BIST9.880,67%1,69
USD32.4627%-0.23
EURO34,8465%-0.36
ALTIN2.446,89%0.44
Dünya

Arkasına bakmadan kaçtı: İngiliz basınından 'korkak' yorumları

Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan ve Çin'i ülkenin en büyük tehditlerinden birisi olarak gösteren raporun ardından, İngiliz Kraliyet Donanması'nın aldığı karar ülkede büyük tepki çekti.

Abone OlGoogle News
16 Nisan 2021 03:20

İngiliz Kraliyet Donanması'nın yeni uçak gemisi saldırı grubu, Mayıs ayındaki ilk yolculuğunda Pekin'i 'rahatsız etmemek' adına Tayvan Boğazı'ndan kaçınmak için dolambaçlı bir rota izleyecek.

HMS Queen Elizabeth'in de yer aldığı grup, bunun yerine Güney Çin Denizi'nden, Çin'in kendisine ait olduğunu iddia ettiği adanın doğusuna, Japonya'ya gidecek.

İngiliz basınında 'korkak' başlıklarına sebep olan rota, 3,2 milyar sterlinlik savaş gemisinin teknik olarak uluslararası bir su yolu olan Tayvan Boğazı'ndan geçmesini öngören savunma politikasından kopuş olarak yorumlandı.

Savunma Bakanlığı MailOnline'a, HMS Queen Elizabeth hakkında daha fazla bilgi veremeyeceğini ancak saldırı grubunun planlanan rotasına itiraz etmediğini söyledi.

Telegraph'ın bildirdiğine göre, politikacılar pek çok kişinin Pekin konusunda çok yumuşak bulduğu geçiş programını eleştirmek için adeta sıraya girdi.

Eski Muhafazakar lider Sir Iain Duncan Smith gazeteye hükümetin 'programlarını yeniden gözden geçirmesi' gerektiğini söyledi.

Smith, "Uçak gemisinin Güney Çin Denizi'ne konuşlanmasından memnunum ancak Çinlilere, Tayvan Boğazı'ndan geçerek komşularına karşı agresif eylemlerini onaylamadıkları mesajını vererek bu süreci tamamlamaları gerekiyor. Umarım programlarına yeniden bakarlar ve bunun olmasını sağlarlar" diye konuştu.

Son teknoloji savaş gemisi, İngiltere'nin uçak gemisi saldırı grubunun bir parçası olarak konuşlandırılacak.65 bin tonluk uçak gemisi, 40 uçağa kadar taşıma kapasitesine sahip ve öncelikle F35 saldırı uçaklarının konuşlandırılması için kullanılıyor

Queen Elizabeth ve onun F-35B Yıldırım jetleri, konuşlandırma sırasında ABD Deniz Piyadeleri'nden gizli avcı jetlerden oluşan bir müfreze ve bir ABD Donanması muhribi ile tamamlanacak.

EN BÜYÜK TEHDİTLER 

Asya'da sular ısınıyor. Rusya ve Çin'le ilgili yayınlanan rapor deprem etkisi yarattı. İngiltere çok geç kalmamak için geçtiğimiz haftalarda atacağı yeni askeri adımları duyurdu.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson İngiliz askeri ve dış politikasının kapsamlı bir incelemesinde, Rusya'nın İngiltere'nin en büyük güvenlik sorunu olduğunu, İngiltere'nin daha fazla nükleer silah üreteceğini ve Londra'nın uzay ve siber uzay gibi yüksek teknolojili düzlemlerde varlığını genişleteceğini duyurdu.

İngiliz hükümeti, hedeflerine ulaşmak için önümüzdeki dört yıl içinde savunma harcamalarını 24 milyar sterlin (33,3 milyar dolar) artırmak istiyor. Bu, 2019-2020'de harcadığı 42,2 milyar sterlinin üzerine büyük bir artış.

Hükümet ayrıca, bilim ve teknolojiye yönelik araştırma ve geliştirme için 15 milyar sterlin, iklim değişikliğiyle mücadele ve biyolojik çeşitliliği teşvik etmek için 17 milyar sterlin ve salgınla mücadele için 13 milyar sterlin dahil olmak üzere diğer alanlara yatırım için on milyarlarca sterlin yatırım sözü verdi.

Belge, Birleşik Krallık'ın ABD ile savunma ve ekonomik ortaklıklarını teyit ediyor ve NATO ittifakına güçlü bir bağlılık gösteriyor ancak önümüzdeki 10 yılda Hint-Pasifik'e doğru bir eğilimle, İngiltere'nin rolünü dünya çapında genişletme sözü veriyor ve Çin'in bölgede ortaya koyduğu zorlukları dile getiriyor.

Pekin'i "Birleşik Krallık'ın ekonomik güvenliğine yönelik devlet temelli en büyük tehdit" olarak nitelendiren inceleme, "Çin'in artan gücü ve uluslararası girişimleri muhtemelen 2020'lerin en önemli jeopolitik faktörü olacak" diyor

Raporun yayınlanmasının ardından parlamentoda konuşan Başbakan Johnson, Çin'i Sincan eyaletindeki Uygurlara kitlesel olarak gözaltına alınması ve Hong Kong'daki demokrasi savunucularına muamelesi nedeniyle eleştirdi ancak Londra'nın küresel sorunları çözmek için Pekin ile çalışması gerektiğini söyledi.

