BIST11.311,31%0.69
USD42.695%0,22
EURO50,1592 %0.15
ALTIN5.902,25 %0.77
Gündem

Sevgi yiğit: o günah keçisi biziz! Benim… Sizsiniz… 

Karantina'da olduğumuz bu günlerde yazar Sevgi Yiğit içimizi ferahlatacak bir yazı kaleme aldı... Yiğit; ''Bu haseple asra yemin edilir ama asra isyan edilmez!'' diyor...

Abone OlGoogle News
06 Nisan 2020 12:36

İşte o yazı;

“Yıllar yıllar önceydi, ne harika bir meziyetti yaşamak. Şimdi mi? Boşverin… İnsanın kendine ettiğini, hayat bile yapamaz!” Diye başlayıp “Eskiler ne güzeldi!” şeklinde sonlanan cümleleri duymuşluğumuz ziyadedir. 

Özlem duyulan o çok eskilerden sonra biri çıkıp şikayet ettiğimiz günleri arayacağımızı söyleseydi de aynı sazın telini titretir miydi gönüller? İnsan şikayet ettiği güne de özlem duyar mıydı yani? Elbette hem de nasıl… Çok uzağa gitmeye gerek yok zira ne demek istediğimi herkes anladı. Bakın Çin, dört ay önceki şikayet ettiği tarihine hasret, Almanya iki ay önceki durumuna, İtalya, İspanya, İngiltere… Ve Türkiye bir ay önceki takvim yaprağına dönmek için kim bilir nelerini vermez…

Bu haseple asra yemin edilir ama asra isyan edilmez! 

Bazı noel sempatizanlarının, milenyum türedilerinin: 

“2020, bit artık.”
“Ne yılmış beee…”
“2021’e ışınlanabiliyor muyuz?”
“2019’u mumla arar olduk iyi mi?” sözlerine kulak kesilipte zamanı günah keçisi ilan edenlerin ipiyle kuyuya inmeyin sakın! Çünkü ne siz Yusuf’sunuz ne de kuyunun insafı var! Dipsiz bir kuyuda henüz kim olduğunuzu dahi netleştiremeden göçüp gidersiniz Allah muhafaza…

“İçimdeki bu kini neye, kime yönelteyim peki?” diyecekleri için kötü bir haberim var!

Evde kaldığın şu günlerde hanımla/beyle de yüz göz olamazsınız,

E çocuklara takılsanız şimdi, çekilecek şey değil. Yahut bir evlatsanız anne-babaya çatmak olacak iş değil!

Elde kaldı SİZ! Eyvah eyvah… İnsan, kendi kendine kinini kusar mı? Sırada en büyük günah keçisi duruyorken üstelik… Kim o? HÜKUMET… İlle de İKTİDAR!

Fakat bu sefer farklı olan bir şey var;

“Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA da fena iş çıkarmadı hani, üstelik sevilesi bir adam!” 

“Başkan Erdoğan desen, Avrupa’nın lider geçinen zevatını sollar yani” diye sesler geliyor içinizden… Her zaman takacak bir kulpta bulurduk oysa, hay aksi!

Tüh … Elde kaldı SİZ…

Bu durumda yapılacak tek şey var: Kendimizi sigaya çekmek!” 

Bunca zaman hep kaçtığımız; aynalardan bile sakladığımız ve nihayet başımızı yastığa koyunca çaresiz yakalandığımız o günah keçisi biziz! Benim… Sizsiniz… 

Neden bu kaçamak?

Baş başa kaldığımız şu dört duvar arasında mümkün kaçmak? 

Değil… 

Ruhumuzun alışık olmadığı cins bir proje bu… İnsan kendini alt etmeye çalışır mı? Evet, çalışır! Çalışmalı! 

Bu vakte kadar dahil olduğumuz savaşlarda karşımızda hep başkaları vardır. Hilesinden haberimiz olmaz, pususunu duymaz, dediğini anlamaz bir halde savaş verdik biz. Galipte geldik! Bilmediğimiz, tanımadığımız ordular karşısında zaferler tatmış bir milletin şimdi en tanıdık olana, kendine yenilmesi olur mu?

Olur elbet! “Kulların kullara ettiğini etmiyor en zalim harı ateşin!” 

Cephelerde düşmana galibiz, hanelerimizde kendimize mağlup…

Düşman karşısında dimdik belimiz, ocağımızın başına oturduk mu çıkar kamburumuz…

Meydanlarda devler gibiyiz, nefsimize gelince cüceleşir soluğumuz…

Velhasıl-Kelam, şimdi uslanmak vaktidir kıymetli okuyucu! Zamanı geç, hükumeti bırak, muhatabını boş ver senin içindendir aslolan savaş! 

Hep zamansızlıktan yakınıp kaçtığın, ertelediğin, ötelediğin, örttüğün o kendinle karşı karşıya kaldın. Sağın, solun; önün, arkan kendin şimdi? Saklambaçta sona yaklaşıyoruz, armut dersem de elma dersem de çık! Bu sobe hakkı senin! Sobeleyen de sobelenen de kendinsin!

Yitiğini hatırla…

Dışta kopan fırtınayı bırak, tufan senin yüreğinin ortasında! Düşün ki Nuh’un Gemisi hala kıyıda. Ve şükür ki gemi seni bekliyor daha! 

O gemiye doğrul ey okuyucu!

O gemi kurtuluş gemisi, vicdan terazileri o gemide, o gemi vicdanının susturulmuş saatine kurulu! 

Tufan senin,
Gemi senin! 

Hani Erbakan merhumun: “Bu milletin külüne üflesen altından iman çıkar!” dediği ümitli ateş sensin!

Şu silkiniş, diriliş, ayırdediliş günlerinde kendine savaş açmayı, açtığın savaşta mağlup olmayı, yürek kalenin burcuna hürriyet bayrağını dikmeyi bilecek kadar da güçlüsün ve şahidin zamanın!

Ve’l Asr! –Asra yemin olsun.''
 

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar