Çağla Tuğaltay cinayeti: Yeni teknoloji nasıl işe yaramadı?

İstanbul Şişli’de yaşayan 15 yaşındaki lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, 5 Haziran 2000 tarihinde evinde boğazı kesilerek öldürülmüştü. Katilin bir türlü bulunamadığı olayla cinayetten 14 yıl sonra Çağla’nın tırnakları arasında bir DNA izine rastlanıldı. Bulunan DNA izi tam 102 kişinin DNA’sıyla karşılaştırıldı ancak şüpheliye ulaşılamadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma 5 Haziran 2020 tarihinde zamanaşımı sebebiyle kapatılacaktı. Ancak savcılık ifade alma işlemlerinin devam ettiğini belirterek zamanaşımı durdurdu.

DNA ÜZERİNDE BİYOLOJİK İNCELEME

Bulunan DNA izi ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün DNA havuzunda tutuluyor. DNA izine sürekli tarama yapıldığı ancak şüphelinin bulunması için kan örneğinin alınmasını gerektirecek bir olaya karışması gerektiği belirtiliyor. Yapılan tüm incelemelerin ardından savcılık dosyayı önümüzdeki günlerde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderdi. Savcılık DNA üzerinde Yeni Nesil Dizileme (NGS) teknolojisi kullanılarak şüphelinin tespiti amaçlı biyolojik incelemeler yapılmasını, göz rengi, ten rengi ve biocoğrafik soy analizinin çıkarılarak rapor düzenlenmesi talep etti. Adli Tıp Kurumu’na ayrıca Çağla’nın olay anında üzerinde olan kıyafetleri de incelenmesi için gönderdi.

ŞÜPHELİ YİNE BULUNAMADI

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nde görevli 5 uzmanın hazırladığı rapor önceki günlerde savcılığa ulaştı. Ancak rapor yine soruşturmayı bir sonuca ulaştıramadı. Raporda, kuruma gönderilen DNA örneğinin içinde Çağla Tuğaltay’a ait de DNA örnekleri olduğu belirtilerek, talep edilen Yeni Nesil Dizileme (NGS) çalışmasının yapılamadığı belirtildi. İstenilen incelemenin yapılabilmesi için tek bir şahsa ait DNA örneği olması gerektiği belirtildi.