PKK üstleniyor bazıları hâlâ kör

Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK DEGS) Başkanı Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, PKK tarafından üstlenilmesine rağmen CHP, İP, HDP ve terör sevicilerin ısrarla görmezden geldiği orman yangınlarında sabotaj ihtimalini değerlendirdi. “Yangınlar nasıl çıktı, neden tarım, turizm ve enerji tesislerinin bulunduğu bölgelerde çıktı?” diye soran Yaycı, şunları dile getirdi:

Çocukları kullandılar

“Üstelik aynı bölgede ve bir kısmının akşam birden fazla noktada çıkıyor olması elbette bunun doğal bir yangın olmadığı şüphesini artırmaktadır. Datça’da yakalanan çocuklar, Marmaris’te kitap yakarken yangın çıkardıklarını söyleyen çocuklar, Manavgat’ta yakalanan çocuk… Neticede PKK terör örgütüne bağlı ‘Ateşin Çocukları’ isimli oluşum sosyal medyada bu yangınları net olarak üstlenmiştir. PKK her eyleminde olduğu gibi yangınları çıkarmak için de çocukları kullanmaktadır.”

Türkmen bölgeleri

Yangın çıkan noktaların özellikle Manavgat ve Osmaniye’den başlayarak ekseriyetle Türkmen Yörüklerin yaşadığı bölgelerde ve Yörük Obalarına denk gelecek şekilde olmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Cihat Yaycı, şunları kaydetti:

Hedef: Tarım, turizm, enerji

“Buna ek olarak, yangınların hedeflediği alanların iki diğer özelliği; tarım ve turizm bölgeleri olmalarıdır. Tüm dünya gibi, Türkiye de ciddi bir ekonomik ve sosyal süreçten geçmektedir ve ülke ekonomisi için son derece önemli kalemler olan turizm ve tarım gelirlerinin yangınlar aracılığıyla hedefe konulmuştur. Ayrıca Kemerköy Termik Santralimiz hedef alınmış, bu vasıtayla Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Santrali hedefe alınarak Türkiye’nin Termik Santrali koruyamazken Nükleer Santrali yapmaması gerektiğine dair algı yönetimi yapılması planlanmıştır. Yangınlar Türkiye için gıda ve enerji kıtlığını hedeflemektedir. Biz TÜRK DEGS olarak bunun bir çevre terörü olduğunu, PKK-FETÖ ortak çalışması ile gerçekleştirildiğini çeşitli kanıtlar ve belgeler ortaya koyarak ilk günden bu yana söylemekteyiz. Terörist Şemdin Sakık bir konuşmasında, ‘Silahımız tükenir, sayımız azalırsa Bodrum’a gider yatlarını yakarız. Antalya’ya iner seralarını yakarız. İstanbul’a çıkar arabalarını yakarız. İzmir’e ulaşır ormanlarını yakarız’ demiştir. Fakat FETÖ’nün hedefi konunun PKK-FETÖ ortaklığının ortaya hemen çıkmasını engelleyerek, yaşanılan acı ve kaostan yararlanmak, ülke bütünlüğüne zarar verecek şekilde vatandaşın devlete olan inancını sarsmaktır. Zira sosyal medyada buna yönelik, oldukça sistematik algı operasyonları yapmıştırlar.”

15 Temmuz kalkışması gibi

Doç. Dr. Yaycı, şöyle devam etti: “2008-2017 yılları arasında yıllık ortalama olarak çıkan 2 bin 426 orman yangınında 9 bin 75 hektar alan ortalama yanmış iken, sadece bu son yangınlarda 157.000 hektar yanmıştır. Yani yanan orman alanı Türkiye’de 17.3 yılda yanan orman alanına eşittir. Olayın sorumlularının yalnızca PKK olduğunu söylemek eksik kalacaktır. Zira bu felaketler PKK-FETÖ ortak operasyonu ile gerçekleştirilmiştir. Yangınlar aracılığıyla Türkiye’ye, aynı 15 Temmuz’da yapıldığı gibi, bir toplum mühendisliği deneyi yapılmıştır. Bundan sonraki süreçte uyanık olmalı, ülkemize oynanacak oyunları görmeye çalışarak bütünlüğümüze sahip çıkmalıyız.”