"Çin'in bizimki gibi bir açık topluma karşı büyük bir meydan okuma teşkil edeceğine şüphe yok ama aynı zamanda, güçlü ve olumlu bir ekonomik ilişki kurma ve iklim değişikliğini ele alma dahil değerlerimiz ve çıkarlarımızla tutarlı olduğu yerlerde Çin ile de çalışıyoruz."

"Rekabetçi Çağda Küresel Britanya" başlıklı 116 sayfalık rapor, Rusya'ya yönelik en önemli eleştirilerini ayrıca bir kenarda tutuyor. Raporun bir yerinde, "Rusya, İngiltere için en büyük doğrudan tehdit olmaya devam edecek" ifadesi yer alıyor.

İnceleme, "Rusya bölgedeki en ciddi tehdit ve askeri, istihbarat ve diplomatik çabaları bir araya getiren birleşik bir Batı tepkisi ortaya koymak için NATO Müttefikleri ile birlikte çalışacağız," diyor ve özellikle Rusya'dan gelen "nükleer, konvansiyonel tehditlere karşı caydırıcılık için ittifak içinde çalışma sözü" veriyor.

Caydırıcılık stratejisinin bir parçası olarak, İngiltere nükleer savaş başlığı sayısını 260'a çıkaracak, bu da önceden açıklanan 180 hedefine göre önemli bir artış.

Rapora göre, Kraliyet Donanması, bu savaş başlıklarını fırlatmak için dört adet nükleer enerjili balistik füze denizaltısı bulunduracak ve en az bir denizaltının her zaman görevde olmasını sağlayacak.

Raporda, denizaltı filosunun, Dreadnaught sınıfının ilkinin teslim edildiği ve 1990'ların başından beri hizmette olan Vanguard sınıfı denizaltıların yerini alacağı 2030'ların başından itibaren yeni gemiler alacağı belirtiliyor.

Belgede ayrıca, birliklerin Avrupalı ​​müttefiklerinin yanı sıra İngiltere'nin kendisini savunmaya ayrılacağı söylenerek, İngiltere'nin NATO'ya olan nükleer bağlılığı da teyit ediliyor.

Johnson şöyle konuştu: "Küresel Britanya eski yükümlülüklerin bir yansıması değil, İngiliz halkının önümüzdeki on yıllarda güvenliği ve refahı için bir gerekliliktir. Ve İngiltere'nin bu özgürlüğün sağlanması için dostlarımızla beraber hareket edeceğine eminim.

"Toplumlar pandemiden sonra gelişerek dünyanın en çetin sorunlarını ele almanın risklerini ve yüklerini paylaşıyor."

"Küresel Britanya" temasına uygun olarak, daha fazla İngiliz askerinin denizaşırı ülkelerde daha sık asker konuşlandırılacağı belirtilerek, uçak gemisi HMS Queen Elizabeth'in bu yılın sonlarında Akdeniz, Hint Okyanusu ve Asya-Pasifik sularına gönderileceğine dikkat çekildi.

Johnson, uçak gemisi vurucu güçlerinin 35 bin kilometrelik bir yolculuğa konuşlandırılması ve müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte yapacağı tatbikatların Birleşik Krallık'ın denizlerin özgürlüğüne olan bağlılığını gösterdiğini söyledi.

İngiltere ayrıca Singapur, Umman, Kenya ve Cebelitarık gibi yerlerdeki denizaşırı askeri tesislerini de yenileyecek.

İşçi Partisi Genel Başkanı Kier Starmer, "Belgede yer alan Rusya ve Çin konusundaki sert çizgiler, hükümetin bu ülkelerle ilgili son zamanlarda yaptıklarını yalanlıyor" dedi.

"18 ay önce Rusya incelemesi tehdidin acil olduğu sonucuna vardı. Öyleyse neden önerilerinin hiçbiri yerine getirilmedi?" Çin ile ilgili olarak da Starmer, yeni sert tedbirler için 10 yılın çok geç olacağını söyledi.

Starmer, "Muhafazakar hükümetler, Çin'i altyapımızı oluşturmaya yardım etmeye davet ederken, insan hakları ihlallerini görmezden gelmek için 10 yıl harcadılar. Artık bu tutarsızlık yakalarına yapışmış durumda" dedi.

ÇİN ÜNİVERSİTELERİ VE İNGİLTERE 

Başkan Xi Jinping'in Çin'in küresel üstünlük hedefinin bir parçası olarak, ülkenin askeri gücünü maksimize etmede merkezi bir rol oynayan üniversiteler içeren sözde bir 'asker-sivil birleşim' stratejisi uyguladı.Çin anayasası, özel sektör tarafından geliştirilse bile tüm yeni teknolojilerin yasa gereği Halk Kurtuluş Ordusu ile paylaşılmasını şart koşuyor.

Ordu tarafından kontrol edilen ve hipersonik silahlar, dronlar, süper bilgisayarlar, radar ve navigasyon sistemlerinde uzmanlaşmış, Hunan'daki Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi önemli bir araştırma kurumu.

Dünyaca ünlü bir eğitim merkezi ile resmi bir işbirliği de dahil olmak üzere 8 İngiliz üniversitesiyle bağlantıları bulunuyor. Bir başka 8 İngiliz üniversitesi de, araştırma bütçesinin yüzde 60'ını savunma faaliyetlerine harcayan Beijing University of Aeronautics and Astronautics ile bağlantılı.

Bir diğer önemli merkez ise Harbin Teknoloji Enstitüsü. Ülkenin önde gelen balistik füze üreticisiyle ortak bir araştırma laboratuvarı bulunuyor, bunun dışında 3 İngiliz üniversitesiyle bağlantıları var.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar