BIST9.676,37%0,33
USD32.501%-0.16
EURO34,7644%-0.28
ALTIN2.421,65%-0.35
Sağlık

Tansiyonun düştüğü nasıl anlaşılır? Tansiyon düşerse ne yapılmalı?

Kan basıncının anormal derece belirli bir dengenin altına düşmesine hipotansiyon veya düşük tansiyon denir. Tansiyon her zaman aynı seviyede kalmaz. Uyku halinde düşer ve uyanıldığında yükselebilir. Kan basıncı ayrıca kişinin heyecanlı, gergin veya aktif olduğu durumlarda da yükselir. Kan basıncının yüksek düzeyde yükselmesi durumunda, düşük tansiyon şoka neden olabilir. Peki, tansiyonun düştüğü nasıl anlaşılır? Tansiyon düşerse ne yapılmalı?

Abone OlGoogle News
09 Temmuz 2019 00:35

Kan basıncının anormal derece belirli bir dengenin altına düşmesine hipotansiyon veya düşük tansiyon denir. Tansiyon her zaman aynı seviyede kalmaz. Uyku halinde düşer ve uyanıldığında yükselebilir. Kan basıncı ayrıca kişinin heyecanlı, gergin veya aktif olduğu durumlarda da yükselir. Kan basıncının yüksek düzeyde yükselmesi durumunda, düşük tansiyon şoka neden olabilir. Peki, tansiyonun düştüğü nasıl anlaşılır? Tansiyon düşerse ne yapılmalı?

Tansiyon düşüklüğü nasıl anlaşılır?

İşte düşük tansiyon belirtileri...

Bulanık görme

Eğer vücudunuzda bir tansiyon düşüklüğü söz konusuysa bunun en yaygın belirtilerinden biri bulanık görmeye başlama olacaktır. Eminiz siz de çevrenizdeki en az bir kişiden "Aniden gözüm karardı" gibi sözler duymuşsunuzdur. İşte bu göz kararmalarının ve bir anda görüşün bozulup bulanıklaşmasının en temel nedenlerinden biri düşük tansiyon ya da başka bir deyişle tansiyonun aniden düşmesi.

Baş dönmesi

Hem bulanık görmeye ve göz kararmasına bağlı olarak hem de tansiyon düşüklüğü sebebiyle beyne yeterince kan ve oksijen gitmemesi durumunda ortaya çıkan en yaygın belirtilerden biri de baş dönmesi. Eğer ortada bildiğiniz başka bir sebep yokken başınız dönüyorsa bu durum, tansiyonunuzun düştüğünün bir işareti olabilir.

Yorgunluk, halsizlik

Eğer sık sık tansiyonunuz düşüyorsa ya da düzenli bir tansiyon düşüklüğü, başka bir deyişle hipotansiyon problemi yaşıyorsanız kanın damarlarınıza yaptığı basınç vücudunuz için yeterli değil demektir. Bu durum düzenli olarak devam ettiğinde ortaya yorgunluk, halsizlik ve hatta buna bağlı oluşabilecek depresyon gibi sorunlar çıkabilir. Bu nedenle eğer kendinizi sebepsizce yorgun, halsiz hissediyor, dinlenmenize rağmen bu hislerden kurtulamıyorsanız doktorunuza danışmanızda ve gerekli ölçümleri yaptırmanızda fayda var diyebiliriz.

Mide bulantısı, kusma

Kanın damarlara yaptığı basıncın yeterli olmadığı durumlarda oluşacak en yaygın belirtilerden biri de mide bulantısı, hatta kusma halidir. Eğer bildiğiniz başka bir sebep yokken mideniz bulanıyor, kusuyor, hatta aynı anda baş dönmesi, göz kararması gibi sorunları da yaşıyorsanız muhtemelen tansiyonunuz düşmüş demektir.

Susuzluk hissi

Tansiyon düşüklüğünün en temel nedenlerinden biri vücudun susuz kalması ya da ani ve bol miktarda gerçekleşen sıvı kayıplarıdır. Bu da size susuzluk hissi olarak kendini hissettirir. Özellikle yaz günlerinde çok terleme, aşırı sıcağa maruz kalma gibi durumlarda oluşan düşük tansiyon problemlerini yaşamamak için günlük su ihtiyacınızı mutlaka gün içinde tüketmeye çalışmanız gerektiğini unutmamalısınız, aman diyelim.

Soluk, soğuk cilt

Tansiyon düşüklüğü problemi sizde sürekli hale geldiyse, yani hipotansiyon hastasıysanız bunu rengi solgunlaşmaya başlayan cildinizden dahi anlayabilirsiniz. Kan yeterince basınçlı bir şekilde damarlarınızda dolaşmadığından vücudunuz bu şekilde belirtiler vererek sizi uyarmak istiyor olabilir. Eğer son zamanlarda "Yüzün solgun görünüyor, neyin var" gibi uyarılara maruz kaldıysanız ya da siz böyle bir gözlemde bulunduysanız mutlaka tansiyonunuzu ölçtürün deriz.

Hızlı nefes alıp vermeye başlama

Kan basıncının yeterli olmadığı durumlarda beyin, yeterli kanın yeterli hızda damarlarda dolanmasını sağlamak için kalbe bir mesaj gönderiyor ve bu da nefes alış veriş hızımızın değişmesine neden oluyor. Kan sayesinde taşınan oksijenin vücudun tüm fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak seviyelere çıkması için de hiç farkında bile olmadan hızlı nefes alıp vermeye başlayabiliyoruz.

