Metin Külünk: 3. Dünya Savaşı durumunda Türkiye'nin tavrı...

Metin Külünk kişisel Twitter hesabından savunma sanayiinin gelişimine dair bilgiler verdi.

"Ukrayna – Rusya savaşından çok daha büyük sonuçları olacak küresel çatışma çıkabilir" diyen Metin Külünk, "ABD ve Çin başta olmak üzere Japonya ve birkaç batılı devletin de bu büyük savaştan büyük zararlar görebilir." ifadelerini kullandı.

Metin Külünk'ün paylaşımı şöyle:

III. DÜNYA SAVAŞI DURUMUNDA TÜRKİYE’NİN TAVRI NE OLMALI?

Dünya henüz Ukrayna – Rusya savaşını yaşarken Çin ile ABD arasında Tayvan üzerinden bir savaş çıkma olasılığı konuşuluyor. Olası bir savaşta Ukrayna – Rusya savaşından çok daha büyük sonuçları olacak küresel çatışma çıkabilir. ABD ve Çin başta olmak üzere Japonya ve birkaç batılı devletin de bu büyük savaştan büyük zararlar göreceği açıktır. Özellikle Çin’in Tayvan’ı işgal durumunda ABD’nin Çin’e askeri bir cevap vermesi her iki ülkenin de gücünü kıracak ve küresel arenada büyük bir boşluk açılacaktır. Ondan önce bu olası büyük savaşın etkilerini en aza indirecek tüm tedbirlerin Türkiye tarafından alınması ve olası savaş durumunda başta ekonomi olmak üzere, askeri ve siyasi senaryoların hazırlanması son derece önemlidir.

Türkiye, oluşacak küresel boşlukta yerini daha güçlendirecek ve Avrupa tarafından kurtarıcı ve caydırıcı askeri güç olarak Avrasya’nın tek büyük gücü olacaktır. Rusya’nın Ukrayna ile savaşı, Çin’e desteğini vermede isteksizlik doğurabilir. ABD’li yatırımcıların Tayvan’daki yatırımlarını satmaya başlaması, ABD’nin Çin’e ekonomik yaptırım uygulaması, buna karşılık Çin’in küresel ticarette dolar yerine yuan kullanma kararı ve kuşak yol projesi kapsamında Pekin – Londra hattındaki ülkelere yatırım yapması; savaşın ilk olarak ekonomi alanında başladığını göstermektedir. Bir adım sonra askeri olacak olan bu savaşın nükleer boyutunu da göz önüne alarak Türkiye’nin her türlü tedbiri alması ve diplomasi kanalını etkin şekilde kullanması gerekmektedir. Büyük savaşlar büyük fırsatlar da getirir. Türkiye olası savaştan sonra mevcut konumunu çok daha yukarılara çıkarabilir. Bir tarafı ile Asya’nın, bir tarafı ile Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye bu olası savaştan doğacak yeni konjonktüre de hazırlanmalıdır.

Her alanda yeni büyük bir savaşa hazır olmanın şartı bağımsız ekonomi, bağımsız politika ve nükleer güç olmaktan geçmektedir. Ordumuz, dünyanın en güçlü ve caydırıcı ordularının başında gelmektedir. Silahlarımız savaş konseptini değiştirecek nitelikte gelişmiş ve gelişmeye devam etmektedir. Buna ilaveten günümüz savaşlarında görüldüğü üzere nükleer güç olmak en büyük caydırıcılık olmaya devam etmektedir. Türkiye’nin bu alanda da çalışmalar yapması ve etrafındaki nükleer güce sahip ülkeleri dengelemesi gerekmektedir. Buna ilaveten Türk Dünyası ile ilişkileri askeri alanda daha çok geliştirmek ve ortak coğrafya üzerinde askeri konuşlanmayı yapabilecek askeri üs modeli belirlenmelidir. Türkiye’nin yakın ve uzak tehditlere karşı Türk Devletleri coğrafyasında askeri üsler kurması olası III. Dünya Savaşı’nda etki sahasını ve caydırıcılığını kuvvetlendirecektir.

Büyük savaşlarda küçük hesaplar da görülmeye çalışılır. Türkiye üzerinde de hesapları olanlar büyük kaos ve büyük savaşın tarafı olarak Türkiye aleyhine bir cephe açılmasını sağlayabilirler. Böyle bir senaryo için Türkiye’nin karşı senaryolarını ve izleyeceği yol haritasını şimdiden tasarlamak önemlidir. Doğu Akdeniz, Balkanlar, Azerbaycan, Suriye, Kuzey Irak, Kıbrıs gibi ülkemizin de bekasını doğrudan ilgilendiren bölgelerdeki etkimizi artırmalı ve ilişkileri güçlendirmeliyiz. Türkiye, olası III. Dünya Savaşına hazır olmalıdır. ABD ve Çin savaşı demek dünya savaşı demektir. Küresel ekonominin çöküşü demektir. Dolayısıyla yeni bir dünya düzeni demektir. Yeni dünya düzeninde ise Türkiye daha da güçlü ve küresel sistemin merkezinde yer alacak şekilde hazırlığını yapmalıdır.