BIST9.530,47%-0,18
USD32.4928%0.07
EURO34,7550%0.28
ALTIN2.476,43%0.57
Aktüel

Boğaz'ın ilk köprüsü nasıl yapıldı?

Boğaziçi Köprüsü'nün temeli, 1970 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakanı Süleyman Demirel tarafından törenle atıldı. Üç yılda tamamlanan köprü, 29 Ekim 1973'te açıldı.

Abone OlGoogle News
20 Şubat 2021 21:26

İstanbul Boğazı'nın iki kıyısını bir köprü ile birleştirmek, antik çağdan beri üstünde durulan bir düşünce olageldi. Biraz da efsane ile karışan bilgilere göre, böyle bir köprüyü ilk yapan, İÖ 522-486 arasında hüküm süren Pers Kralı I. Darius olmuştu. Darius, İskitlere karşı yaptığı seferde, askerlerini Asya'dan Avrupa'ya, mimar Mandrokles'in, gemileri ve salları yan yana dizip birbirine bağlayarak oluşturduğu köprüden geçirdi.

Bundan sonra Boğaz'ın üstüne bir köprü kurulması ancak 16. yüzyılda söz konusu oldu. Ünlü sanatçı ve mühendis Leonardo da Vinci 1503'te dönemin Osmanlı padişahı II. Bayezid'e bir mektupla başvurarak Haliç üzerinde bir köprü yapmayı, eğer istenirse bu köprüyü (Boğaz üzerinden) Anadolu'ya da uzatmayı önerdi.

1900'de Arnaudin adında bir Fransız, bir Boğaz köprüsü projesi hazırladı. Demiryolunun geçmesi için düşünülen ve biri Sarayburnu-Üsküdar, biri de Rumeli Hisarı-Kandilli arasında olmak üzere, iki ayrı yer önerilen bu köprü projesi onay görmedi.

Yine aynı yıl Bosphorus Railroad Company adlı bir şirket, Boğaz'da hisarlar arasında bir köprü yapmak için başvurdu. Başvuruyla birlikte sunulan projeye göre köprüyle geçilecek açıklık üç tane büyük kâgir ayakla dörde bölünüyor, "çelik tellerle askıya alınmış havai bir demir örgü"den oluşan köprü bu ayaklara taşıtılıyordu. Ayakların her birinin üstüne, dört minareyle çevrili bir kubbeden oluşan bir süs elemanı oturtulmuştu ve sunuş yazısında bu elemanların Kuzeybatı Afrika mimarlığından esinlenerek biçimlendirildiği söyleniyordu. "Gayet heybetli bir manzara alacak olan" köprüye "Hamidiye" adı uygun görülmüştü, ama dönemin padişahı II. Abdülhamid bu projeyi kabul etmedi.

Bundan sonraki girişim Cumhuriyet döneminde, bir inşaat müteahhidi ve iş adamı olan Nuri Demirağ'dan geldi. 1931'de Bethlehem Steel Company adlı bir Amerikan firmasıyla anlaşan Demirağ, Ahırkapı-Salacak arasında kurulmak üzere San Francisco'daki Oakland Bay asma köprüsünün örnek alındığı bir köprü projesi hazırlatarak Atatürk'e sundu. Toplam uzunluğu 2.560 m olan bu köprünün 960 m'si kara, 1.600 m'si deniz üzerinden geçecekti. Bu ikinci bölüm, denizde 16 ayağa oturacak, en ortada 701 m uzunluğunda bir asma köprü yer alacaktı. Genişliği 20,73 m denizden yüksekliği 53,34 m olacaktı. Köprüden demiryolundan başka tramvay ve otobüs yollarının geçmesi de hedeflenmişti. Demirağ'ın, kabul ettirmek için 1950'ye kadar uğraştığı bu proje de gerçekleşmedi.

Boğaz köprüsüyle Almanlar da ilgilendi. Krupp firması, 1946-1954 arasında İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışan Alman mimar Prof. Paul Bonatz'a 1951'de böyle bir köprüyle ilgili bir inceleme ve araştırma yapmasını önerdi. Bonatz'ın yardımcıları tarafından en uygun yer olarak Ortaköy-Beylerbeyi arası saptandı ve Krupp buna göre bir projesi önerisi hazırladı. Ama bu girişim de bir sonuca ulaşamadı.

