BIST10.045,74%-0,37
USD32.4193%-0.01
EURO34,5901%-0.01
ALTIN2.385,87%0.24

“Lale Devri”ni gerçekte kim yaşıyor?

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
18 Nisan 2024 11:12

Dindar siyasetçileri suçluyorlar..

Diyorlar ki, “Millet açken, bunlar Lale Devri yaşamış”..

Sancaktepe Belediyesi’ndeki içinde abdest alma mekanı da olan, yaz aylarının sıcağında toplantıdan toplantıya koşulursa, duş alabileceğiniz, “duşa kabin” mekanını göstererek, “millet açken, bunlar Lale Devri yaşamış” diyorlar.

Özel hayatımda da.

İş hayatımda da..

Lüksü asla sevmem..

Şatafattan hiç hazzetmem..

İsraftan kaçınırım..

Aksi hareket içinde olanları da hiç sevmem..

Benim çizgim israfın karşısında bir duruştur da..

Benim lüksten kaçınan tavrıma rağmen, “Lale Devri” ile suçladıkları kişilere yönelik eleştirilerinde, desteğimi alamayanlar, acaba kendilerini hiç sorgularlar mı?

Benim onlara destek vermem için..

Önce, Bodrum, Çeşme, Marmaris ve diğer Ege kıyılarındaki lüks tatillerinden dönenlere yönelik “Çekilin, aç Türkler tatilden geliyor” paylaşımı yapan siyasetçiyi niye linç ettiklerini açıklamalılar..

Büyükşehirlerde, hatta diğer illerimizde bile hemen her evde olan duşa kabin üzerinden “Lale Devrini yaşamışlar” diyenler, “Çekilin, aç Türkler tatilden geliyor” paylaşımı yapan bir kişiyi niye linç ederler?

Onlar da bu paylaşımı yapan siyasetçiye destek verip, “Lahmacunun 2 bin tl olduğu, bir litre suyun bile 100 TL’ye satıldığı Bodrum’da, Çeşme’de, Marmaris’te 9 gün tatil yapanlar, Lale Devri insanlarıdır. Bizim onlarla işimiz olmaz. Onlara ‘aç Türkler’ denilmesinden biz rahatsız olmayız” niye demediler?

Niye diyemediler..

“Millet açken, bunlar Lale Devrini yaşamış” diye manşet atan Sözcü gazetesi.

5. sayfasına gizlediği haberi, niye manşetin yanına koymadı?

5. sayfada, Atatürkçülere pazarlanan haberlerinde, şöyle diyordu Sözcü ekibi:

“Muğla CHP’den Anıtkabir’e ziyaret”

Ata’nın huzuruna çıktılar üst başlığı ile verilen haberin içeriğinde ise, “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve yeni seçilen 10 CHP’li ilçe belediye başkanı ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret eden Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesinin …”

Daha fazla devam etmemize gerek yok..

İsraftan kaçınmanın edebiyatını yapanlar.

Muğla’dan 10 belediye başkanı ile birlikte, mazbatalarını almanın daha ikinci haftası dolmadan, belediye kasasından yüz binlerce liralık masraf yapıp, 600 kilometre ötedeki Ata’nın huzuruna çıkıyorlar..

Mesaiyi bırakıp, hafta içinde yarım günlük yolu katederek Ata’nın huzuruna çıkacak isen..

Belediye kasasından niye ödetiyorsun, o parayı..

Kendi cebinden para ile Ata’nın huzuruna gitsene..

Manşetten, AK Partilileri hedef tahtasına koyup, şimdi CHP’li başkana bırakılan binadaki 10 yıl önce yapılmış ve hiç değiştirilmemiş duşa kabin üzerinden “israf” edebiyatı yapanlar..

Bir çırpıda yüz binlerce lirayı, Ata’nın huzuruna gitmek için harcayanlara bırakın itirazı, niye övgüler düzüyorlar?

10 yıl önce yapılmış binadaki lavaboyu niye “Lale Devri” ürünü olarak gösteriyorlar?

Lavabo nereden getirilmiş?

Fransa’dan mı?

Sanki CHP’li belediye başkanları, lavabosuz banyolarda yer leğenlerinde ellerini yıkıyorlar..

İsraf eden var ise, hep birlikte karşı çıkalım..

Ama Lale Devrini hem kendi özel hayatlarında, hem iş hayatlarında, hem de bulundukları resmi görevde 24 saat yaşayanlar..

