BIST10.891,42%0,18
USD32.9477%35.7487
EURO35,7982%42.3152
ALTIN2.529,05%0.85
Gündem

Gaziantep'de İsrail protesto edildi

Gaziantep'de İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepkiler sürüyor. Bir araya gelen vatandaşlar, İsrail’in yapmış olduğu vahşeti ve zulmü protesto ederken, Filistinliler için dua edildi.

Abone OlGoogle News
13 Mayıs 2024 12:31

Köklü Değişim “Yeter Artık! Söz Değil Harekat Zamanı” başlığıyla basın açıklaması ve yürüyüşler düzenledi. Köklü Değişim, Türkiye genelinde Gazze’deki soykırıma karşı “Yeter Artık! Söz Değil Harekat Zamanı” başlığıyla basın açıklaması ve yürüyüşlerle meydanlara indi.

Yüzlerce kişi tekbirler getirerek Gaziantep Balıklı Park Meydanı'nda da İsrail'e tepki gösterildi. Gerçekleştirilen eylemin ardından basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasında, Gazze’de 7 aydır soykırım yapıldığını, insanların üzerine ölüm yağdığını ve 100 bin Müslüman’ın şehit edildiğini söyledi. Yapılan basın açıklamasının tamamı şu şekilde; “Hiçbir ölçü ve sınır gözetilmeksizin evler, camiler, hastaneler, istisnasız her yer bombalanıyor. Kayıplar ve enkaz altında kalanlarla birlikte yüz bine yakın Müslüman kardeşimiz şehit edildi ve yaralandı. Bunların çoğu çocuk ve kadın! 2 milyon insan evlerini terk etmeye zorlanarak küçücük Refah şehrine sıkıştırıldı. Gazze en iyimser rakamla kaldırılmasının 14 yıl süreceği hesaplanan büyük bir enkaz yığınına döndü. Hiçbir insani değer ve kural tanımayan aşağılık bir soykırımın gölgesinde Gazze adeta yok ediliyor!

Kıymetli Müslümanlar

7 Ekim’den bugüne kadar Gazze halkının maruz kaldıkları mezalimi, yaşanan acı ve hüznün boyutlarını kelimelerle anlatmak mümkün değildir. Her gün yeni bir katliama, yeni bir işkenceye, yeni bir vahşete tanık oluyoruz. Yahudi varlığının haydut askerlerinin çekildiği her yerden toplu mezarlar çıkarılıyor. Uygulanan abluka nedeniyle açlık ve kıtlık Gazze’de hayatın normali haline geldi. Ve daha nice nice zulümler sırf Rabbimiz Allah’tır diyerek küresel işgalcilere direndikleri için Gazze halkına reva görülüyor.

 

Çekilen tüm bu acılar karşısında Gazze’li kardeşlerimizin söyledikleri tek bir söz var!  حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ Allah bize Yeter o ne güzel vekildir!  Çünkü Gazze halkının Allah’tan başka kimsesi yok! Yapılan onca çağrıya rağmen hiçbir İslam beldesi yöneticisi onların yardımına koşmadı. Koca koca ordulara sahip İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülke Gazze’yi ölüm ve yıkıma terk ettiler. Yavruları paramparça olmuş kadınların feryatlarına, babalarının cesedine sarılıp ağlayan çocukların gözyaşlarına, öldürüldükten sonra cesetleri tanklarla ezilmiş insanların görüntülerine kör, sağır ve dilsiz kesildiler.

 لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَاۘ وَلَهُمْ اَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَاۘ وَلَهُمْ اٰذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَاۜ “Onların kalpleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler.” (Araf 179)

Kıymetli Müslümanlar

Bu aciz ve korkak liderler, Gazze’deki soykırımın başlamasından ancak altı hafta sonra toplanabildiler! Olağanüstü adını verdikleri her toplantıda sadece içi boş konuşmalar yaptılar. Pratikte hiçbir karşılığı olmayan ucuz, değersiz kınama mesajları yayınladılar. Yahudi varlığına haddini bildirmeye yönelik somut tek adım atmadılar. Siyonist varlıkla diplomatik, siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini kesecek bir karar alamadılar. Üstüne üstük onu beslemeye, lojistik destek sağlamaya, sınırlarını ve elçiliklerini korumaya devam ettiler. Ve her zaman ki gibi meseleyi Birleşmiş Milletler’e havale ederek Amerika’nın iki devletli ihanet planını çözüm olarak gösterdiler. Sanki Yahudi varlığına en büyük desteği veren ABD değilmiş gibi, sanki Gazze’li Müslümanlar ABD’nin kitle imha silahlarıyla katledilmiyormuş gibi sanki ABD İslam ümmetinin en büyük düşmanı değilmiş gibi…

İşte bugün ABD’nin kirli ateşkes oyununun gölgesinde Yahudi varlığı Refah’ı işgal etti. Zaten çaresiz ve sıkışmış haldeki 2 milyon kardeşimizin artık sığınacak yeri kalmadı. Zulüm her yeri kuşattı. Yahudi terör ordusunun askerleri Refah’ı parçalamak istediklerini söyleyen çığlıklar atıyorlar. Yedi aydır pervasız bir şekilde Siyonist katilleri destekleyen ABD şimdi dünyanın aklıyla alay ederek mücahitlerin silah bırakması ve Gazze halkının teslim olması karşılığında Filistin’e güya devlet vermekten bahsediyor. ABD, kendi ülkesinde İsrail vahşetini protesto eden üniversite öğrencilerini, profesörleri, akademisyenleri zalimce susturmak ve tutuklamak pahasına bunu yapıyor!

Ey sömürgeci kafir ABD! Sen hangi Filistin devletinden bahsediyorsun? Yahudi varlığı 76 yıldır Filistin’i işgal edip parça parça kemirirken, Kudüs, Batı Şeria ve başka bölgelerde her gün yeni yerleşim alanları inşa ederken, her fırsatta Filistin halkını katledip onlara hayatı zindan ederken ve bugün Gazze’de taş üstünde taş kalmamışken sen hangi Filistin devletinden bahsediyorsun!

Kıymetli Müslümanlar

Şunun kesin olarak bilinmesi gerekir ki, ABD’nin 1950’li yıllardan itibaren Müslümanları oyalamak için ortaya attığı iki devleti çözüm planı, uygulanabilirliği olmayan bir sömürge planıdır. ABD, meseleye ilişkin bir çözümü olduğu göstermek için her platformda bu planı dile getirmektedir. Müslümanlar nezdinde sanki Filistin’i özgürleştirecek bir hedefmiş gibi pazarlanan bu kirli planın özü şudur: Filistin halkına ordusu ve egemenlik hakkı olmayan kartondan bir devlet karşılığında “İsrail’in” varlığını kabul ettirmek… 1948 ve 1967’de yapılan göstermelik savaşlardan sonra bugün Filistin’in yüzde 85’ini Yahudilere bırakan, kalan yüzde 15’lik kısımda da Siyonist varlığın tam kontrolünün sağlandığı bu plan nereden bakılırsa bakılsın ihanettir, teslimiyettir. Mahmut Abbas’ın geçen hafta Riyad zirvesinde itiraf ettiği üzere maksat Yahudilerin güvenliğini garanti altına almaktır.

 

Ey İslam Beldelerinin Yöneticileri! Ey Türkiye Yöneticileri!

Daha önce defalarca yaptığımız gibi tekrar size sesleniyoruz. Filistin, satılık değildir, Filistin müzakere konusu değildir. Filistin, iki devletli ihanet planı doğrultusunda Filistin halkı ile gasıp Yahudiler arasında paylaşılamaz. Filistin, Ömer RadıyAllahu Anh tarafından fethedilmiş, Selahaddin tarafından kurtarılmış, Abdülhamid tarafından da korunmuş mukaddes bir İslam toprağıdır. Onun bir karışından bile taviz vermek kimsenin haddi değildir.

Bugüne kadar Gazze’de yaşanan soykırıma sessiz kaldınız. Kardeşlerimizin kanının akıtılmasını umursamadınız! Kutsallarımızın çiğnenmesine aldırış etmediniz! Reel politik safsatasını, dünyevi siyasi çıkarları Allah’ın size yüklediği sorumluluğa, Allah’ın rızasına tercih ettiniz. Çökmeye yüz tutmuş uluslararası sistemin kanunlarını her şeyin üzerinde tuttunuz. İslam’ın izzetiyle izzetlenerek dünyanın efendisi olmak varken, Batı’nın dostluğunun esaretinde kendinizi halklarınızın gözünde küçük düşürdünüz. Sizi her şeye Kadir olan Allah’ın azabıyla uyarıyoruz. Gasıp Yahudi varlığı ile bütün ticari, askeri, diplomatik ilişkilerinizi kesin. Gazze’de7 ay boyunca onca katliam ve yıkım yaptıktan sonra işgalci varlık ile ticareti kestiğinizi açıkladınız, ama terör devleti dediğiniz aynı işgalci varlık ile hala askeri ve diplomatik ilişkinizi devam ettiriyorsunuz. Hatta çocuk katillerini müzakere masasına çağırıyorsunuz, ateşkes olsun, savaş bitsin dostluğumuz devam etsin diyorsunuz.    

Şunu sakın unutmayın! İşgalci Yahudi varlığı laftan anlamaz. Müzakere, ateşkes, diplomasi ve boykottan anlamaz! Sadece güç ve savaştan anlar! Sadece başının ezilmesinden anlar! Bunun için tek çözüm; orduların harekete geçirilerek, gasp ettikleri mübarek topraklardan köklerinin kazınmasıdır. Öyleyse iş işten geçmeden derhal bunu yapın. Aziz ve Hâkim olan Rabbinizin şu emrine icabet edin!

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَالْمُسْتَضْعَف۪ينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَٓاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اَخْرِجْنَا مِنْ هٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ اَهْلُهَاۚ وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّاۚ وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَص۪يرًاۜ

“Size ne oluyor da: "Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lutfet" diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz?” (Nisa 175)

Şimdi Size Sesleniyoruz Ey Müslümanlar!

Gazze özelinde bugüne kadar yaşanan olaylar 57 liderin tek bir Halife etmediğini göstermiştir. Dahası İslam beldelerindeki yönetimlerin Yahudi varlığının asıl demir kubbesi olduğunu göstermiştir. Sizler Gazze için yanıp tutuşurken, kalpleriniz Mescidi Aksa için atarken, camilerde Gazze için Filistin için Rabbinize el açarken, her hafta her gün Meydanlara Gazze için yürüyüş yaparken, “Lebbeyke ya Aksa” diye haykırırken, yöneticiler size kulaklarını tıkadılar. Siz Yahudi varlığından hesap sorulmasını isterken, onlar açık ve gizli olarak Yahudi varlığına destek oldular. Gazze'deki direnişin bir an önce bitmesi için bir an önce Yahudi varlığı ile yarım kalan normalleşme anlaşmalarına dönmek için plan üstüne plan yaptılar. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Artık orduların harekete geçirmek için sözleri ve elleri birleştirme vaktidir. Artık Filistin'in Hilafet'ten başka kurtuluşunun olmadığı açığa çıktıktan sonra Raşidi Hilafet'in yeniden kurulması için çalışma vaktidir. Artık “Hilafet kurulsun İsrail yok olsun” diye haykırma vaktidir. Artık “Hilafet kurulsun Amerika kahrolsun” deme vaktidir.

Son olarak Filistin’deki Mücahit Kardeşlerimize Sesleniyoruz!

Ey İslam’ın askerleri! Ey Mescid-i Aksa’nın murabıtları! Ey kıyam edenler, cihad edenler, tevekkül edenler, sabredenler!

Sizler Aksa Tufan’ı harekatıyla işgalci Yahudilerin tepesine balyoz gibi indiniz, surlarını başlarına yıktınız, işgalci askerlerin burunlarını yerlerde sürttünüz. Birçoğunu öldürdünüz ve esir aldınız. Sizler birkaç saat içinde Yahudi varlığının kağıttan kaplan olduğunu açığa çıkardınız. Çevresindeki hain rejimler tarafından onlara bahşedilen yenilmezlik balonunu patlattınız. Sizler İslam akidesinin üstünlüğünü, cesaretini, kuvvetini dosta düşmana gösterdiniz!

Tüm hain ve utanç verici rejimler tarafından kuşatılmanıza, her türlü destek ve yaşam koşullarından mahrum bırakılmanıza rağmen Haçlı-Siyonist ittifakı karşısında yedi ay boyunca gösterdiğiniz sebat ve kararlılıkla yeni bir tarih yazdınız! Sömürgeci batının kalbinde deprem yaratarak, insanlığı gaflet uykusundan uyandırdınız!

Ey Mücahitler!

Sebat ve kararlılık yolunda ilerlemeye devam edin. Sakın düşmanla ateşkes yapmayın. Akıbetin muttakilerin olacağına dair Allah’ın vaadine güveninizi tazeleyin! Cihadınıza sımsıkı sarılın. Allah sizinle, ümmet sizinle, dünyanın tüm erdemli insanları sizinle. Sizinle olmayanlar sizi Doha- Kahire -Ankara üçgeninde müzakere tünellerine sokarak uyduruk bir devlet vaadiyle aldatmaya çalışanlardır. Bunlar Amerika’nın kendilerine verdiği ajandayı masaya getiriyorlar. Bunlar sizi ele geçirmek için can atan azgın Netanyahu’nun Refah’a gireceğini bile bile size ateşkes telkin edenlerdir. Onlardan sakının! Ateşkes sadece cihadınızdan taviz vermeniz için size daha fazla baskı yapmaya yarayacaktır.

Allah’ın izniyle direnişinize devam ettirin. Aksa Tufanı’nın Ümmet Tufanı’na, Ümmet Tufanı’nın da Raşidi Hilafet Devleti’ne dönüşeceği müjdeli güne kadar sabredin. Zira Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

“…sonra hilafet tekrar Kudüs’e döner. Kudüs hilafetin yerleştiği evi/makamı olur. Onu sonsuza dek kimse oradan çıkartamayacaktır.” (İbni Asakir)"

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar