İsrail-İran geriliminde ABD faktörü: Orta Doğu'yu ne bekliyor?

13 Haziran'da İsrail, İran'ın çeşitli kentlerinde bulunan nükleer tesisleri ve ordunun üst düzey komuta merkezlerini hedef alan kapsamlı bir saldırı gerçekleştirdi.

Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve bazı üst düzey askeri yetkililerin yanı sıra 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Resmi açıklamalara göre, sivil kayıplar 224 kişiye ulaştı.

İran, bu saldırılara karşılık olarak İsrail'e balistik füzelerle misilleme yaptı. İran'ın saldırısında 24 kişi öldü, 500'ün üzerinde kişi ise yaralandı.

İRAN'DAN FÜZE YAĞMURU

İran'ın, İsrail'in saldırılarına misilleme olarak fırlattığı 20'den fazla füzenin başkent Tel Aviv çevresinde ve güneydeki Necef'te bazı noktalara doğrudan isabet ettiği bildirildi.

İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesi, hava savunma sistemlerinin İran'dan fırlatılan füzeleri önlemeye çalıştığını kaydetti.

Haberde, İran'dan İsrail'e 20'den fazla füze fırlatıldığı, füzelerin ülkenin merkezinde ve güneyinde en az 4 noktayı vurduğu belirtildi.

ABD MÜDAHALESİ GÜNDEMDE

Orta Doğu'da yaşanan tüm bu gerilimde ABD'nin İran'a müdahalesi gündemde. ABD'li yetkililer, Trump'ın askeri danışmanlarıyla Washington'ın, İsrail'in İran'a saldırılarına olası dahlini değerlendirdiğini belirtti.

Yetkililer, "ABD, İsrail'in saldırılarına katılarak sığınak avcısı bombaları atarsa bu, Fordo Nükleer Tesisi'ni yok etmeye yeterli mi?" sorusunun Trump'ın aklında olduğunu ifade etti.

ORTA DOĞU'YU NELER BEKLİYOR?

Uzmanlar, ABD’nin İsrail ile İran arasındaki çatışmaya müdahil olması durumunda Çin ve Rusya’nın izleyeceği tutum, İran’ın ABD’ye karşı oluşturabileceği tehditler ve İran’da potansiyel bir iç isyan olasılığı üzerine değerlendirmeler yaptı.