1953'te Demokrat Parti hükûmetinin isteğiyle Boğaz köprüsü konusunun incelenmesi için İstanbul Belediyesi'nin, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ve İTÜ'nün ilgililerinden oluşan bir komite kuruldu. Bu komite konunun, önemi dolayısıyla iyi incelenmesi gerektiği sonucuna vararak incelemenin uzman bir firmaya yaptırılmasını kararlaştırdı. Karayolları Genel Müdürlüğü inceleme işini 1955'te De Leuw, Cather and Company adlı ABD firmasına verdi. Firmanın saptadığı yer olan Ortaköy-Beylerbeyi arasında bir asma köprü projesinin hazırlanması ve kontrol hizmetleri işi için 1958'de uluslararası bir ilanla teklif istendi. Başvurular arasından seçilen Steinman, Boynton, Granquist and London firmasına bir proje hazırlatıldı. Ama ardından ortaya çıkan mali ve yönetsel güçlükler, bu projenin uygulanmasını engelledi.

Aynı yıl Almanlar da Boğaz köprüsü için bir atak yaptılar. Dyckerhof und Widmann firması, köprü konusunda deneyimli bir mimar olan Gerd Lohmer'e hazırlattığı bir proje önerisiyle hükûmete başvurdu. Bu öneriye göre köprünün tabliyesi sadece 60 cm kalınlığında bir banttan oluşuyor, bu bant öngerilimli betondan yapılıyordu. Yani köprü asma değil, germe bir köprü oluyordu. Tabliyesi, denizin içinde yer alan iki ayağa oturuyordu. Karadan 300'er m açıktaki ayakların arası 600 m idi. Her ayak iki yana doğru yelpaze gibi açılan, 150 m uzunluğunda ikişer konsol oluşturuyordu. Ayaklar da köprü gibi sadece 60 m yüksekliğindeydi; bu nedenle, aynı açıklığı geçen bir asma köprünün yaklaşık üç kez daha yüksek olması gerekecek kuleleri gibi, Boğaziçi'nin silüetini bozmayacakları ileri sürülüyordu. Konuyu incelemek için şehir planlama, mimarlık ve estetik uzmanlarından oluşturulan bir kurul, yine de Boğaziçi'ne bir asma köprünün daha çok yakışacağına karar verince, öneri geri çevrildi.


Yapım aşaması

Aradan geçen zamanda teknolojinin değişmesi ve ilerlemesi nedeniyle Steinman, Boynton, Granquist and London'a hazırlatılan proje eksik ve yetersiz duruma düştü. 1967'de konuda uzmanlaşmış dört yabancı mühendislik firmasından yeni bir proje hazırlamaları istendi ve en uygun öneriyi yapan Freeman, Fox and Partners adlı İngiliz firmasıyla 1968'de anlaşma imzalandı. İnşaatı üstlenen firmayı seçmek için açılan ihaleyi de Hochtief AG adlı Alman ve Cleveland Bridge and Engineering Company adlı İngiliz firmalarının oluşturduğu konsorsiyum kazandı.

Köprünün inşaatına 20 Şubat 1970 tarihinde başlandı. Mart 1970'te Ortaköy ayaklarının kazısı, hemen ardında da Beylerbeyi ayaklarının kazısı başladı. 4 Ağustos 1971'de kule montajı başlatıldı. Ocak 1972'de kılavuz tel çekilerek ilk birleşim sağlandı. 10 Haziran 1972 tarihinde tellerin gerilim ve büküm işlemleri başladı ve köprünün açılışına kadar sürdü. Aralık 1972'de ilk tabliye köprüye gerilen çelik halatlara, salıncak sistemiyle monte edilmeye başlandı. Kulelerin tepesindeki vinçler yardımıyla ve palangalar vasıtasıyla içi boş tabliyeler askı halatlarına bağlandı. Tabliyelerin yukarı çekilmesine köprünün ortasından başlandı, sırasıyla iki uca doğru eşit sayıda çekildi. 26 Mart 1973'te son tabliyenin montajı da tamamlandı. Ardından 60 adet tabliye birbirine kaynaklandı. Böylece, ilk kez yürüyerek Asya’dan Avrupa’ya geçildi. Nisan 1973'te kauçuk alaşımlı çift kat asfalt dökümüne başlandı, 1 Haziran 1973'te de asfalt döküm işlemi tamamlandı. Mayıs 1973'te yaklaşım viyadüklerinin (Ortaköy ve Beylerbeyi üzerinden geçen) inşası bitirildi. 8 Haziran 1973 tarihinde ilk defa araçla geçiş deneyi yapıldı.

30 Ekim 1973'te, Cumhuriyetin ilanı'nın 50. yıldönümünde dönemin cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından hizmete açılmıştır. İnşaatı üç yılda tamamlanan köprünün maliyeti anlaşmaya göre 21.774.283 Amerikan dolarıdır. Yapıldığı dönemde, ABD değerlendirme dışı bırakıldığında, dünyanın en uzun asma köprüsü olma özelliğini taşımaktaydı.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar