Lozan'ı zafer diye yutturdular! ''zabıta geçirilmeyen maddeler... unutulan adalar...''

Müslüman Türk milletinin Milli Mücadele döneminde gösterdiği askeri başarı, hezimete uğrayan düşman güçlerini rahatsız etti. Türk milletini askeri sahada yenemeyen itilaf ülkeleri, yaşadıkları hezimeti bize masada tattırmaya çalışıyordu. Bu doğrultuda Türkiye’den İsmet İnönü öncülüğündeki heyetin katıldığı Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalandı. Yıllarca resmi tarih Lozan Antlaşmasını bir zafer olarak yazsa da, özellikle anlaşmaya katılan Türkiye heyetindeki Dr. Rıza Nur’un söylemleri bunun tam tersi olduğunu gösteriyor.

“ADALARI BİZ ALMADIK, ONLAR VERDİ”

Vefatından önce Lozan’daki Ege adaları tartışmalarıyla ilgili açıklama yapan araştırmacı- yazar Kadir Mısıroğlu, katıldığı TV programında şunları söylemişti:

“Irkçı vasfıyla milliyetçi olan Rıza Nur, hatıralarında diyor ki; ‘Bize Ege adalarını verdiler, biz istemedik. Çünkü <<buranın ahalisi ekseriyetle Rum’dur, arazisi de kayalıktır, bunları elde tutmak için de kuvvetli bir donanma lazımdır. Bu donanma da masrafı muciptir. Biz bu yükün altına giremeyiz>> dedik, ama Yunanistan’a da vermeyelim diye İtalya’ya verdik bize bir tampon ülke olsun diye.’ İtalya’da emanet olan adalar, Yunanistan’ın yerine İtalya’ya sen de kalsın diye bırakıldı. ‘Verildi almadık’ diyor.”

“BANA İSMET PAŞA’NIN BİR SÖZÜNÜ GÖSTERSİNLER…”

Başka bir sohbetinde de İsmet İnönü’nün Türkiye’nin topraklarını savunmadığını beyan eden Mısıroğlu şunları söyledi:

“Bana İsmet Paşa’nın bir sözünü göstersinler:

‘Batum Misak-ı Milli’ye dahildir, bizim olması lazım. Batı Trakya Misak-ı Milli’ye dahildir, bizim olması lazım. Ege Adaları Misak-ı Milli’ye dahildir, bizim olması lazım. Kıbrıs, bizim olması lazım. Antakya, bizim olması lazım, Halep…’ Böyle bir şey yok! Batı Trakya’yı Yunan’dan alıp Bulgar’a vermeye çalıştı. Venezilos diyor ki; ‘Ben bu Bulgarları anlamıyorum, bizimle savaşıp da harp mi kazandılar ki Batı Trakya’yı bizden istiyorlar? Ama onların Ege Denizi’nde bir sahili olsun diye böyle düşünmelerini anlıyorum da, İsmet Paşa’nın burayı bizden alıp Bulgarlara vermek istemesini bir türlü anlamıyorum. Bizimle Bulgarlar arasında ne fark görüyor ki?’

“LİMNİ ADASINI ZABITLARA GEÇİRMEYİ UNUTTULAR!”

Kadir Mısıroğlu, Rıza Nur’un şunları söylediğini aktarmıştı:

“Muhtıra Taatisiyle başlayan müzakerede bize Çanakkale’nin trafiğine hakimdir diye 4 ada verdiler. Bunlardan birisi Limni. Bizim askeri müşavirimiz Limni Adası’nı zapta geçmeyi unuttu! Lord Curzon umumi celsede bizimle alay etti: Biz Türklere burada 4 ada verdik. Biri de Limdi Adası idi. Onu zapta geçirmediklerine göre herhalde istemiyorlar. Bunu bir daha mevzu bahis edeceklerini zannetmem.

Biri çıkıp da ‘ya bu zuhulen oldu’ diye bağırmadı. Limni Adası, Mustafa Kemal’e 15 sene genel sekreterlik yapmış Tevfik Bıyıklıoğlu’nun yüzünden bugün Yunanistan Bayrağı dalgalanıyor.”