Nişantaşı’nda kız tavlamaya ara verdi! ‘Hergele’ Ahmet Hakan’dan “AK partiliyim” ayağı

Ertuğrul Özkök'ün "hergele" diye tanımladığı Ahmet Hakan, Nişantaşı'nda kız tavlama girişimlerine ara verip, AK Partililiğe soyundu.

Hürriyet yazarı "hergele" ünvanlı Ahmet Hakan, köşe yazısından AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'yı hedef aldı.

Akit TV canlı yayınında konuşan AK Partili Çamlı, zamlara ilişkin değerlendirmesinde, "Bu zamların oluşmasında bizim bir dahlimiz yok. En büyük dahil CHP’de." demiş ve muhalefetin hedefi haline gelmişti.

Çamlı'yı AK Parti karşıtı olmakla suçladı!

Nişantaşı'nda kız tavlama girişimine ara veren Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, köşesinden Ahmet Hamdi Çamlı'yı hedef alarak, AK Partililiğe soyundu. Hakan yazısında, Çamlı'yı AK Parti karşıtı olmakla suçladı.

 

Twitter hesabından Ahmet Hakan'a cevap veren AK Partili Çamlı, " 'Zamların nedeni CHP diyenlere bir çift laf' başlığı altında bizi; partimize, davamıza zarar vermekle, ihanetle suçlayan Ahmet Hakan gibilere. Kardeşçe." diyerek, şu açıklamayı yaptı:

Ahmet Hakan şahsında kendisini bu yazının muhatabı hissedenlere...

Kasetle göreve gelen adam ve vekil kiralama usulü ile meclise soktuğu hanımefendinin son derece süfli, yalan ve provokasyonlarla ülkeyi nerelere taşıdıkları aşikar iken memleketi (enerji kaynaklarını) kumara verenleri konuşmak (CHP eski Mv. Falih Rifki Atay'ın ifadesi) zamların kökünü, kendi petrolümüzü Amerikan dolarıyla almaya mecbur bırakılışımızı, esası millete tebşir etmek, bu kara habis utanılası tarihlerine rağmen ve Erdoğan hükümetinin bütün gücüyle memleketi 20 yılda; tıpkı Yusuf gibi kuyudan, bataktan dünya sarayının kralları arasına çıkartma gayreti de ortadayken, salgın hastalığının verdiği sıkıntı ve küresel ekonomik sıkıntıların zirvede olduğu bir süreçte, işçiyi, memuru, dar gelirliyi de elinden geldiğinin fazlasıyla korumaya çalıştığı, devleti yaşatması için insanı yaşatmaya çalışması da ortada olduğu bir süreçte "zam, zam, zam" tantanası üzerinden memleketin istikrarını pazara sürenleri, memleketi, "kendilerinden daha çok verim" bekleyen Emperyalistlerin kucağına sürücü "verim" gayretlerini ve onların habis, rezil tarihlerini millete hatırlatmak, gündemin ciddi bir bölümünü işgal eden köpükte tantana değil, meselenin dibini, özünü hatırlatmak, senin niye ağırına gidiyor, ha sevgenç Ahmet'im ve gibiler ve varsa onlar gibilerin etkisinde kalanlar.....

Bu habis tarihin figüranları benzer herzelerle; Devleti Ali'ye, Hamid'i Sani'ye, kapıkulu bile olamaz. Siyonist sırtlanların önüne atanların torunları, aynı kumpasların senaryolarında figüranlık yaparak milletin istikbali ile oynayıp Erdoğan'a, millete, ikbale ateş ediyor, çelme atıyor.

Böylesi bir suikast ortamında pergelinin iki ayağı da hareketli olanların bize ayar vermeye kalkması kendilerinin hallerini tercüme eder ancak... Bizim pergelin ayağı Harbiye'de değil, Fatih'te. Her yer bizim ama sabit ayak Eyyüb Sultan'da Fatih'te mıhlı... Sultan Süleyman'la, Yavuz Selim Han ile Beyazıd-ı veli ile, Hamid'i Sani ile rabıtalıyız.

Erbakan'ın teknesinde yoğrulduk. Reis'le beraber yürüdük, bu millete ve ümmete hizmet günlerine. Hamdolsun destanlar yazdık ve durmak yok destana devam inşallah.....

Ve oralardan alıyoruz kuvveyi maneviyemizi. Reis'e dua eden o taa Afrikalı sabilerle, hatları kapsam dışı kalanlar, manada zorlanır belki ama biz her şeye rağmen o frekansı sürekli sabit tuttuk ve tutacağız ila yevmil kıyame... Onların mirasını malımız, onlardan çalınanı da yitiğimiz biliyoruz... Enerji ile alakalı yaşanan zam sıkıntılarının (birçok sıkıntı da dahil olmak üzere) altında ittihatçı zihniyet ve CHP zihniyeti olmuş olmasını ifade etmek, hem de "hangi bağlamda olursa olsun", hem de "hangi mantık düzlemiyle izah etmeye çalışmış olursa olsun" gibi ifadeler ile gayretimizi AK Parti karşıtlığı gibi yansıtmak. Hatta "binlerce AK Parti karşıtlığından daha fazla AK Parti'ye zarar verdiğini" ifade etmek. kirlilikle doludur. "Zamların nedeni CHP diyenlere bir çift laf" başlığı altında bizi tahfif etmek ve davamıza, partimize ihanet ile itham etmek kimsenin haddi olmamakla beraber mücadelemize saldırmaktan başka bir şey ifade etmez...

Bu saldırının zimnen amacı gerçekle boğuşmayıp, oluşturulmaya çalışılan sahte gündemde çakılı kalınmasını, habis soyun oluşturduğu algı saldırılarının sınırlarına mahkûm kalmamızı salık vermektir. Bizi bizle vurmaya çalışmak akamete mahkumdur.

Amerikan sebileriyle aynı ağızla bize saldıranlara acırız. Gafletlerine veririz. Gözlerindeki ve kulaklarındaki pasın silinmesini, anlamamaya gayret etmemelerini dileriz.

Hiçbir dava adamı bu tantanaların etkisinde kalmaz. Hiç kimse ve hiçbir saldırı hareketimiz ve mensuplarını trolleyemez.....

"Seni başkan yaptırmayacağız" diyen kandan beslenenleri milletin önünde saz çaldırarak cicileştirmeye çalışanlar, onun bunun teknesinde miçoluk yapanlar, sadakati ve gayreti babadan miras bizleri davamıza, partimize zarar vermekle itham etmeleri gayri ciddidir. Acayiptir... Herzedir...

İmam Hatip'te okurken, tek tük bazı arkadaşlar kız lisesinin köşesinde nöbetleşirlerdi. cafelerin, Patisserie'lerin sokaklarımıza henüz girmediği günlerde pastahane köşelerinde şirinlik, sinyalcilikle meşgul olan arkadaşlarımız vardı. Ak Genç ismi ile tanındığımız bir süreçte bu arkadaşlara "Sevgenç" denirdi, derdik. Bilahare bu ergenlik sapmalarından çoğu arkadaşımız kendini sıyırdı ve İmam Hatipli ruhuna münasip bir hayat sürmeye döndüler.

Fakat bazıları hala kendilerini tam istikamete oturtamiyor heralde. Bu vesile ile, böyle kesif ve keskin bir ortamda kardeşane bir şekilde İmam Hatip ruhunun berraklığını, samimiyetini ve sürurunu hatırlatıyorum....

Paris'ane, Pera ve Galata bölgesinin, Nişantaşı'nın diriliğini muhafaza edenlere, kim olduğunu, davasını, maksadını unutmayanlara ihtiyacı var. Yoksa, batı renkleriyle cazibe uyandıran o bölgeler adamı öğütür. Kendinizi öğüttürmeyin.

Binler, on binler kayboldu ve yolunu bulamadı o sokak aralarında... Daha fazla kayba tahammülümüz yok....

 

(Kaynak: yeniakit.com.tr)