Erdoğan: Bizim yaklaşımımız insani ve İslami, Kılıçdaroğlu’nun böyle bir derdi yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) gezisinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Geziye katılan Yeni Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Hacı Yakışıklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli mülteciler hakkındaki faşizan çıkışını sordu.

Hacı Yakışıklı şunları söyledi:

Sayın Cumhurbaşkanım… Dış politikadan iç politikaya geçmek istiyorum. Suriyelilerle ilgili çalışmalarınızı kamuoyu takip ediyor. Dünya çapında da zaten Avrupa’da Suriyeli mülteciler konusunu gündeme getiren özellikle sizsiniz. Fakat buna rağmen, içeriye baktığımız zaman muhalefet partisi genel başkanı “Suriyelileri göndereceğim” diyor. Bunu istismar alanı yaptıklarını düşünüyor musunuz? Sizin bu noktadaki çalışmalarınız ve AB boyutunun son durumu nedir? Bunun yanı sıra muhalefet genel başkanı “Dünyaya sesleniyorum” diyerek, “Kuvay-ı Milliye geleneğinden geliyorum, çok çetin müzakereler sizi bekliyor” diyor. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yakışıklı’nın sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cevabı verdi:

“Ben Atatürk’ün partisiyim” diyen bu adam, “Kuvay-ı Milliye geleneğinden geliyorum” diyor ama bir defa Kuvay-ı Milliye ruhundan haberi yok. Onu bir öğrenmesi lazım. Çünkü ta oralara kadar asker göndermişiz.

Tavsiye ediyorum; Misak-ı Milli’yi bir öğrensin. Misak-ı Milli nedir? Misak-ı Milli neyi kapsıyor? O kapsam içerisinde neler vardı? Bunu bir öğrenmesi lazım. Bundan haberi yok.

Ve o “göndereceğim” diyor. Biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece, bize sığınan Allah’ın kullarını biz katillerin kucağına atmayız. Bu kadar açık söylüyorum. Şu anda bunlar bize sığınmışlar; el-eman diliyorlar. Bu el-eman dileyenlere “Hadi geldiğiniz yere dönün” diyemeyiz.

Kaldıkları o çadırları biz gördük. Biz şimdi briket evler yapıyoruz. Hedefimiz ilk etapta 100 bin briket ev. 50 bin civarında bitirdik. Ve bütün bunları bitirerek buraya o mültecilerin bir kısmını yerleştirelim istiyoruz. Bu insani, vicdani ve İslami bir yaklaşım tarzıdır.

Ama bu adamın böyle bir derdi yok ki, böyle bir sıkıntısı yok ki. Bizim derdimiz var, bizim sıkıntımız var. Biz insana insanca yardım etmenin gayreti içerisinde olmayı sürdüreceğiz.

Tabi bir de şu var; bu nasıl bir devlet adamı veyahut da nasıl bir siyasetçi onu da anlamakta zorlanıyorum. Hani yanında güya elçilik falan yapmış olanlar var ya; onlara da bir sor. BM kurallarına göre, mülteciler gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönebilir. Bundan da haberi yok. Böyle bir şeyi de zaten yapamazsın.

Eğer gönüllü değilse, hele hele mülteci bir de sığınma talebinde bulunmuşsa, belki onu sen kabul etmek zorunda kalacaksın. Öyle bir durum da var. Nasıl siyaset yapıyor, kimlerin eline kaldı siyaset; yandık!