
En iyi Türk romanları
Türk romanları en iyi şekilde sizler için listelendi. En iyi Türk klasikleri dünya çapında artık tanınır hale gelmeye başladı. Herkesin kütüphanesinde bulunması gereken kitaplar vardır. Türk klasikleri de bizler için raflarda toz tutmayan eserlerdir. Reşat Nuri Gültekin’den Halid Ziya Uşaklıgil’e, Sabahattin Ali’den Peyami Safa’ya kadar büyük ustaların iz bırakan eserlerini henüz okumadıysanız ve en iyi Türk romanlarını araştırıyorsanız bu haber tam size göre..
Türk edebiyatının, modernleşme döneminden yakın tarihe dek uzanan serüveni içerisinde öne çıkmış en iyi ve klasikleşmiş eserleri bulunmaktadır. Kuşkusuz Türk romanları birçok dile çevrilmiş ve çok fazla okuyucuya ulaşmıştır. Eğer kitap okumaya nasıl başlarım diye soruyorsanız sizin için en iyi 10 türk romanları listesini hazırladık.
Dünya Edebiyatında Roman
Roman Avrupa’da sözlü edebiyattaki destan türünün geçirdiği evrimleşmenin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Roman türünün ilk örneklerini 15. yüzyılda Fransız yazar Rabelais vermiştir.
Bugünkü romanı hatırlatan ilk ve en iyi eser 16. yüzyılda Rönesans’tan sonra Givoanni Boccacio tarafından yazılmış olan “Dekameron’dur. Miguel de Cervantes’in Don Kişot’u 16. yüzyılın sonlarına doğru yazılmıştır ve eser. roman türünün ilk başarılı örneği kabul edilir. 17. yüzyılda Klasik akım içinde ortaya çıkan tek romancı ise Madame De La Fayette’tir. Bu yüzyılda İngiltere de Daniel Defoe “Robenson Cruze”yu, Jonathan Swift “Guliver’in Gezileri’ni yazmıştır.
Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda verilmeye başlanmıştır. Roman, bir tür olarak karakteristik özelliklerini romantizm ve realizm akımları sayesinde 19. yüzyılda kazanmıştır. 20. yüzyıldaki sosyal ve teknolojik gelişmeler romana da yansımıştır. Bu dönem romancıları arasında Amerikan edebiyatından John Steinbeck, Ernest Hemingway; Alman edebiyatından Thomas Mann, Erich Maria Remargue; Fransız edebiyatından Andre Mourois, Jaun Paul Sartre, Albert Camus sayılabilir.
Türk Edebiyatında Roman
Tanzimat’a kadar Türk toplumunda romanın yerini destanlar, efsaneler, mesneviler ve halk hikâyeleriyle masallar tutmuştur. Türk edebiyatı bugünkü anlamda romanla Fransızcadan yapılan çeviriler sayesinde tanışmıştır. Yusuf Kamil Paşa nın Fransız edebiyatçı Fenelon’dan yaptığı Telemague (Telemak)” adlı çeviri eser, ilk çeviri roman olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk edebiyatında roman türünün ilk örnekleri Tanzimat döneminde verilmiştir. Şemseddin Sami’nin ‘Taaşşuk-ı Talat-ı Fitnat” adlı eseri ilk yerli roman kabul edilir. Edebî anlamda ilk roman örneklerinden biri kabul edilen “İntibah’ ı Namık Kemal 1876 da yazmıştır. Batı edebiyatındaki yetkin örnekler ölçüsündeki romanları ise Halit Ziya Uşaklıgil kaleme almıştır. Halit Ziya “Maî ve Siyah”, “Aşk-ı Memnu” gibi eserleriyle yerli romana, teknik yönden Batılı bir nitelik kazandırmıştır.
En iyi Türk romanları listesi 10 kitap
-
Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Aylak Adam - Yusuf Atılgan
-
Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
-
Devlet Ana - Kemal Tahir
-
Eylül - Mehmet Rauf
-
İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali
-
Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin
-
İnce Memed - Yaşar Kemal
Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü 1961 yılında yayınlanmış bir eserdir. Türk edebiyatının en güzel eserlerinden birisi olarak kabul edilir. Saatleri Ayarlama Enstitüsü ilk kez dergah yayınları tarafından yayınlanmıştır. Kitap toplamda 382 sayfalık bir romandır. Edebi kurgunun bir örneklerinden olan bu kitap aynı zamanda eleştirel bir romandır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabının konusu Türk milletinin Doğu ve Batı kültürü arasında kalmışlığını konu edinir. Kitabın ana fikri ise insanın kafa yorduğu Doğu ve Batı arasındaki kalmışlığın aslında hiçbir önemi yoktur.
Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar
Tanpınar, Dr Tarık Temel'e ithaf ettiği 391 sayfalık romanını, 1939'da İstanbul'da Mümtaz karakteri çerçevesinde kurar. Romanda sevgilisi Nuran'a kavuşma - kavuşamama gelgitleri yaşayan, İkinci Dünya Savaşı'nın her an patlayacak olması korkusuyla tetikte bekleyen, Cumhuriyet sonrası kültürü red ya da kabul ikilemleri yaşayan, sorunlu bir kuşağın temsilcisi olan Mümtaz; ana hatlarıyla varoluş sorununa çare arayan bir İstanbulludur.
1959 yılında yayımlanan Aylak Adam, Yusuf Atılgan‘ın ilk romanıdır. Yapıtta, “Bütün değerlerini yitirmiş, dayanacak bir şey” arayan, tedirgin, mirasyedi bir aydının yaşamı anlatılır. Kurtuluşu gerçek sevgide gören C., bilinçaltının da etkisiyle aradığı kadını bir türlü bulamaz, kurduğu ilişkiler ayrılmayla sonuçlanır. Roman dört bölümde gelişir: Kış, ilkyaz, Yaz, Güz. Yazar, “toplumsal nedenlere inmeden, bu nedenlerin sonucunu, belirtilerini” göstermekle yetinir, “Aylak Adam’ın neden mutluluğa eremeyeceğini sezmeyi okura” bırakır.
Yaban, Türk edebiyatında aydın-halk arasındaki uçurumu açık ve kaygıdan uzak şekilde ele alan nadir romanlardan biridir. Yaban, Yakup Kadri’nin zincir romanları içinde bir yerde düşünülebilir ama farklılığı bu zincir içinde ilk defa Anadolu’dan bir bakışın romana hakim olmasıdır. Roman I. Dünya Savaşı yıllarından başlayarak Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar olan zamanı kapsar. İç Anadolu Bölgesi'nde Porsuk Çayı civarında bulunan bir köyde yaşanır. Ahmet Celal bir İstanbul çocuğudur ama Anadolu’nun bambaşka bir gerçeğini anlatır; alabildiğince fakirlik ve bunun verdiği daha büyük bir ruhsuzluk.
Eylül - Mehmet Rauf
Eylül, Mehmet Rauf'un ilk psikolojik roman olarak Türk tarihine geçen romanı. Olaylardan çok kahramanların ruh halinden bahseden kitap, 1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayımlanmaya başlamış, 1901 yılında ise kitap halinde basılmıştır. Kitapta; Süreyya, Suat ve Necip Bey arasında geçen olayları anlatılır.
İçimizdeki Şeytan - Sebahattin Ali
Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin
Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin'in ilk defa 1922'de tefrika edilmeye başlanıp 1923'te kitap olarak yayımlanan, 1937'de büyük değişikliklerle tefrika edilen romanıdır. Romanda, İstanbullu köklü bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride'nin çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğramasıyla kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için Anadolu'da şehir şehir dolaşması anlatılır. Melodram öğeleri ile yüklü bir aşk öyküsünün yanı sıra bürokrasi eleştirisi, kadınların Osmanlı toplumunda var olma mücadelesi, öğretmenlik mesleğinin icrası gibi pek çok konuyu ele alır. Eserin sinema, televizyon dizisi, tiyatro ve bale uyarlamaları vardır.
İnce Memed - Yaşar Kemal
İnce Memed, Yaşar Kemal'in 1955 ile 1987 arasında yazdığı ve dört ciltten oluşan roman serisidir. Serinin konusu Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Çukurova'da geçmektedir. Seri, Anadolu halkının geri kalmışlığı, köy hayatının sefaleti ve ağaların tüm yöreye tamamen hakim olması üzerine bu duruma karşı bir isyan öyküsüdür. Yaşar Kemal, 1947'de serinin birinci romanını yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54'te bitirdi. Seri son romanının yayımlanmasıyla otuz dokuz yılda tamamlanmıştır.İnce Memed serisi Yaşar Kemal tarafından "Anadolu'nun destanı" olması istenmiştir.