Beykoz Konaklarında milyon dolarlık villalarda % 80 oy alarak, seçmeni ile seçileni ile Lale Devrini yaşayanlar.

Orman alanından kaçırılarak inşa edilen Acarkent Villalarında kuş sütü eksik olmayan villalarda günlerini gün eden, oylarını da % 80 oranında CHP’ye veren Lale Devri müsrifleri, bize akıl öğretmesinler..

“Millet aç” diye tanımladıkları insanlar, Lale Devrini kimin yaşadığını biliyorlar..

Açlıkla mücadele eden insanlar, CHP’ye değil, Ak Parti’ye oy veriyorlar..

Lale Devrini yaşadıkları halde, dar gelirlilerin sorunları üzerinden Beykoz Konaklarında oturan baronların sandıktan çıkması için çırpınanlar ise “açlığın” edebiyatını yapıyorlar..

“Sancaktepe Belediyesi’nde başkanlık katında jakuzi” diye manşet atanlar... Bu yönde paylaşım yapanlar..

Şimdi o binada jakuziyi gösterememenin ezikliğini yaşayacakları halde..

“Jakuzi hariç her şey var” diye başlık atıyorlar..

Utanmaz adamlar, jakuzi hariç ne var, onu da söyleyin de bilelim..

Düğününüzü yaptığınız Hilton’da olan bile yok, o belediye binasında.

Ekrem İmamoğlu’nun Rumelifeneri’nde kendisine tahsis ettirdiği mekanda olanların fazlası demeyeceğim..

Ekrem İmamoğlu’nun konutunda olanların yarı fiyatında bir ürün gösterin de, “AK Partiliye bu israf yakışmaz” diyeyim..

Ekrem İmamoğlu’nun kolundaki milyonluk saati israf olarak görmeyenler..

“Tatil bana yakışıyor” söylemini eleştiremeyenler..

50 milyon dolarlık üç villayı sahiplenmesinin arkasında ne yattığını sorgulayamayanlar..

Hedeflerine koydukları dindar siyasetçileri, “duşa kabin” ile vuruyorlar..

Hodri meydan..

İstanbul’daki CHP’li belediye başkanları, Beşiktaş’ından Şişli’sine, Kadıköy’ünden Beylikdüzü’ne ve Büyükçekmece’sine..

Alsınlar Akit tv muhabirini..

Alsınlar Sözcü veya Cumhuriyet’in muhabirlerini..

Kendi belediye başkanlık makamlarını gezdirsinler de, kıyaslayalım Sancaktepe Belediyesi ile CHP’li belediyelerin israf boyutlarını..

Var mısınız, CHP’li başkanlar..

Var mısınız, CHP’li başkanların yalakası sözde gazeteciler..

Cesaret bile edemezler..

Ama bunların tıynetleri böyledir..

Akıl verirler, “Aaa. sizin 8 yaşındaki çocuğunuz namaza başlamadı mı? Peygamberimiz, ‘7 yaşında çocuğunuzu namaza alıştırın’ buyurmuyor mu?”

Sanırsınız ki, muhteremin çocuğu, 6 yaşında namaza başlamış.

Muhterem de çocuğu da, fiskü fucur ile meşgul..

Ama size nasihatte bulunuyorlar, farzla da değil, tavsiye edilen bir güzellik ile..

Bunlar böyle ilkesizdirler..

Böyle riyakârdırlar..

Utanmazlıkta o denli ileri gitmişlerdir ki..

Bakın Sözcü’deki Uğur Dündar’a..

Hakkında babalık davası açılmış.

Nikahsız birliktelikten doğan bir çocuk, “Babam Uğur Dündar. Ama benimle görüşmüyor. Annemle gayrimeşru birlikteliğini inkâr ediyor. Mahkeme babalığa hükmetsin” diye dava açıyor..

Adam buna cevap vereceğine..

Dünkü köşesinde, “İlkelerin olacak” başlığı ile yazı kaleme alıyor..

Evet Uğur Dündar.

“İlkelerin olmalı”.

Öyle ilkelerin olmalı ki..

Her alanda kendin ve arkadaşların Lale Devrini yaşarken, başkalarını “Lale Devri yaşama” iftirası ile suçlamayacaksın.. Suçlayanların gazetesinde olmayacaksın..

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı