BIST8.986,07%2,04
USD32.3297%0.12
EURO35,0415%-0.07
ALTIN2.281,78%0.19
Sağlık

Gözlerde sararma hangi hastalıkların belirtisi olabilir?

Sarılık bir rahatsızlığın belirtisidir, kendisi bir hastalık değildir. Sarılığa yol açan nedenler çok çeşitlidir. Tüm bu nedenler arasında en çok korkulan durumlar karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yollarında gelişen kanserlerdir. Bu bölgelerde gelişen kanserler gözlerde ve ciltte sarılığa, idrarda koyulaşmaya, dışkı renginde ise açılmaya yol açabiliyor.

Abone OlGoogle News
01 Mart 2021 13:37

Safra pigmentinin yani bilirubinin kanda artışına bağlı göz, cilt ve mukozaların sarıya boyanmasını ifade eder. Kan tahlilindeki toplam bilirubin düzeyi normalde 0.3-1.2 mg/dl olup, bu değer 2.5-3.0 mg/dl’ye erişirse sarılık ortaya çıkar. Sarılık bir rahatsızlığın belirtisidir, kendisi bir hastalık değildir. Sarılığa yol açan nedenler çok çeşitlidir.

Sarılığın altında yatan nedenler nelerdir?

Bilirubinin karaciğere alımı veya atılımının bozulduğu zararsız genetik geçişli durumlardan, hemoliz yani kan alyuvarlarında parçalanmaya bağlı oluşan hematolojik hastalıklara ya da karaciğer hastalıklarına, safra yolları ve pankreas kanserlerine kadar birçok hastalık sarılığa yol açabilir.

Tüm bu nedenler arasında şüphesiz en çok korkulan durumlar karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yollarında gelişen kanserlerdir. Bu bölgelerde gelişen kanserler karaciğerde üretilen safranın onikiparmak bağırsağına akış yolunda bir tıkanmaya yol açarlar ve kana aşırı karışan bilirubin maddesi gözlerde ve ciltte sarılığa, idrarda koyulaşmaya, dışkı renginde ise açılmaya sebep olabilir.

Gerek karaciğer içindeki gerek karaciğer dışındaki safra yollarında gelişen kanserlere kolanjiokanser deniyor. Kolanjiokanserlerin yüzde 90’ı karaciğer dışındaki safra kanallarında gelişirken ancak yüzde 10 kadarı karaciğer içinde gelişir.

Karaciğer dışında gelişen kolanjiokanserlerin yarısı ise safra kanalının karaciğerden hemen çıktığı noktada yer alır ve 'klastkin tümörü' olarak adlandırılır. Kolanjiokanserler sindirim sisteminde görülen kanserlerin yüzde 3’ünü oluşturur. Görülme sıklığı açısından her 10 bin ila 100 binde 1 kişide görülür.

Pankreas kanserlerinin toplumda görülme oranı ise her 100 bin kişide 5 ila 12’dir. Pankreas kanserleri kanser sıklığı açısından 11’inci sırada yer alırken kansere bağlı ölümlerde ABD’de 4’üncü, dünyada da 7’nci sıradadır. Amerikan Kanser Derneği verilerine göre pankreas kanserleri tüm kanserlerin yüzde 3’ünü oluştururken kansere bağlı ölümlerin yüzde 7’sinden sorumludur.

Bu faktörler kanser riskini artırıyor

Bu hastaların çoğu 50 yaş üzeridir. Safra kanallarında kist ve taş oluşumu, parazit bulunması, sigara, hepatit B ve C, genetik faktörler, kimyasal maddelere uzun süre maruz kalmak, şişmanlık, diyabet başlıca risk faktörleridir.

Pankreas kanserine zemin hazırlayan risk faktörleri arasında ise sigara ve alkol kullanımı, ileri yaş, diyabet, kronik pankreas iltihabı, yüksek ısıda pişmiş yağlı etten zengin ve fast food tarzında beslenme, işlenmiş nitrit içeren etler, genetik ve ailesel yatkınlık sayılabilir.

Genetik ve ailesel faktörlerin etkisi yüzde 10’dur. Karaciğer, safra yolları ve pankreasta gelişen kanserlerin en korkulan tarafı tanı konulduğu anda çoğu hastanın hayati damarlarının kanser tarafından tutulmuş olup birçok hastanın ameliyat şansını kaybetmiş olmasıdır.

Maalesef bu bölge kanserlerinde hastaların ancak yüzde 20’sinin ameliyat şansı olabilmektedir. Bu yüzden damar tutulumu henüz oluşmadan erken teşhisi koymak en önemli konudur.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar