''Milli içkimiz ayrandır dediğimiz için acımasızca eleştirildim''
Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu'nda konuşan ve bağımlılıkla mücadelenin süreceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biranın, şarabın fiyatını dert ettikleri kadar halka astronomik fiyata sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar" diyerek muhalefete de sert tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu'nda konuştu.
Yoğun programına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde konuştuktan sonra Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu'na geçti.
Türkiye'nin yanı sıra 60'ı aşkın ülkeden programa katılan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine "hoşgeldiniz" diyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizleri 3 kıtanın merkezi İstanbul'da 4 asırdır bu tarihi mekanda buluşturan Yeşilay'ımızın her bir çalışanına yürekten teşekkür ediyorum." İfadelerini kullandı.
Forumun ülke, millet ve uluslararası sivil toplum camiası için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, program kapsamında 3 gün boyunca icra edilen atölye çalışmalarının, interaktif oturumların ve diğer etkinliklerin tüm katılımcılar için faydalı ve bereketli sonuçlar getirmesini temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan akabinde ise muhalefete ser tepki gösterdi ve suyu astronomik rakamlara sattıklarını ancak biranın ve şarabın fiyatı kadar bunu önemsemediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
"ALKOL TÜKETİMİ TEŞVİK EDİLDİ"
Alkol tüketimi teşvik edildi. Bu mesele öyle bir hal aldık, 28 Şubat döneminde alkol kullanmadığı için insanlar fişlendi, işlerinden atıldı. Milli içkimiz ayrandır dediğimiz için acımasızca eleştirildim. Sigarayla mücadeleyi önemsediğimiz için saldırıların hedefi olduk.
Yasakçı ilan edildik. 14 Mayıs seçimleri öncesinde benzer iftiralarla karşılaştık. Alkolü sembolleştirme politikası muhalefet tarafından devam ettiriliyor. Sosyal tesisleri adeta meyhaneye çeviriyorlar.
Biranın, şarabın fiyatını dert ettikleri kadar halka astronomik fiyata sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar.
"PROGRAMI SON DERECE KIYMETLİ BULUYORUM"
Gerek bilgi ve tecrübe paylaşımı, gerekse iyi uygulama örneklerinin etraflıca analiz edilmesi bakımından programı son derece kıymetli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Bugüne kadar 1500'e yakın katılımcının iştirak ettiği kapasite geliştirme programları bağımlılıkla mücadele ve sağlıklı toplum müktesebatına küresel ölçekte çok önemli katkılar yapıyor. Yeşilay'ımızla birlikte 97 ülkeden faaliyet gösteren Uluslararası Yeşilay Federasyonu'na üye ülke Yeşilaylarının her birine çalışmalarında muvaffakiyetler diliyorum.
"BAŞARILARLA DOLU 105 YIL"
Program kapsamında 3 gün boyunca tüm etkinliklerin tüm katılımcılar için faydalar getirmesini diliyorum. Yeşilay doktor Mazhar Osman ve 19 arkadaşının bir araya gelmesiyle 5 Mart 1920'de kuruldu.
Çeşitli bağımlılıklarla toplumu içeriden işgal etmeye çalışan işgal güçlerinin sinsi oyunu Yeşilay'ın vücut bulmasıyla akamete uğratıldı.
Yeşilay 120 şubesi 105 danışmanlık merkezi ve rehabilitasyon merkezleriyle ülkemizin dört bir yanında faaliyet gösteriyor. Sivil toplum faaliyetlerinde ufuk açıcı roller üstleniyor.
Başarılarla dolu 105 yılı geride bırakan Yeşilay'ımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Çalışanıyla, üyesiyle, gönüllüsüyle her bir ferdine teşekkürlerimi iletiyorum.
"GÜÇLÜ AİLE GÜÇLÜ MİLLETİ MEYDANA GETİRİR"
Yeşilay'ımızın kurucularını rahmetle yad ediyorum. Güçlü aile güçlü milleti, güçlü millet ise güçlü devleti meydana getirir. En küçük bir zaafiyet telafisi imkansız felaketlere yol açar. Sıhhatli bir bünyenin en büyük düşmanlarından biri bağımlılıktır.
"BAZI KONULARIN PARTİSİ OLMAZ"
Emniyet birimlerimiz zehir tacirlerine göz açtırmıyor. Zehir tacirlerine 48 bin 490 operasyon düzenlendi. Sivil toplum kuruluşlarımız yüksek bir vazife şuuruyla çalışmalarını sürdürüyor. Bağımlılıkla mücadele konusunda fedakarca çalışan her bir kardeşime buradan teşekkür ediyorum.
Asli görevin ailelere düştüğünü özellikle ifade etmek istiyorum. Sanal dünyanın kaotik yapısı, bağımlılıkla mücadeleyi zorlaştırıyor. Eskiden zor ulaşılan şeyler, şimdi yalnızca bir tık mesafesinde. "6-10 yaş grubu çocukların günlük internet kullanımı 1 saati aşıyor. Akıntıyı tersine çevirmek mümkün olmadığına göre ne yapacaksak bunu göz önünde bulundurarak yapacağız. Ailelerimiz çok dikkatli olmalıyız.
Sanal bahisle varını yoğunu kaybeden nesil görmek istemiyorsak, LGBT gibi sapkın akınlar yeni kuşakları zehirlemesin diyorsak, bu mücadeleyi hep birlikte omuz omuza vermek mecburiyetindeyiz.
Bazı konuların partisi, ideolojisi, kökeni, kimliği olmaz. Bağımlılıkla mücadele de işte öyle alandır. Bu konuda fikir ve siyasi görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp bu konunun üstüne hep beraber kararlılıkla gitmemiz gerekiyor. Muhalefet cenahından aynı sorumlu tavrı ne yazık ki göremiyoruz.
- Yeniden eskiye
- Eskiden yeniye
- Öne Çıkanlar