Kalp atışlarının hızlanması

Tıpkı hızlı nefes alış vermede olduğu gibi kalp ritminin değişmesi ve kalp atışlarının hızlanmasının nedeni de beynin verdiği komut aslında. Çünkü kanın damarlara yaptığı basınç az olduğunda kan dolaşımı yavaşlama eğilimi gösteriyor. Bu da beynin kalbe "oksijensiz kalmamalıyız" sinyali göndermesine neden oluyor. Kalbimiz de bu emri yerine getirmek için her zamankinden daha hızlı bir şekilde çalışmaya çalışıyor. Bunu anlamamız için bize verdiği işaret de kalp atışlarının hızlanması oluyor.

Soğuk soğuk terleme

Yukarıda saydığımız tüm nedenler, özellikle de kalp ritminin hızlanması, nefes alış veriş hızının artması gibi belirtiler, vücudumuzun soğuk soğuk terlemesine de neden oluyor. Özellikle el, ayak ve yüz bölgesinde meydana gelen bu tip terlemeleri hafife almamak ve derhal bir doktora danışmak gerekiyor.

Konsantrasyon eksikliği

Sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını yerine getirmekte zorlanan beyin, düşük tansiyon problemi karşısında bazı görevlerini yerine getirmekte zorlanıyor ve bu ilk olarak konsantrasyon eksikliği olarak kendini gösteriyor. Sürekli olarak yaşadığınız, artık kronikleşmiş diyebileceğimiz bir konsantrasyon sorununuz varsa tansiyonunuzu ölçtürüp buna göre önlemler almanızda fayda var.

Bayılma

Tansiyon düşüklüğünün aniden gerçekleşmesi durumunda oluşan, düşük tansiyonun en ciddi ve en bilinen belirtilerinden biri de bayılma. Baş dönmesi ve göz kararmasıyla kendini gösteren ve aniden gelişen bayılma hadisesi sizin de başınıza gelirse hiç ama hiç aksatmadan doğrudan doktorunuza danışmalı ve gereken önlemleri almalısınız, aman diyelim. "Sadece tansiyonum düştü" diye düşünüp sağlığınızı ihmal etmeyin, anlık değil uzun süreli çözümler bulun.

Tansiyonu sürekli düşen hastalar ne yapmalı?

Düşük tansiyonluların sık ve az yemeleri, uzun süre aç kalmamaları, uykularını iyi almaları ve ayakta uzun süre kalmamaları da etkili önlemler. Ayrıca böyle biri iseniz ani bedensel hareketlerden kaçınmanız özellikle yataktan kalkarken oturur durumdan ayağa kalkarken yavaş ve kademeli hareket etmenizde fayda var. Tansiyon düşüklüğünün ciddi bir problem haline gelebileceği endişesi taşıyorsanız doktorunuzla görüşmeniz yararlı olabilir. Doktorunuz bazı testler ve incelemelerle sorunun arka planında gözden kaçmış bir sağlık sorununun olup olmadığını araştıracaktır. Size, saunada, aşırı sıcak ortamlarda (örneğin çok sıcak küvette, hamamda, buhar banyosunda) kalmamanızı ve güneşlenirken dikkatli olmanızı da önerecektir. Kalıcı ve ağır kan basıncının düşüklüğü durumlarında kullanılan reçeteli bazı ilaçlar var ama bu ilaçları doktorunuz önermedikçe kullanmamalısınız. Düşük tansiyonlu olanların, yüksek tansiyonlulara oranla daha uzun bir yaşam şansı olduklarını hatırlatarak bu konuyu kapatıyoruz.

Tansiyon düştüğünde ne yapılmalı?

Ani tansiyon düşüklüklerinde tansiyonu düşük olan kişinin hemen yatırılarak ayaklarının vücuttan yüksek bir yere kaldırılması gerektiğini belirten Dr. Songül Özer, "Bu arada, tuz oranı artırılmış bir içecek, tercihen ayran içirilerek sıvı desteği sağlanır. Bu şekilde eğer tansiyon yükselmiyorsa, mutlaka bir sağlık merkezine başvurulmalıdır" dedi. Dr. Özer, tansiyonu genel olarak düşük olan kişilerin tansiyonlarını dengelemek için yapması gerekenleri şöyle sıraladı:
-Bol su içilmelidir. Su ve diğer sıvılar kan hacmini artırarak, tansiyonu yükseltir.
-Sağlıklı beslenilmelidir. Sebze, meyve, beyaz eti içeren besinlere ağırlık vermek, doktor önerisiyle diyetteki tuz oranını artırmak gerekir.
-Vücut pozisyon değişikliklerini yavaşça yapmak önemlidir. Özellikle yatar ve oturur pozisyondan ayağa ani olarak kalkılmamalıdır.

-Sabah yataktan kalkarken derin bir nefes almalı ve kalkmadan önce birkaç dakika yatakta oturulmalıdır.

-Uyurken baş biraz yüksek tutulmalıdır.

-Eğer tansiyon düşüklüğü belirtileri hissedilirse, düz bir zemine uzanarak ayaklar, bacaklar bir sandalye veya benzeri bir yüksek yere koyulmalıdır. Bu durum kanı, bacaklardan kalbe ve beyne yönlendirecektir.

-Karbonhidrat içeriği az yiyecekler tüketilmelidir.

-Öğünlerin karbonhidrat (patates, pirinç, pasta ve ekmek) miktarının az olmasına dikkat edilmelidir.

-Aynı zamanda bilinen bir yan etki olmadığı sürece, çay ve kahve içmek düşük tansiyonun yükselmesinde fayda sağlayacaktır.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar