL'ye konaklama yapabilirsiniz. Konaklama ücretine sınırsız açık büfe de dahil olduğunu söyleyebiliriz. Vadide 1 restaurant, 1 bakkal ,duş yerleri ve lavabolar bulunmakta. kafetarya olarak adlandırılan bölümde Su 5 TL, meyve suları ve gazlı içecekler 10 TL gibi fiyatlardan  başlıyor. Vadinin bu yönü, ziyaretçilerine tamamen gerçek hayattan uzak ve sürreal bir ortam sunuyor. Vadinin adı kelebeklerden gelince, bu konuya da değinmek gerek. Haziran ve Eylül arasında, 100’e yakın kelebek türüyle burada buluşabilirsiniz. Vadide herhangi bir su sporu yapılması kesinlikle yasak. Bunun sebebi bu bölgede caretta caretta kaplumbağalarına sık rastlanabiliyor. Onların veya herhangi bir canlının zarar görmesini engellemek amacıyla alınmış bir karardır. 

 

Kelebekler Vadisi, Faralya

Kelebekler Vadisi’ne nasıl gidilir diye merak edenler; Ölüdeniz’den tekneyle ulaşabilir ya da Babadağ yolunu takiben vadinin hemen üstünde kalan Faralya köyünün trekking rotasını kullanabilir. Vadiye deniz yoluyla ulaşım oldukça kolay; Belcekız’dan kalkan ‘shuttle’ konseptine çalışan tekneleri 25 TL’ye gidiş-dönüş için kullanabilirsiniz. Kelebekler Vadisi’nin plajında keyif yapmanın ve suyunda yüzmenin en basit yolu bu. Dağcılık sporuyla ilgilenen kondisyonlu kişiler ise Faralya’dan vadiye inen patika yolu kullanabilir; ancak bunun fazlasıyla tehlikeli bir yöntem olduğunu eklemek gerek. Zaten, bu patika yolun girişinde de kocaman bir tabela ile burayı kullanmanın ölümle sonuçlanabildiği kesin biçimde belirtilmiştir. Faralya köyüne giderek caminin birazcık ilerisindeki seyir terasına ulaşım sağlayabilir ve manzara fotoğrafları çekebilirsiniz. Camiyi geçtikten sonra yön tabelalarını izlerseniz 10 dakika içinde terasa ulaşabiliyorsunuz. Oturup soluklanacak bankların bile olduğu yerden de vadi oldukça net görülüyor. Üstelik ücretsiz. Tabii insan bu kadar yükseklerde gezince, Faralya’dan Kabak Koyu’na giden yolda durup durup manzara fotoğrafı çekmek istiyor. Gözlem noktalarında rahatlıkla görebileceğiniz manzara dürbünlerini kaçırmazsanız, Fethiye’nin çeşitli güzelliklerini ve Kelebekler Vadisi’ni izleyebileceğiniz farklı noktaları da yakalayabilirsiniz.

 

 

Kabak Koyu:

Babadağ’ın eteklerinde yer alan bir diğer mucizevi doğa harikası da Kabak Koyu. Kabak Koyu, üç tarafı dağ ile çevrili bir vadinin plajından oluşuyor. Son zamanlarda sağlıklı yaşam merkezlerinden biri olmuş durumda; çok sayıda yoga ve meditasyon etkinliğine mekan oluşu ise sessizliğinden ve doğanın tam ortasında kalışından kaynaklanıyor. Koya Ölüdeniz’den deniz yolu ile ulaşabiliyorsunuz; bir diğer çözüm ise Fethiye’den kalkan dolmuşlarla 1 saat süreyle önce Kabak’a gelip sonrasında indiğiniz noktada karşınıza çıkacak patika yolu yürümek. Yürümek istemeyenler, tepeden kalkan dolmuşlarla belli bir ücret karşılığı köye inebiliyorsunuz. Koy sit alanı içinde olduğundan, burada en konforlu konaklama noktanızı bungalovlar ve çadırlar oluşturuyor. Kabak Koyu, Kelebekler Vadisi kadar çok göz önünde olmasa da sevenleri durumdan oldukça memnun, zaten bir yere ne kadar zor ulaşılıyorsa biliyorsunuz ki o kadar değerli oluyor.

Saklıkent Kanyonu

Tarihi ve doğa harikası olan Saklıkent Kanyonu  Fethiye’den ortalama 45 dakika uzaklıktadır. Saklıkent Kanyonu tarihi birçok mekana yakın olmasına rağmen 26 yıl önce bir çoban sayesinde keşfedilmiştir. Mayıs ayında dağlardaki eriyen karın buz gibi suyu kayaların arasında saklanan cennete doğru akar. Kanyon’da gezinti gidiş ve dönüş en iyi ihtimalle bir saat sürüp rotanızın sonunda sizi bekleyen büyük bir şelale olduğunu söyleyebiliriz. Fakat akan suyun taşları keskinleştirip kaygan hale getirdiğinden  dolayı tırmanış ve inişlerde dikkat etmeniz gerektiğini açıkça söylemek zorundayım. Kanyon’un suyu aşırı soğuk olup debisi yüksektir. Kanyonun içerisine girene kadar halata tutunmaya devam etmelisiniz. Kanyona geldiğinizde o hırçın sudan eser kalmıyor. Daha sakin ve rahat yürüyebileceğiniz bir yere geliyorsunuz. Bu kez ise kayaların arasında yapacağınız heyecanlı yürüyüş karşılıyor sizi. Geçmiş zamanda su kayalara öyle şekiller vermiş ki suyun gücünü bu kayalara bakarak daha iyi anlıyorsunuz. İki dağın arasında asılı kalmış kayalar üzerinize düşecekmiş gibi dursa da hala sağlamlar merak etmeyin. Yürüyüş ilerledikçe yollar daralıyor ve geçmesi de zorlaşıyor. 

 

Giriş Ücreti

Tam giriş ücreti 8 TL öğrenci fiyatı 4 TL‘dir. Yazıda da söylediğimiz gibi kayalıklar ayaklarınızı acıtacağından lastik ayakkabı kiralayabilir ya da satın alabilirsiniz. Satın alırsanız ortalama 15 TL ücreti var. Eğer kiralamak isterseniz ücreti 4 TL‘dir. Orada muhteşem lezzetleri olan lokantalar da var. 

Teke Yarımadası’nda bulunan Likya uygarlığının bir parçasıdır Karmylassos. MÖ 3000’lere dayanan geçmişini köyün baktığı geniş düzlükte yer alan lahit ve kaya mezarlarından anlayabilirsiniz. Antik dönemde Telmessos olarak bilinen Fethiye’nin 8km güneyinde yer alan köy, Likya kalıntılarının üzerine 19. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş. Köyde şapel, okul gibi yaşam standartlarında yapılar da bulunuyormuş. Köyde ağırlıklı olarak Rumlar yaşıyormuş. Rumlar bu köyü Levissi derken, Türkler ise Taşlıköy diyormuş.

 

 

 19. yüzyılın ortalarına doğru köyün nüfusu 2000 civarındaymış, fakat 20. yüzyılda dışarıdan gelenlerle birlikte doğal olarak köy nüfusu da artış göstermiş. Köy, geçimini bağcılık, tütüncülük ve şarap üretiminin yanısıra ticaret ve zaanat ile sağlarmış.

Kayaköy’e giriş ücreti 5TL ve Müzekart geçiyor. Biletler satılıyor satılmasına ama bileti aldıktan sonra, herhangi bir kontrol noktası yok. Kayaköy’e çıkmak için gişenin yanındaki yemek yeme alanından geçmeniz gerekiyor, bilet almadan da bu alandan geçilebilir, tuhaf bir hal almış buradaki işleyiş. Kayaköy’ü yaz döneminde 09:00 – 20:00 saatleri arasında haftanın her günü ziyaret edebilirsiniz.

Kayaköy, Ölüdeniz Tabiat Parkı’nın kuzeyinde kalan Kayaköy isimli mahalledir. Kayaköy’e Ölüdeniz Hisarönü’nden kalkan minibüslerle gidilebilir. Hisarönü’nden 4,5km uzaklıkta, yaklaşık 7dk sürüyor.