Gürcistan-Rusya Savaşı 2023

Günün battığı yerde Karadeniz kıyılarıyla buluşan, kuzeyde Kafkas Dağlarının ve güneyde Doğu Karadeniz dağlarının kucakladığı, verimli ovaları ve asi nehirleri ile yeşil bir ülke; Gürcistan. Tiflis, Kutaisi ve Batum gibi güzel şehirlere can veren dört milyon sıcak kanlı insanıyla kendi halinde yaşayan güzel bir memleket.

İstanbul Aydın Üniversitesi SEM Öğretim Üyesi Hüseyin Özdemir ‘Ermenistan’da yaşanan darbe girişiminden doğan iç karışıklıklardan dolayı ülkemiz Kafkas sınırında yeni gelişmelere hazır olmalıdır ve yıllardır var olan Gürcistan üzerindeki Rusya tehdidi yakın gelecekte bir istila hareketine dönüşebilir’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti.

2008 yılında Rusya destekli Güney Osetyalı ayrılıkçılar ve Gürcistan arasında başlayan çatışmalar bir anda Rusya Gürcistan savaşına dönmüştü. Ayrılıkçı Abazya güçleri de ikinci bir cephe açarak Kodor geçidine saldırdı. Savaş sonunda Gürcistan, Güney Osetya ve Abhazya'daki kısıtlı kontrolünü de yitirip savaşı kaybetmiştir. Sonuç olarak Rusya, tek yanlı olarak bağımsızlıklarını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıdığını açıklamıştır. Gürcistan ise Rusya'yla tüm diplomatik ilişkilerini kesmiştir ve Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan ayrılmıştır.

Geçen bu zaman zarfı içinde Rusya bölgedeki gücünü her açıdan arttırmaya devam etmektedir. Gürcistan devleti son zamanlarda birinci meselelerinin sınır ihlalini durdurmak olduğunu açıkça ifadeye mecbur kalmıştır. Bu da gösteriyor ki Rusya’nın hesabı daha bitmemiştir ve patlamaya yakın bir yanardağ gibi işaretler vermeye devam ettiği görünmektedir.

Stratejik açıdan bakıldığında askeri üstünlüğü açık olan Rusya’nın avantaj sağlamayı beklediğini söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi; Avrupa Birliği kaynakları ile yine önemli bir kısmı Avrupa devletlerine ait firmalara yaptırılan büyük altyapı projeleridir. Bu projeler bittiğinde Rus tankları Tiflis’e betondan yapılan son teknoloji yollardan rahatça gidecektir ve gelecekte kendi yapacağı yatırımları AB’nin bedava yapmasını bıyık altından gülerek izlemektedir. İkincisi; Amerika seçimlerini kaybeden Trump’ın iki yıl sonraki senato seçimlerinde tekrar harekete geçeceği, bu süreçte Amerika geneline yayılan bir iç karışıklığın oluşması ihtimali ve o gün 79 yaşında olacak olan Başkan Biden’ın bu gibi meseleler ile meşgul olması ve durumun Rusya’ya baskın yapma imkanı vermesidir. Üçüncüsü, Ermenistan’da aylardır kaynayan kazanın ve askeri darbe girişiminin bir iç karışıklığa dönüşmesi ve Rusya’nın kurtarıcı bir rol takınarak açık müdahaleye geçmesidir.

Geçmişte ABD ve Avrupa Birliği’nin Güney Osetya savaşında yerinde, zamanında ve etkili müdahale edemediği gerçeği dikkate alınırsa anlatılanlara benzer birkaç avantajlı durum oluştuğunda Rusya’nın harekete geçmesi kaçınılmazdır.

Rusya tarafından yapılacak olan bir baskın harekatta, Poti limanı hattına iki kol fırkateyn ve bir kol denizaltı gönderildiğinde denizde karşısında duracak bir güç pek çıkmayacaktır. Karada ise ikinci büyük şehir olan Kutaisi’ye kadar güçlü bir arazi veya direnebilen bir kuvvetle karşılaşmayacaktır. Buna karşın Gürcistan yeterli bir kuvvet ile Kutaisi arazisinde, Zestafoni Haşuri hattında ve Gori Tiflis yolu üstünde tutunamazsa Rusya’nın kara ilerlemesi önünde bir engel kalmayacaktır. Hele bir de Haşuri Ahıska boğazı tahkim edilmezse bu boğaz Rusya’yı Ermenistan’a bağlayan eşsiz bir hat olacaktır.

Böyle bir savaşta ABD ve AB ya müdahalede gecikecektir ya da Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeye gayret edecektir. Her iki senaryo da pek iç açıcı görünmüyor.

Türkiye’nin Gürcistan için çok ciddi tedbirleri alması elzemdir çünkü, Kafkasya’nın anahtarı Gürcistan’dır. Azerbaycan’da olduğu gibi eğitim ve askeri destek çok güçlü bir şekilde sağlanmalıdır. Aksi halde cumhuriyetimiz 100. yılını kutlarken yanı başımızda yeni bir komşu ile karşılaşırız. Rusya ile iyi ilişkiler kurmak taraftarıyız ama komşu olarak görmek pek de memnun edici bir durum olmayacaktır.